Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Telefonuna, ismimle kaydetseydin daha az kırılırdım Ryujin. Made in China ne gerçekten?" Ryujin, duvara dığrulttuğu sprey boyayı sıkmayı bırakıp kolunu saldı ve Chenle'ya döndü. "Yalan mı?"
Chenle iç çekti. "Başka bir şekilde kaydedebilirdin?" Ryujin kafa salladı. "Pekâlâ, eve dönünce değiştiririm. Telefonum yanımda değil." Chenle, yapmakta olduğu grafitiden kafasını kaldırıp Ryujin'in hazırladığı grafitiye baktı. "Güzel."
Uzaktan gelen insan bedeni ile ikiside spreylerini ellerine alıp kapüşonlarını kapattılar. Gelen bedenin, bir polis üniforması olduğunu görmesiyle Chenle'nun eline yapışıp koşmaya başladı Ryujin.
Birkaç metra arkalarından gelen fener ışığından kurtulup sağdaki sokağa saptılar ve iki ev arasında duran ufak mesafe arasına girdiler. Polis, yollarını kaybetmesinin siniri ile küfür mırıldanırken Ryujin, polisi izlemeyi ihmal etmiyordu.
Chenle, arkasındaki duvara yaslanıp sık nefesler alırken Ryujin ortadan kaybolan polis ile nefesini dışarı verdi. "Kurtulduk." Chenle iç çekti. "Sevindim." Chenle konuşmak ile konuşmamak arasında gidip gelmeye başlamıştı. Bir yanı her şeyi zamana bırakıp Ryujin'i sık boğaz etmemesini tavsiye ederken; diğer tarafı zamana bıraktıkça Ryujin'i daha çok kaybedeceğini söylüyordu.
"Ryujin, ne zaman bana cevap vereceksin?" Cesaretini topladığı ilk anda ağzından çıkan kelimeler ile Ryujin bakışlarını ona çevirdi. "Böyle bir karar vermenin ne kadar cesaret istediğini bilmiyor musun Chenle?"
Chenle iç çekti. "Eğer işi cesarete bırakacaksak, şu an cesaretimi toplayabilmişken her şeyi yapabilir ya da söyleyebilirim Ryujin. Sadece evet veya hayır diyeceksin. Bu kadar." Ryujin büyük bir heyecanla başını eğdi. "Anla işte Chenle."
Chenle kafa salladı. "Pekâlâ, madem senin cesaretin yok. Ben de kendi cesaretimle dengelerim. Ne dersin?" Ryujin kaşlarını çattı. "Nasıl olacak o?" Chenle rahatça omuz silkti. "Böyle." Söylediği sade kelime ardından Ryujin'in dudaklarının üzerini, kendi dudakları ile örttü.
Sonunda, dediğinizi duyar gibiyim.
Bu arada artık final bölümlerinin başlarına duyuru yazmak istemiyorum. Zaten kitapların son bölümlerindeki başlıklarda kırmızı bir tik işareti oluyor. Bu yüzden bölümlerin başına gereksizce o cümleyi yazmak istemiyorum.
