7.

26 6 6
                                    

İREM

Bu sefer pes etmicem, bu sefer seni bulucam.

Seni unutmak için nekadar çabaladım bi bilsen, seni kalbimden atmak için çok uğraştım. Her defasında bu sefer bitti diyorum ama bi bakışınla içim eriyor. Sanki seni unutmakla boşa kürek çekiyorum. Olmuyor be ateş olmuyor. Sensiz olmuyor yapamıyorum, nefes alamıyorum. Ama seninle de olmaz. O günü unutamıyorum. Bana bunu yaptığına inanamıyorum. Yapmadım desen, yanliş gördün desen hemen inanırım. İşte bu yüzden konuşmana izin vermiyorum. Eğer konuşursan yenilirim. Tüm duvarlarımı yıkarım. Ama bunu yapmak istemiyorum, ihanete boyum eğemem, fakat senide unutamam ki.

Lanet olsun beynim ile kalbim arasında bi yerdeyim. Bi çıkış yolu yok mu. Bu acıyı yok etmek için napmalıyım.

Nerdesin anne, nerdesin. Burda olsaydın, saçlarımı okşayıp bana şarki söyleseydin. Senin küçük kızın acı çekiyor anne. Yardım et bana anne.

Kıyamam lan sana inanki. O bakışlarınla en çok ben ölüyorum. Ağzından çıkan her kelime kalbimi delip geçiyor. Acaba sende hala seviyor musun beni? Benim kadar acı çekiyor musun ateş? Özledin mi bizi?

"İrem, irem"

"Ha, ne var"

"Daldın"

"Pardon, tamam devam edelim"

Seni bulmadan rahat nefes alamam.

Ateşi bulmak için  heryeri didik didik arıcam.

Fark etmeden her yanım sen olmuş.

YAZARDAN

Eda ve berk en üst katı tekrardan aramak için yukarı çıkarken Berkin gözleri edanın üzerindeydi. Edanın korkudan titreyen ellerine, şaşkınca etrafa bakan koca gözlerine, soğuktan kızaran ufak kırmızı burnuna, kısa ve cılız bedenine bakıyordu büyülenmişçesine. onu izliyordu.

Edayı ona çeken bişey vardı. Belki masumluğu, belki duygusallığı, belki gereksiz zamanda ortaya çikan cesareti. Bilmiyordu ama onu önemsiyordu. Eskiden ondan nefret ederken şimdi yanından ayrılmak bile zor geliyordu. Neydi bu aşk mı, yada sadece acıma.

Yavaş yavaş üst kata çıkarken eda sürekli arkasını kontrol etmekten çekinmiyordu, çünkü korkuyordu. Berk ise onun bu haline sadece gülüyordu.

"Önüne bak korkak, düşeceksin" Diye edaya takılıyordu.

Eda bozulmuşçasına ellerini göğsünde birleştirip, dudaklarını büzdü.

"Ben korkak değilim sadece fazla korumacıyım" Diye kendini savundu.

BERK

içim gitti be kızım. Lan bu kız nasıl yapıyor bunu. Kendine çekiyor beni. Bilmiyor ki ateşle oynuyor.

"Haha aynen korumacısın" Diye alay ettim.

Şuan o kadar sevimli görünüyorsun ki, seni öpmemek için kendimi zor tutuyorum.

Eda"Ama yaa dalga geçiyorsun"

Dudaklarını daha da büzdü.

"Yapma şunu"dedim

" Neyi"

"Şunu işte, dudağını büzme"

"Niye"

Çünkü seni öpebilirim.

"Çünkü çok çirkin oluyorsun"

Doğruyu mu söyleseysim,olmaz tabiki. Ona karşı yenik duramam. Biz düşmanız.

GiRiŞ VaR... ÇıKıŞ YoKK!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin