Tırnağı kırılsa oturup saatlerce ağlayacak olan kızdı Nisan. Aksellerin biricik veliahtları. Ta ki, nişan gecesine kadar. Parmağına takılan yüzüğün ağırlığı bedenini esir alırken, o gece yaşadıkları ile hayatının en kötü gecesi zannederken akılalmaz...
" Ekmek etmeyi bilir misin kızım sen?" Nisan Ayşe teyzenin bu sorusuna da dudak bükerek cevap verdi. "E kızım senin elin hiç mi iş tutmaz gari ?"
Nisan'ın içinden 'bu işleri evimizde ki çalışanlar yaptığı için hiç tenezzül etmedim maalesef' demek gelse de dilini ısırıp diyeceklerini yuttu. "Elim ekmek tutar para kazanırım o sayılmaz mı?"
"Hele şuna bak! Bir de dalga geçiyor annesi yaşında ki kadınla. Seni edepsiz." Nisan gülerek Ayşe teyzesinin tombul yanaklarından öperken son sözünü diyerek mutfaktan koşturarak kaçtı. "Deniz'e diyeyim de gelirken ekmek alsın."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Nişanlımı Amerika da zannederken, Bodrumun bu küçücük köyünde buluyorum! Nisan git de üzerini değiştir inek kokuyorsun."
Deniz, Nisan'ın beline sarılan ele bakakalırken duydukları karşısın da beyninden vurulmuşa döndü. Nişanlım mı demişti o?
"Tunç defol! İnek dediğin hayvan senden daha karakterli."
"Nisan! Bu adam neyden bahsediyor açıklamak ister misin güzelim?"
Tunç karşısındaki adama kibirli gözler ile bakarken bir an da Denizin Nisan'a güzelim demesi ile sinirlendi.
Demek Nisan burada yeni bir hayat kurmuştu. Mahvederdi o hayatı!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Artık seninle konuşmayı bırak, sesini bile duymak istemiyorum! Sadece...Sadece tek bir şeyi merak ediyorum. Değdi mi? Tüm hayatımızı, aşkımızı yalanlar üzerine kurmana değdi mi Nisan?"
Nisan hıçkırıklarına bir yenisini daha eklerken derince iç çekti. Bugünün geleceğini düşünmüştü, ama bu kadar can yakıcı bu kadar yıkıcı olacağını tahmin etmemişti. Sanki kalbi Deniz'in ona her nefretle bakışında un ufak oluyor, parçalanıyordu, nefesleri tükenir gibiydi.
"Değdi."
Deniz Murat Kılınç, sevdiği kadına nefretle bakarken bir an da hayretler içerisine düştü. "Sen utanmazsın! Aksellerin biricik prenseslerinin canı benimle oyun oynamak istemiş demek. Yazıklar olsun sana! Sen var ya, aşkımın bir saniyesini bile hak etmezmişsin." Deniz arkasını dönüp gidecekken tenine değen el ile yerinde kaldı, arkasını dönerken derin bir nefes aldı.
"Değdi, çünkü seni tanıdım. Aşkı, sevgiyi sevilmeyi tattım. Hiç görmediğim şefkati, sen saçlarımı okşarken tattım. Gülücüklerim eksik olmadı. Be-n seninle yaşamaya başladım. Gitme lütfen. İnan bana sana olan aşkım asla yalan değil!
"Bundan o kadar emin değilim. Aşkı, hayatı yalanlar üzerine kurulu olan birisi ile olamaz." Deniz sol elinden çıkardığı alyansını gözlerinden bir damla yaş düşerken canından çok sevdiği karısının avucuna bırakırken saçlarından derin bir nefes aldı.
"Hoşçakal bodrum çiçeğim."
Sezan Aksu'nun da dediği gibi;
Gözüme ilk damlası düştü Gelecek sonbaharın Yeni bir sayfanın öncüsü Bakalım ne hediyesi zamanın?
Bakalım hediyesi ne olacak bu hikayenin :)
Yepp yeniii hikayeme hoşşş geldiniz. Serin bir yaz gecesi balkonum da otururken zihnime düştüler. Dedim neden olmasın? E yazayım madem. Eh ben de yazdım ve sizlere sunuyorum bugün.
Canım arkadaşım asosyalimbenn Selin'e desteği için sonsuz teşekkürler! İlk okumayı o yaptı :) Selin'in de öyle güzel kitapları var kiii, anlatılmaz okunur ❤️ Şu sıra favorim Akşam Gözlü. Neyse çok konuşmayayım icrata geçeyim siz bu bölümleri okurken ben de yazmaya devam edeceğim umarım beğenirsiniz . O vakit sizi ilk bölüme alıyorum. Sağ ayaklar 1. Bölüme, görüşmek üzere🍀
