3.BAŞLANGIÇ

5 1 0
                                    



Tuhaf değil mi bütün bunlar, şuana kadar bir sürü çılgınlık yapmıştım ama hiçbiri yanında yürüdüğüm bu adam gibi değildi bu farklıydı yaşanmışlık vardı, hayalin gerçeğe dönüşmesi vardı, içinde ben vardım. İlk defa kendimi varmışım gibi hissediyordum başarmıştım kim ne derse desin Mertle tanışmıştım ve şuan daha da ilginci onun evine gidiyorduk. Bindiğimiz taksi bir binanın önünde durmuştu binanın yaşı benden oldukça büyük duruyordu ki apartmanın adının üstünde yaşını doğrular bir şekilde 1990 yazıyordu ben ise 1995 doğumluydum.

Apartmana girdiğimizde asansör olmadığı için iki kat merdiven çıkıp ikici daireye gidip anahtarı deliğe soktu.

"Youtuberların bu kadar az kazandığını hiç düşünmemiştim lüks bir köşk beklerdim. " dedim tutamadığım sivri dilimle. Lanet olsun bu kadar açık sözlü olmamalıydım yanlış anlamayın sadece sevdiğim insanlara açık sözlü olmayı seviyorum.

Bu dediğime gülümseyip "Nerden biliyorsun kazanmadığımı." Dedi. Görünen köy kılavuz istemezdi ama bunu dile getirmeyecektim tabiki.

İçeri geçtiğinde bende ardından girdim ne kadar doğruydu burada kalmam neyim doğruydu ki sanki, bu düşünceyi kafamdan hızlıca silerek uzaklaştırdım.

Paytak adımlarımla içeri girdim ilk gözüken büyük odaya doğru gittim benim arkamdan geliyordu beni izlediğine emindim etrafa baktığımda iki koltuk bir halı bir perde bir de televizyon vardı sade bir evdi.

Mert geçip oturduğunda ben hala ayakta duruyordum hala beni izlediğinde oturmam gerektiğini anladım. Koltuğa geçtiğimde tam oturacakken "Dur!" dedi popom eğik bir şekilde kaldığında şaşkınca ona baktım. Geri doğrulduğumda yanıma geldi. "Gelene kadar topalladın." Dedi ve önümde çömeldi. Diz kapağımı göstererek "Burası kanamış banyodan bir kaç sağlık malzemesi getireceğim sen de bacağını açıp bekle." Diyip arkasını dönüp odadan çıktı.

Hala ayaktaydım otursam kızar mıydı acaba aman diyip oturdum ve bacağımdaki pantolonu yukarı çektim yaram mikrop kapmış ve kanamıştı hiç ağrısını fark etmemiştim fakat şuan ağrıdığını çok net belli ediyordu. Lanet olsun bir bu eksikti. Mert elinde bir kaç malzeme ile geldiğinde bacağımın durumuna baktı.
"Mikrop kapmış bunu nasıl becerdiğini sonra hesap vereceksin ondan önce şunu bir temizleyelim." Diyip pamuğa bir şey döküp bacağıma sürdü keskin bir acı ile bacağımı esir aldığında bağırarak ayağımla ona vurdum şaka değil gerçekten ona vurmuştum ama kaza sonucu yani öyle birden şey edince olmuştu. Ama o hiçbir şey olmamış gibi ayağımı sıkıca tutarak yaranın her yerine sürdükten sonra bacağımı sardı. Yaptığına o kadar odaklanmıştı ki kendimi onu dikkatle izlerken buldum kaşlarını hafif çatmış mavi gözleriyle işini özenle yapmaya dikkat ediyordu işi bittiğinde kaşları düzelip gururla baktı.

"Takipcim olarak bir daha yara almana izin vermiyorum bu son olsun." Diyip yerinden kalktı. Sıcak tavırları gerçekten hayran olunasıydı. Hiç arkadaşım olmamıştı bu zamana kadar Aslıyı saymazsak 10 yıl kadar önceki taşındıktan sonra bir daha ne konuşup ne görüştüydük ben mesaj atıydım o gidince ama öyle bir mesajla cevap vermişti ki meğer ailesi benimle arkadaşlıklarından rahatsız oldukları için taşınmışlardı o son olmuştu bir daha hiç arkadaş edinmemiştim kardeşimde yoktu zaten sadece hayali arkadaş edinmiştim Tuna ve Sera onlar benim oyuncak ayım ve kuşumdu. Gerçekten ilaçların deli yapması dışında da deli olmaya meyilli bir insandım velhasıl aklım o kadar yerindeydi ki deli olmak için çabam harikaydı. Ee deli olmakda biraz zeka gerektiriyordu.

Mert kalan malzemeleri poşete doldurup geri gitti. Tekrar geldiğinde " Acıkmış olmalısın gel bir şeyler yiyelim." Dedi. Sevinçle yerimden kalktığımda gözleri irileşerek " Yarana dikkat et tekrar kanatacaksın." Dedi sert bir dille o kadar tırstım ki çok yavaş adımlarla ilerledim ve onu geçtikten sonra arkamdan o da peşimden geldi ee simdi ne taraftaki mutfak diye bakarken " Soldaki kapı" dedi iç sesimi duymuş gibi.

LEYL IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin