Boş sokaklarda gezmiştim, onca insanın içinde ben, hep yalnızdım hiç bir zaman bu değişmedi ne gördüler ne de duydular beni. Ben istediğim müddetçe yanıma yaklaştılar, ben izin verdiğimce konuştular. Ben her şeyde bir adım geride durdum ve izledim. Şairlerin yazıya döktükleri hassas kişiliklerinide gördüm, içindeki hırsı durduramayıp karısını dövenede şahit oldum. Ben dur durak bilmeyen deli tarafımla insanlara zarar da verdim, dövülen kadınları kurtaracak kadar da yardım ettim. Ama kimseye bana değer verecek kadar yaklaştırmadım yanıma. Zor insandım yaşadıklarım beni değişik bir insana dönüştürmüştü. Özüm nasıldı deseler, ben, annem ve babamdan ibaretti derim. Kurallarımı hep ben yazdım, bu hayatın düzenine karşı farklı yorumlamalarda bulundum. Hayatta acıyı tanıdım en büyük acı sevdiklerinden uzak kalmakmış. En büyük korkuyu yaşadım aklımı kaybetme korkusuymuş. Ve en büyük mutluluğu tattım, yalnızlıktan kurtulup Mertle tanışmakla. Ben artık yalnız değildim çünkü en büyük haksızlıktan kendimi kurtardım. İnsan insana muhtaçmış çok geç anladım.
Annem bir sürü şey hazırlamıştı. Bu kadarına gerek var mıydı bilmiyorum ama bana da yardım etmeme izin vermiyordu haklıydı da bunları mahvetmeye benimde gönlüm el vermiyordu.
Uzun bekleyişimin ardından kapı çalmıştı. Annem babam ve ben birbirimizle bakışmıştık.
"Ee gitte misafirlerini karşıla kızım." Diyen babama minnetle bakıp kapıya koşmuştum. Ve derin bir nefes alıp kapıyı açtım.
Karşımda ilk Karanı görmüştüm yanında Selim, Caner ve tanımadığım bir kız. Karan konuşmaya başladığında gözüm Merti arıyordu.
"Miray bize yine kapıyı kapatmayacaksın umarım." Dedi bir yandan muhteşem gülümsemesini sunarak. Güldüm ve içeriye davet ettim. Karan içeri geçtiğinde bana sarılmıştı tuhaftı ama bende karşılık verdim. Sonra Caner ve kız geçti.
"Seni yeniden görmek güzel hayatımızda yer edindin resmen bu arada tanıştırayım, Hale kız arkadaşım." Dedi yanındaki kızı gösterip Caner.
"Merhaba ben Hale tanıştığıma memnun oldum." Dedi sevecen bir sesle. Çok tatlı biriydi.
"Bende hoş geldin." Dedim onun kadar olamasamda sevecen bir sesle.
Selimde en arkadan içeri geçip "Merhaba." Dedi soğuk bir sesle acaba yanlış bir hareket mi yapmıştım.
Bu soruyu ona sormam hataydı ama soracaktım.
"Merhaba Mert nerede o da gelecek sanıyordum." Dedim birazda çekinerek.
"Neden soruyorsun." Dedi. Al işte ben demiştim hataydı sormam.
O sıra Karan yanımıza geldi.
"Selim napıyorsun." Dedi sertçe bakışlarını Selime sunarak. "Bu arada Mert seni parkta bekliyor Miray bir hesabı çözmek için." Bakışlarının odağını bana çevirip.
Gerçekten bunu yapmışmıydı zeki bir kızdım ne dediğini anlamıştım. Mert beni bekletmişti şimdi benden de aynısını istiyordu. Ama buna gerek yoktu o yüzden acil onun yanına gitmem gerekiyordu. Açık olan kapıdan beklemeden çıkmıştım. Arkamda şaşkın iki çift gözün beni izlediğine emindim. Ayaklarımın dolanması beni koşarken engelliyordu. Ne yazık ki terliklerimin ayağımda olması ayakkabımı giyinmeden çıktığımdan dolayı yaptığım hatayı belli ediyordu.
Geldiğim park evimize en yakın olan parktı burada olmalıydı parkta etrafıma bakındım onu görecek olmak beni heyecanlandırıyordu. Biraz parkta dolanınca karşıda bir bankta gördüm onu hemen yanına ilerledim ve tam önüne geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYL IŞIĞI
Ficțiune adolescențiUçurumun dibindeki kız bir adım ötesi uçsuz karanlığa giden yoldu düşünmedi düşünse kıyamazdı ve tuttuğu el ile birlikte kendilerini bıraktılar sonsuz karanlıklara...