Ekibimize Alinin'de katılmasıyla beş kişi olduk.
Ali'ye sormak istediğim birkaç soru var.
Mine:Ali senin bu piramitte ne isin vardı neden buradasın
Ali:ben buraya kardeşimi almaya geldim.
Okan:nasıl yani kardeşindemi burda bize biraz bahsedermisin.
Ali:bahsedeyim.
Bilmiyorum kaç gün oldu ama kardeşim bu piramitti görünce içinde ne olduğunu merak etti.
Ben izin vermesemde koşarak uzaklaştı ve gözden kayboldu.
O günden beri yok ve onu çok özledim nerden ve nasıl olduğunu çok merak ediyorum.
Merve:peki dışarıda sizi merak eden aileniz varmı.
Ali:var halam var başkada kimsemiz yok.
Merve:annen ve babana ne oldu.
Ali:kardeşim doğurduktan sonra annem vefat etti babamı'da ben yedi yaşındayken trafik kazasında kaybettik.
Merve:eğer bunlardan bahsederek seni üzdüysem özür dilerim.
Ali:artık beraberiz oyle değil' mi artık benimle ilgili ne merak ediyorsanız mutlaka sorun.
Mine:biraz dinlenelim ben çok yoruldum artık.
Asaf:tamam burda durabiliriz.
Etrafı iyice kontrol ettik tuzak olmadığını anladık ve yaslanarak ayaklarımızı uzattık ayakkabım artık ayağımı çok sıkıyordu ayağım büyümüş olmalıydı.
Ayakkabımı çıkardım zaten baya yıpranmış eskimişti.
Sanırım diyerlerinde ayağını sıkıyordu'ki onlar'da ayakkabılarını çıkarmışlardı.
Ben ayakkabılarımın bağcıklarını çıkarıp çantama koydum bazen bazı şeyleri kullanmamız gerekiyor.
Merve:benim karnım acıkıyor yemeğimiz varmı.
Okan:maalesef hiç erzağımız kalmadı.
Ali:arkadaşlar bazı insanlar acıkınca böcek yiyor bizde yiyelim burası böcek kaynıyor.
Mine:iğrenç ben o böcekleri çiğ çiğ yemem gerçi pişirsenizde yememde.
Okan:valla ben daha fazla dayanamıyorum artık yemeye başlıyorum katılanlar bana katılsın açlıktan ölmemeliyiz.
Herkes biranda okana katılmış ve böcek yiyordu biran kusacakmış gibi oldum ama kusmadım şükür.
Ben hala yemiyor ve onlara bakıyordum ağızlarında çiğnedikleri böceklerden katır kutur diye sesler çıkarıyordu.
Asaf:tatları çok güzel mine sende bize katıl.
Mine:ben yemem o böcekleri.
Nasıl tatları güzel olabilirdiki yerken izlemesi bile dayanılmazdı.
Ben daha fazla onları görmemek için gözlerimi kapatıp uykuya dalmak istiyorum bu aralar uykuya bile hasret kaldım.
Merve:mine mine hadi uyan devam etmeliyiz mine uyan.
Mine:tamam kalktım su varmı ben çok susadım.
Merve:suyumuzda kalmadı ama burda kirli su bulduk penyelerimizin arasından suyu şişeye akıtarak azda olsa temizliyoruz.
İçmek istemiyordum ama zorundayım ölmekte istemezdim çünkü.
Zorlada olsa içtim içe içe alıştım artık tadı o kadarda değişik gelmiyordu.
Asaf:bakın buraya birsey takılmış penyelerden biri yırtılmış sanırım.
Ali:bu bu benim kardeşimin üstündeki penyeyle aynı renkte kırmızı bu kardeşimin olmalı kardeşime çok yaklaştık.
Mine:bir saniye bu beni kurtaran kişi kaçarken yirtilan penyesine benziyor.
Çantamdan çıkarıp karşılaştırdım uyuşuyordu.
Mine:yoksa beni kurtaran senin kardeşin miydi.
Ali:olamaz kardeşimin kendine hayrı yok seni nasıl kurtarsın.
Okan:ben mineye katılıyorum olabilir bence.
Ali:ben kararsızım.
Acaba bu gizemli alinin kardeşimi yoksa başka birimi.
