Uyuklayan Jisung'un yüzünü yüzündeki gülümsemeyle izlediğini fark etmesiyle kendine geldi Somi."Ya! Jisung-ah!"
"Hm? Ne oldu?"
"Uyumaya devam mı edeceksin? Sınavdan 0 almayı istiyorsun sanırım."
Jisung gözlerini ovuşturarak oturduğu sandalyede diklendi.
"Özür dilerim, matematik çok sıkıcı olduğu için odaklanamadım. Tekrar analatabilir misin?"
Gözlerini devirdi Somi.
"Matematiği sevmediğini bildiğim için tüm konuları anlatmayacağım. Sadece çok önemlileri ve çok soru çıkacakları anlatacağım, iyi dinle."
Jisung kafasını salladı fakat Somi'nin anlattığı şeyleri kafası almıyordu bir türlü. Üstelik kütüphanede oldukları için çok fazla ses çıkaramıyorlardı, kütüphanedeki diğer insanlardan birkaç kere uyarı almışlardı.
"Böyle olmayacak, bize gidelim."
Jisung ilk anlamayarak Somi'ye baktı. Somi eşyalarını toplamaya başlayınca Jisung da eşyalarını toplamaya başladı ama ne yapacağını anlayamamıştı. Kütüphaneden çıktılar.
"Nereye gidiyoruz?"
"Bizim eve. Ah! bizim eve gidemeyiz çünkü anahtarım yok ve muhtemelen annem evde değildir. Bi arayayım ilk önce."
Somi çantasından telefonunu çıkarıp annesini aradı.
"Anne, evde misin? Bir şey olmadı ama anahtarımı evde unutmuşum, ne zaman gelirsin? Gece yarısı mı? E ne yapacağım ben o zaman? Neyse ben biraz düşünüp seni tekrar ararım. Öptüm."
Jisung ne olduğunu anlatması için Somi'ye döndü.
"Annem gece yarısı dönecekmiş ve benim anahtarım yok. Bizim evde çalışırız diye düşünmüştüm."
Jisung biraz düşündü.
"Bizim evde çalışabiliriz, annem evde hem annen gelene kadar sokakta kalmamış olursun."
Biraz düşündü Somi. Zaten annesi de Jisung'un annesini tanıyor ve seviyordu o yüzden onlara gitmesine bir şey demezdi.
Kafasını salladı Somi.
"O zaman anneme haber vereyim ben."
Jisung kafasını salladı ve ikili beraber Jisung'un evine doğru yürüdü.
Jisung'un annesi güler yüzüyle kapıyı açtı. Eve gelmeden önce Jisung annesine kısaca haber vermişti.
"Holgeldiniz, hadi ellerinizi yıkayın da yemek yiyin sıcak sıcak."
İkili kafalarını sallayıp sırayla ellerini yıkadıktan sonra yemek masasına oturdular.
"Anne, Somi'nin annesi bugün gece yarısına kadar çalışacakmış o zamana kadar burda kalacak. Biz de ders çalışacağız."
"Tabii kalsın, siz de güzelce çalışın bir şeye ihtiyacınız olursa da ben salondayım."
Somi yemek için teşekkür ettikten sonra Jisung'u takip ederek odasına gitti. İkili Jisung'un yatağına oturarak bir süre konuşmadı.
"Madem geceye kadar burdayım o zaman ilk matematikten en önemli konuları çalışalım sonra da biraz korece çalışırız."
Kafasını salladı Jisung.
"Öğretmen sensin sen ne dersen o olur."
İkili birlikte masaya geçtiler ve Somi basitçe Jisung'a konu anlatmaya başladı.
*
"Yani bu denklemde X'i 5 buluyoruz."
Jisung iki saattir ilk defa anlayarak kafasını salladı.
"Anladım. Gerçekten anladım. Hemen soru sor çözeyim."
Güldü Somi. Kitabın bir arka sayfasındaki bir soruyu Jisung'a göstererek çözmesini istedi. Jisung soruyu çözdüğünde gerçekten mutlu gözüküyordu.
"İşte bu!"
Somi bağırarak Jisung'un beşlik çakması için elini havaya kaldırdı. Jisung da gürültülü kahkahalarıyla ona eşlik etti.
Yaklaşık iki buçuk saatlik matematik çalışmasından sonra 15 dakika ara verdi ikili. Bu sırada Somi'nin annesi aramış, neler yaptığını sormuştu. Jisung da heyecanla annesine bu seferki matematik sınavından Somi sayesinde daha yüksek alacağını anlatıyordu.
"Hadi gel biraz da korece çalışalım."
"Ne kadar zor olabilir ki sonuçta korece konuşuyoruz."
Jisung'un çok haklı tespitine gülümseyerek kitabını açtı Somi. Kuralları anlatmaya başladığında o kadar da kolay olmadığını anlamıştı Jisung. Ama bazı kurallar çok saçma kısaltmalarla kodlanabildiği için hatırlayabiliyordı.
Somi kitabın diğer sayfalarındaki soruları açıp Jisung'a verdi.
"Sen bunları çöz ben de kontrol edeyim hadi bakalım."
Jşsung kafasını sallarken Somi de oturduğu sandalyeden kalkıp Jisung'un yatağına oturdu. Telefonuyla uğraşırken Jisung'un soruları çözmesini bekliyordu.
Jisung çok acele etmeden her soruyu iyice düşünerek soruları cevaplıyordu. Bu kadar saat çalıştıktan sonra yanlış yapıp da Somi'yi hayal kırıklığına uğratmak istemezdi.
Sorular bittiğinde arkasını dönüp Somi'ye seslenecekti ama Somi'nin uyuyakaldığını gördü.
Dolabından bir battaniye çıkarıp Somi'nin üstüne örterken gözünü Somi'den alamadı o anda. Somi çok güzeldi, melek gibi uyuyordu. Birkaç dakika daha Somi'nin saf güzelliğini izledi Jisung. Elini hafifçe kaldırıp Somi'nin saçlarına dokunmak istediğini fark ettiğinde kendine geldi. Masasına gidip biraz daha soru çözmeye çalıştı ama kafası çoktan karışmıştı. Kalemi bırakıp kafasını masasına koyup gözlerini kapattı. Biraz sonra kendisi de uyuyakalmıştı.
İkili, Somi'nin annesinin aramasıyla birlikte uyandı.