4. Bölüm

361 67 286
                                    

"Başkalarına evet derken, kendinize hayır demediğinize emin olun"                                                                                                                                                                                                                            Paula Coelho

Neden bana öyle bakıyor anlamadım ama gülüşü çok güzel. Gamzesi var, mükemmel gamzeleri...

Birkaç parça bir şeyler aldıktan sonra gelinlikçiye girdik. Ferda gelinliklere bakmaya başladı. Eline bir gelinlik alıp kabine girdi. Ben Berna hanımın yanında oturuyordum. Ne gerek var şimdi o gelinliği dene çıkar hiç uğraşamam. Ferda gelinliğini seçince herkes bana bakmaya başladı. Ne oluyoruz be.

Berna hanım "Kızım sende denesene bir tane." dedi.

"Gerek yok bir tane alır çıkarız." dedim. Hay demez olaydım.

Üvey annem olacak şıllık  "Sen koskoca Mardin ağasına gelin gidiyorsun, git çabuk gelinlik seç!" diye çemkirdi. Bu kadını öldüresim geliyor.

"Bu seni hiç alakadar etmez." dedim gözlerim kısık kısık. Kadının yüzü beyazladı.

"Güzelim hadi seç bir tane." dedi Miran abim. Of bu tatlılığa nasıl kıyayım ben?

Görevli kadına bedenimi söyledim, gözleri parladı. Ellerinde bir tane özel tasarım gelinlik varmış ve kimseye olmuyormuş. Koşa koşa onu getirdi.

 Koşa koşa onu getirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mükemmel... Aşık oldum gelinliğe!
Kabinden çıktığımda herkes şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

"Çok-çok güzel olmuşsun." Dedi Miran abim şaşkınlıkla.

Gerçekten de güzel olmuştum. "O senin bakışının güzelliği." dedim gülümseyerek. Yavuz hayran hayran bakıyordu.

"E baktınız, olduysa çıkarıyorum?"

"Bence çıkarmamalısın, mükemmel oldu." dedi abim.

Ferda cadısı kıskançlıktan çatlıyor. Her an üzerime atlayıp tırnaklarını geçirebilir. Hafiften korkuyorum.

Kendi kendime gülerek kabine girdim. Alış-veriş bitmişti. Eve gitmek için yola çıktık. Beni Yavuz'un arabasına bindirdiler. Dakikalardır hiç konuşmadık.

"Zeynep,"

Tam Yavuz'a dönmüştüm ki telefonum çaldı.

"Alo?"

"Merhabalar. Zeynep Han ile mi görüşüyorum?"

"Evet." dedim. Yavuz arada bir bana bakıyor.

"Ben Mardin'in **** Hastanesi'nden arıyorum. Size bir teklifim var."

"Evet?"

"Bu cuma hastanemiz doktorlarına konferans vermenizi rica ediyoruz."

O gün düğünüm var, olmaz. Sanki çok umursuyormuşum gibi düğünün var diyorum! Ben onca kişinin karşısına geçip doktorluğu anlatamam ki.

AŞKA TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin