Yol uzamasın diye ters yöne girdim. Karşından bir tane Range Rover -güzel arabaymış- geldi. Sonra kenara geçsin diye kornaya bastım. "Ters yönden ne geliyon it!" dedi bana . Yuh bana "İT" dedi. Ulan bi güzel benzetmez miyim? Tam arabanın kapısını açacaktım ki bir kız kapıyı açtı. Güzel kızmış yalnız. "İn lan aşağı!" dedi.
"Allah Allah" dedim. "Sen iniyor musun ben indireyim mi seni!" dedi. O gözler neydi be. Kahverenginin bu tonunu hiç görmemiştim. "İnmiyom lan indir indirebiliyorsan" dediğim anda iki yakamdan tutup arabadan beni çıkartıp kafayı gömdü. "Vay amına koyayım" dedim kızın yüzüne bakarak "Ben sana şimdi bi koyucam!!" dedi. "Büyük bir zevkle beklerim " dedim sırıtarak. Keşke dilim kopsaydı da söylemez olaydım.
Kız kulaklarımdan tutarak ayağa kaldırdı ve en mahrem yerime diziyle vurdu "AAHHHH!!!" diye acıyla bağırdım. "Senin yüzünden çocuğum olmayacak" dedim. "Senin gibi İTİN olacaksa hiç olmasın " dedi.
Sonra benim arabama binerek arabaya ağaca çarptı. "MANYAK RUH HASTASI DELİİİİİ" diye bağırırken yanıma gelip elini yumruk yaparak "Bu da yeşil gözlü olduğun için..." diyerek yumruğu sağ gözümün üzerine attı. Offf eli de ağırmış. "Aaahhh!" dedim. Sonra arabasına binerek arabasıyla birlikte üzerime doğru gelmeye başladı. "Dur manyak dur " diyerek yolun kenarına kendimi attım. Kız hızla yanımdan geçti. "Bu kız çok farklı lan" dedim kendi kendime.
Telefonu cebimden çıkartıp Emre'yi aradım. Telefonu açtığında "ULAN İT NİYE AÇMIYON?" diye bağırdım. "Noldu lan?" dedi. "BENİ ALMAYA GEL" dedim bağırarak. "Lan kulağımın içine ettin. Noldu?" diye tekrar sordu. Bir kızdan dayak yediğimi asla söylemem tabi ki. O yüzden "Arabayı ağaca çarptım" dedim. "Tamam geliyorum" diyerek telefonu kapattı. Yere oturup beklemeye başladım.
Elfida
Sonunda nenemin yanına gidiyordum. Şu ana kadar bir aksilik olmadı. Taa ki o yeşil gözlü ters yönde karşıma çıkana kadar. Koskoca tabelayı görmemiş herhalde ŞEREFSİZ. TERS YÖN LAN BURASI. Bir de utanmadan kornaya basıyor. SAKİN OL SAKİN!!!! YOK OLAMAYRUM. "TERS YÖNDEN NE GELİYON İT" diye bağırdım. Hala gitmiyor it. YA SABIR. Sakin ol kızım sakin yavaş git de korkmasın. Yok benim yine gözüm döndü. Son bir kez sakin olmaya çalışarak kapıyı açtım. "İn lan aşağı" dedim. Sakince konuşacaktık. "Allah Allah" diye alayla sırıttı ve benim şarteller attı kayışlar koptu. "Sen iniyor musun ben indireyim mi!" dedim. "İnmiyom lan indir indirebiliyorsan" dedi. ÇOK GÜZEL. Yakasından tutuğum gibi arabadan sertçe çıkartıp kafayı gömdüm it ağırmışta. "Vay amına koyayım" dedi yüzüme bakarak "Ben şimdi sana bir koyucam" dedim sinirle. "Büyük bir zevkle " demez mi ibne. Adamın kulaklarından tutuğum gibi bacak arasına dizimle vurdum. "AAAHHH" diye bağırdı İBNE.
Senin yüzünden çocuğum olmayacak" dedi. "Senin gibi İTİN olacaksa hiç olmasın " dedim. Sonra bu manyak ruh hastası deli diye bağırırken bende arabasına binip arabasını ağaca çarptım. Son olarak yeşil gözlü olduğu için gözüne yumruk attım. Bu yeşil gözler bana bi yerden tanıdık geliyor ama neyse. Sonra arabama binerek arabayı üzerine doğru sürdüm. Bağırarak kenara attı kendini. Gaza basarak oradan uzaklaştım.
Polat
Yarım satin sonunda Emre gelebildi ve oturduğum yerden kalktım. "Noldu lan gözüne?"diye sordu. "Ağaca çarptım dedim ya"
"Kızların yanına böyle gitmek olmaz. Seni evine götüreyim."dedi."Hadi gidelim. Hep senin yüzünden oldu bunlar. İki kız göreceğiz diye tipimiz gitti lan!."dedim sinirle.Emre nin arabasına bindik ve eve doğru gittik. Eve geldiğimizde beni ilk gören Hayriye Sultan yanıma doğru telaşla geldi.
"Hii. Uşagum. Ne oldi gözune?"dedi."Arabayı ağaca çarpmış ama bir şeyi yok"dedi imalı imalı Emre.
Hayriye Sultan ile birlikte terasa gittik ve dövülmüş çiğ et getirdiler."Gel uşağum. Gözune koyalum bunlari."dedi Hayriye Sultan.
"Sakın, Asla olmaz!"dedim. Bu arada terasa annem,babam,dedem,Lale ve Murat indi.
"Oğlum noldu sana?"diye sordu annem."Ağaca çarptım."dedim tekrardan. Dedem imalı imalı baktı ve "Gözune noldi?"diye sordu.
"Gözüme mi?Şey.. gözüme şey çarptı. Şey... Eee" dedim. Ve hemen sözüme devat ettim "Heh direksiyon çarptı direksiyon " dedim. "Uşağum şu eti koyalum gözune yarına geçecektur." dedi kurtarıcı meleğim Hayriye Sultan. "Yok Hayriye Sultan buz koyalım gözüme" dedim. O sırada Murat " Bence de abim doğru söylüyor. Eti pişirelim ben yiyeyim. Buzu şu kolamın içine koyayım" diyerek bardağını gösterdi. Aklı fikri yemekte şu çocuğun.
Murat' ın dediğine herkes kahkaya attı. "Bu arada abicim kulakların tam ızgaralık olmuş. Kolanın yanında ne güzel gider be " dedi iç çekerek Murat."Tüm aile fertlerimden özür diliyorum. SEN BOK YE MURAT" dedim sinirle. Gülerek " Onun yenen versiyonu varsa yolla abicim şuan çok AÇIM" dedi. Ya sabır. Bu çocuk ne zaman doyacak?
"Senun kulaklarinda neden parmak izu vardur?" diye sordu dedem. "Manyak. Parmaklarını da geçirmiş" diye fısıldadım kendi kendime. "Ayağa kalk bakayum" dedi dedem.
Ayağa yavaşça kalktım ve dedem "Etrafinda bi dön bakayum" dedi. Döndüm ve önce kulaklarıma sonra gözüme en son olarak da nereye baktığını anlamak için baktığı yere baktım. Kızın dizini vurduğu yere bakıyordu. "Dede niye oraya bakıyorsun?" diye sordum. "Saa kim vurdi bileyrum " dedi. Emre de kıkırdayarak "Ben de tahmin edebiliyorum" dedi. "Hayır yani anlamıyorum ben. Sen kıza naptın da sinirlenip arabanı ağaca çarptı?" diye gülerek sordu Emre.
"Ah Firtina ah! Ne istedun bu uşaktan"diye söylendi kendi kendine babaannem."İkizim seni bi kız dövmüş. Haberin olsun diye söylüyorum."dedi Lale gülerek.
"Ne ettun kiza?"diye sordu dedem. "Ben mi bi şey etmişim kıza dedem. O bana etti ne ettiyse"diye söylendim." "Yarun öğrenuruz nedan dövduğuni."dedi babaannem şüpheli bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRTINA
Action"Seni seviyorum" dedi genç adam. "Neden?" dedi genç kız "Neden seviyorsun?" "Masumsun" dedi genç adam. "YILLAR ÖNCE KAYBETTİM BEN MASUMİYETİMİ BEN MASUM FALAN DEĞİLİM" dedi genç kız