"Hoşgeldiniz!"Somi kapıyı yüzündeki kocaman gülümsemesiyle sonuna kadar açıp diğerlerinin içeri girmesini bekledi. Herkes girdiğinde ise kapıyı kapatıp zaten salonun nerede olduğunu bilen Jisung'un peşinden giden küçük topluluğa ayak uydurdu.
"Tekrar hoşgeldiniz kendi eviniz gibi rahat olun."
Herkes kafa sallayıp bir yandan da sohbete dalmıştı bile. Somi telefonunu çıkarıp Felix'e de artık gelmesini söyleyen bir mesaj atıp annesini çağırmaya gitti.
"Hoşgeldiniz çocuklar."
Herkes Somi'nin annesini tek tek selamlayıp kendisini tanıttıktan sonra Somi'nin annesi işe gitmek için evden ayrıldı.
"Bir dakika asıl konumuza gelelim. İddiamızı 1 puan farkla ben kazandım Han Jisung. İsteğimi yerine getirmeye hazır mısın koçum?"
Jisung elinden başka bir şey gelmeyerek kafasını salladı.
"Ben hazır doğmuşum zaten, hazırım maalesef. Ne yapmamı istersin?"
Hyunjin elini çenesinin altına getirerek biraz düşündü. Aklına elle tutulur bir şey gelmediğinde biraz ertelemeye karar verdi.
"Neyse, şimdi aklıma bir şey gelmedi aklıma geldiğinde söylerim."
Jisung kafasını salladı.
"Ulan doğruyu söyle, kazanmayı sen bile beklemiyordun o yüzden hiç düşünmedin dimi?"
Herkes gülüyordu.
"Evet."
Bu sefer herkes daha çok güldü. Kapı çaldığında Somi gelen kişinin Felix olduğunu bilerek kapıyı açmaya gitti.
"Hoşgeldin brom."
"Hoşbuldum brom."
Artık Felix de geldiğine göre herkes bir arada ve açtı.
"Pizza söylüyorum, itirazı olan?"
Kimseden ses çıkmayınca Jisung pizzalarını sipariş etti.
"Pizzalar gelene kadar da biraz oyun oynayalım o zaman. Uno?"
Herkes onaylayınca Somi odasından oyun kartlarını getirdi ve oyuna başladılar.
Ciddi anlamda çok gürültülü bir ortam vardı ve kimse bundan rahatsız değildi.
"Ya! uno demedin sayılmaz!"
"Yoo ben Uno dedim! Sen duymamışsın!"
"Tamam en baştan. Dağıtıyorum kartları."
Yeni ele başladıklarında Somi için her şey çok güzel ilerliyordu -elinde bir kart kaldığında uno dememesi dışında- Somi'nin hemen solunda oturan Jisung kimsenin duymayacağı şekilde Somi'ye uno demesini zamanında söylemişti ve Somi de bu sayede kazanmıştı.
Fakat Jisung'un kimsenin görmediğini sandığı fısıldaşmayı kahin gözleriyle Hyunjin görmüştü tabiki. Kendi içinde en yakın arkadaşının salaklığına gülüp gözlerini devirdi. Üstelik Jisung'un elindeki +2 ve +4 kartlarını-oyun sıradında asla kullanmadığı kartları- da gayet net görmüştü.
Kapı çaldığında Jisung ve Somi pizzaları almaya gittiklerinde kalan üçlü sadece birbirlerine bakarak bile aynı şeyi düşündüklerini anlamıştılar.
Bu iki aptal birbirini fark edemeyeceği için iş yine en yakın arkadaşlara kalmıştı.
Her zamanki gibi.