Tabiri caizse ayakta uyuyarak sınıfa girdi Jisung. Sırasına varır varmaz sırtındaki çantasını çıkarıp kafasını sıraya dayadı ve uyuklamaya başladı. Gece her zamanki gibi Hyunjin ile neredeyse sabaha kadar oyun oynamışlardı.Kim Somi de sınıfa girdiğinde sırasına ilerledi, çantasını düzgünce çıkarıp oturdu. Kulaklığını çıkarmadan kafasını sıraya yasladı ve öğretmen gelene kadar biraz daha uyumanın iyi olacağını düşünüp gözlerini kapattı.
Kararını vermişti. Eski olayları düşünüp üzüleceğine, o da yeni bir sayfa açacaktı. Bugün ilk işi arkadaş edinmek olacaktı. Zaten arkadaş edinirken zorlanmaz, başkalarına da kendini kolayca sevdirirdi. Yeni bir ortamda ne ondan nefret edilecek kadar samimi, ne de başkalarını rahatsız edecek kadar utangaçtı.
Omuzuna biri dokunduğunda kafasını kaldırdı ve öğretmenin sınıfa çoktan geldiğini gördü. Kulaklıklarını da hızlıca kaldırıp derse odaklanmaya çalıştı.
5 dakika sonra sınıfın kapısı açılınca bütün sınıfın dikkati oraya kaymıştı. Geç kaldığı için özür dileyerek bir kız içeri girdi ve sonra hızlıca Somi'nin yanına oturdu.
Somi dün kötü bir modda olduğu için kimseyle tanışamamıştı.
"Merhaba ben Somi."
"Merhaba ben de Sooah."
İkisi de birbirine gülümseyip dersi dinlemeye dönmüştü. Sooah'ın ne kadar güzel olduğunu düşündü Somi, ona kalırsa iyi anlaşacaklardı.
"Bugünlük bu kadar görüşmek üzere."
Öğretmenleri sınıftan çıktığında Sooah'a döndü Somi.
"Kantine gidelim mi?"
Gülümseyerek Somi'ye kafasını salladı Sooah ve birlikte kantine doğru ilerlediler.
"Sanırım dün ağlıyordun, kötü bir şey mi oldu?"
Sooah'a döndü Somi. Ağladığını dünkü garip çocuktan başkası görmedi sanmıştı.
"Ah, hayır. Önemli bir şey değildi."
Sooah kafasını salladı. Kantine gelmişlerdi. İstediklerini aldıktan sonra geri sınıfa gittiler.
İkisi de kendi sıralarına ilerlerken Sooah Jisung'u dürttü.
"Yine sabaha kadar oyun oynadınız değil mi?"
Jisung uykulu sesiyle evet anlamına gelen saçma birkaç şey fısıldadı ve uyumaya devam etti.
"Çok güzelsin bu arada."
Kim Somi az önce içinden söylediğini genç kıza da söylemek istemişti.
"Çünkü o benim sevgilim."
Onlara doğru ilerleyen çocuğa baktı, sonra da Sooah'a. Gelen çocuk kolunu Sooah'ın omuzuna attı ve birbirlerine bakıp güldüler. Onların bu hallerine Somi de güldü.
"Yakışıyorsunuz."
Çift aynı anda kafasını salladı gülerek. Bu sırada garip çocuk Jisung hala uyukluyordu.