Mavi Kan (gxg) ✅ TAMAMLANDI

15. Bölüm

Mutlu pazarlaaar!😊

Hiç uzatmadan bölümle bırakıyorum sizi, sevdiğim bölümlerden...😊🥰💚

İyi okumalar dilerim.💚

****

Teyzem takımdan atıldığımı öğrenmişti, kısa bir uğraşla onu müdürle konuşmaması için ikna ettim. Ne kadar "ilişki yüzünden takımdan mı atılırmış" diye benim tarafımda olsa da kimsenin benim yüzümden ona cephe almasını istemiyordum.

Ertesi gün Mia'ya haber verip 15 dakika erken çıkmıştım evden sabaha kadar uyuyamadığım için biraz sıkılmıştım ve hava almamın iyi geleceğini düşündüm.

Yavaş adımlarla okula yürüdüm. Kalabalık değildi okul bahçesi, iki elim pantolon ceplerimde önüme bakarak yürüyordum. Bir topluluk hissettim sağ tarafta, sonra oradan adım söylendi.

"Hey Allison ? " diyerek el salladı Danny.

Futbol takımındaki 5 - 6 kişi toplanmış sohbet ediyorlardı. Danny bana seslenince onlara doğru yürüdüm. Sağ tarafımdan biri daha yaklaştı gruba. Sky'dı ve ona bakmamak için yan döndüm. O beni görebiliyordu ama ben onu görmüyordum.

Danny'in uzattığı yumruğuna yumruğumu değdirdim.

"Naber dostum. Nasılsın?"

Omuz silktim.

"İyi. Bildiğiniz gibi. Siz nasılsınız?"dedim sakince.

"İdare ediyoruz, bu haftaki maç çok zor olacak. Geçen senelerden tecrübe ettiğimiz kadarıyla karşı taraf baya güçlü. "

Başımı sallayıp etrafı incelerken konuştum.

"O zaman size başarılar beyler. Umarım maçı alırsınız. Gitmem lazım görüşürüz."diyerek uzaklaşmaya başladım. Az önce gruba doğru yürüyen Fred seslendi.

"Bu haftaki maçta sende olmalıydı Allison. O zaman bir umut olurdu bizim için. "

Fred çocukların yanına geldiğinde bende onlara bakarak geri geri yürüyordum. Hafif tebessüm eder gibi oldum ve elimi teşekkür etmek anlamında kaldırdım. Sky'a hiç bakmamıştım ve bu irademi tebrik edip önüme döndüm ve o an birisine çarptım.

İkimizde iki yana savrulurken düşmeden son anda kurtulmuştum. Çarptığım kişiye döndüm...

Jackson.

Tam pardon diyecektim oysaki. Ama demedim. Onun soğuk bakışları altında kalmayan bakışlarımla yoluma devam ettim.

Direk sınıfa gidip yerime oturdum. Sınıf yavaş yavaş dolarken kafamı yine sıraya koymuş Allison pozisyonunu almıştım. Yanıma oturan Zayn'ı fark edip birkaç cümle konuştuktan sonra tekrar yattım sıraya. Sky'ın sesinden geldiğini anlamıştım ama hiç bozmadan öyle kaldım. Ve lanet olsun ki Bay Scott içeri girdi.

Lan bu okulda her gün ders programı mı değişiyor yoksa ben günleri mi karıştırıyorum...

Girer girmez gözleri beni bulmuştu.

"Parker günaydın. Gözlerin kızarmış ağladın mı yoksa?"

Bunu sorarken piç gibi sırıtıyordu ibne. Oturduğum yerde arkama yaslandım. Derin bir nefes alıp cevap verdim. Herkesin gözü bendeydi.

"Hayır tabii ki, ben pek ağlamam. Uykusuz bir gece geçirdim de muhtemelen ondandır. Bu arada size de günaydın Bay Scott."

Scott öğretmen masasına oturdu eliyle kalkmamı işaret etti. Ayağa kalktım.