Heykelin içinde sıkışıp kaldım havasızlıktan ölebilirim ne kadar bağırsamda sesim duyulmuyor çok pişmanım ne yapmalıyım artık bir tek umudum vardı o da arkadaşlarımın beni arayıp bulmasıyıdı beklemekten başka çarem yoktu. Artık nefes alamıyorum.
-Bir süre sonra:
Ben sanırım havasızlıktan bayılmışım gözlerimi actığımda heykelin dışındaydım etrafıma baktığımdada kimse yoktu. Benim hayatımı kurtarmış. Bu gizemli kim acaba?
Şimdik yola çıkıp arkadaşlarımı bulmam ve onlardan özür dilemem gerektiğini biliyorum. Onları nerden aramaya başlasam en son onlar 2. Kapıdan içeri girmişlerdi acaba bende onların peşine gitsem. Evet karar verdim bende 2. Kapıdan içeri giriceğim. Artık burdan dısarı cıkma zamanı yıkık dökükler kapının önünü kapatmıştı ama şimdi kapalı değil ve yerde ayak izleri var bunlar needen helmiş acaba o izlerini takip etsem yoksa arkadaşlarımı mı bulsam bence arkadaşlarımın yanına gitmeliyim çünkü onlarla borlikte daha kolay buluruz belki yine başıma birşey gelebilir. Evet 2. Kapının önünde duruyorum. Kapıyı açtım ıcerisi yıkı dökük demekki o heykel yüzünden sadece benim yerim değil bütün piramit sarsılmış olmalı hemen arkadaşlarımı bulmalıyım. Etrafa bakınıken bir taşın altında birisini görüyorum yanına yaklaştım
-Mine:okan
-Okan:yardım ettt!
-Mine:tamam üstündeki taşları bir ip yardımıyla kaldırdım taşların arasında kaldığın için fazla bir şey olmamış.
-Mine:özür dilerim
-Okan:asıl ben özür dilerim üzgünüm hadi diyerlerini bulalım
Etrafa bakınırken diğerleri kurtulmuş ve bizi buldular.
-Merve:ahh mine iyisin.
-Mine:Evet iyiyim
Ve birbirimize sıkıca sarıldık başımdan geçen olayları anlattım deprem olma sebebini ve beni heykelden kurtulmamı hepsini anlattım herkese izleri gösterdim şimdik yola çıkıp o gizemliyi arıyıcağız.
Acaba o gizemli kim bize yardım edebilirmi ilerleyen bölümlerde görüceğiz.
