Uslanmaz İkili

1.4K 112 63
                                    

Aksiyonlu bölüm 🔎🔎🔎🔎❤️❤️❤️💜💜💜💜💜💜💞💞💗💙💚💛🧡💜❤️💝💗💖💖💓💟💟💟

Chung Areum burnundan soluyarak sınıfa girdiğinde çantasını sertçe sırasına fırlattı.

"Nerede o şıllık?" Duyguları o kadar kırılmıştı ki öfkesi ile bunu kapatmaya yer arıyordu adeta. Sert nefesler veriyordu ayrıca yüz hatları çok gergindi. "Ne oluyor kızım?" Suri merakla ona baktığında kendisine gelmesi için kolundan onu sarstı. "O sürtük Haeun nerede?"

Sinirle soluduğunda Minju tüm umursamazlığı ile koridoru gösterdi. "Koridorun sonunda kızlarla dedikodu yapıyor tatlım."

"Teşekkürler tatlım." Onu taklit ederek açık saçlarını sıkı bir at kuyruğu yaprak gömleğinin kollarını kıvırdı,kravatını gevşetti ve bir düğmesini açarak eteğinin altı gözükmesin diye beline kapşonuna bağladı.

"Kavga var!" Haechan ve Mark tüm heyecanıyla birlikte birbirilerine çığlık atarak konuştuğunda Mina,Mark'ın ve Haechan'ın kulaklarını çekerek kafalarını tokuşturdu.

"Bana bakın,şimdi hemen gidip hocaları oyalıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın o zebanileri tutun orada. Öğretmenler odasına girin,bir süre mümkünse çıkmayın. Hatta sende git Renjun,sen sınıfın zekisisin seni dinlerler koçum." Renjun itiraz edeceği anda Mina sertçe ensesine şaplak atıp dışarıya itti. "Haydi,haydi." Renjun gözlüklerini ve süveretini düzeltip çaresizce kabul etti.

Haechan ve Mark canları acıdığından ilk başta kabul etmeselerde Mina daha fazla gücünü kullandığında kabul etmek zorunda kalmışlardı. "Hadi bakalım koçlar." Mina ikisinin sırtına acıtacak derece vurduğunda ikiside acı ile inledi. "Of tamam kızım be!"

"Bu da ayak üstü bizi dövmenin peşinde." Haechan tüm kini ile Mina'ya tısladığında Mina,Haechan'ın yaklaşan yüzünü itti. "Gidin artık!" Haechan ve Mark tüm cesareti ile birlikte öğretmenler odasına ilerlerken Lucas tüm hayranlığıyla, "Ya bakın yemin ederim,ortaokuldan beri bu okulda okuyorum sizin kadar teşkilatlı grup görmedim ha."  Dudağını aşağı sarkıtarak elindeki bitmiş elmayı çöpe attı.

"Ne sandın canım?" Suri büyük bir ego ile Lucas'a gülümsediğinde Lucas'ın ergenlik hormonları devreye girdi. "Kız bana canım dedi lan! Suri bana canım dedi!"

Lucas'ın üzerine Taeil ve Doyoung bağırarak atladığında Minju,Jina'nın omzuna koyarak onu teselli etti. "Sana diyorum basketbol grubu salak kızım,vazgeç şu tavşan dişliden diyorum,yok beni dinleyen yok."

Minju büyük bir dert ve tasa ile konuştuğunda Jina dudağını sarkıtarak Doyung'a baktı. "Benimle dersler dışında konuşmuyor bile." Minju sinirle solurken kravatını gevşetti. "Herkes çıksın hele sınıftan şu tavşanla baş başa kalalımda görsün gününü."

"Onu dövecek misin?"

"Evet aşkım."

"Ama ben üzülürüm." Dolu gözlerle ondan uzun kalan kıza kafasını kaldırdığında Minju gözlerini devirdi. "Ben üzeceğim seni şimdi! Ablanı dinle sen." Jina büyük bir sessizlikle durumu kabullenirken Suri,Areum'un yüzünü avuçlarının arasına aldıktan sonra alnını öptü. "Ne yapıyorsun be?"

"Sarı saçlım,sarışınım,bu dövüşü yapabilirsin kuzum." Areum gözlerini devirerek ellerini yüzünden ayırdı.

"Gidiyorum. A Bloğundaki nöbetçi hocalar Yuqi ve Yeji'de,B Bloğuna ise Suri birkaç adam gönder tamamdır. Hızımı alamam diye yanıma Chaeyoung,Changbin,Yena,Mira'yı alıyorum. İzlemek isteyende izler amaan!" Büyük bir hararetle sınıftan çıkarken Lucas şaşkınlıkla sınıftakilere baktı.

"Ben böyle suikast görmedim amına koyayım ya! Hadi izlemeye gidelim çok heyecanlı. Valla heyecandan elim ayağım titriyor bak."

"Dikkat çekmeyin." Minju onları uyarırken Areum tüm havası ile kapıları açtıktan sonra duvara omzunu vermiş bir şekilde gülümseyerek konuşan Haeun'a el salladı.

"Hi bitch." Şirin bir şekilde gülümsedikten sonra avına odaklanmış vahşi bir hayvan gibi üstüne atılırken bir eliyle ensesinden çok sağlam bir şekilde tutarak kafasını aşağı indi.

"Sen kim beni oyuna getiriyorsun? Sürtük. Mingyu sana bakmaması zoruna gidiyor olmalı tatlım! Gerçi ben varken sana bakması aptallık olurdu!"

"Bıraksana beni ya!"Büyük bir sakinlikle önündeki kızı çığlıklar eşliğinde iken döverken dudağında sıcaklık hissetmesi ile sinirle gözleri açıldı. "Sen bana tırnak mı attın? Şimdi yedim seni kızım!""

Kızın ensesinden destek aldıktan sonra itip üstüne çıktığında kızın kolunu tırmaklayan ellerini diz kapaklarının altına yerleştirdi. Zaten zayıf olan Haeun'un bileği kırılacak gibi olurken Areum bunu umursamayarak saçlarını derisinden çıkartacak kadar çekmeye başladı. "Çıldırmışsın sen Areum!"

"Evet çılgınımdır biraz!" Haeun'un yüzüne sanat eserleri yaparken belinden tutulup ayrılması ile sinirle bağırdı. "Bırak beni." Topluluk hem eğleniyor hemde bu ani videoya alırken Mingyu koşturarak daire şeklinde olan insanları itekleyerek geçti.

"Sakinleş." Mingyu'nun sesini duyması ile sinirle soludu. "Sana beni bırak dedim."

Tükürürcesine konuşmasına rağmen Mingyu inatla Areum'un beline daha da sarıldı ve karşılığında Areum'dan yediği laf olmuştu. "Sevgilim olman bana karışma hakkını vermez. Şimdi bırak."

"Olma-"

"Kız sana bırak dedi." Gelen sesle Areum heyecanla kafasını çevirdiğinde Jaehyun'un öfkeden kasılan yüzüne baktı. Mingyu sinirle histerik bir kahkaha attıktan sonra yüz ifadesi 360 derece döndü. Şuan karşısındaki kişinin arkadaşı olması umrunda değildi. "Sen kimsin Jaehyun? Görende seni Areum'dan hoşlanıyorsun sanar."

İmayla gülümserken Jaehyun'da aynı onun gibi histerik bir kahkaha attı,sakin ifadesi herkesi yanılttı. Ancak o kimsenin tahmin edemeyeceği bir şey yapıp kafasını Mingyu'nun burnuna gömdü. 

Herkes çığlık çığlığa bu olayı izlerken onları ayırmak için olaya atılan basketbol takılımını Jung Jaehyun katiyen umursamamış aksine daha da hırslanarak Mingyu'nun üstüne daha da abanmıştı.

"Areum ile aramızdaki ilişki seni ilgilendirmez! Piç herif,sen kimsin kızın belini tutuyorsun ha? Bırak dediğinde bırakacaksın oğlum! Kız istemiyorsa bırakacaksın."

Sert yumruklar Mingyu'nun yüzüne inerken Mingyu'da karşılıksız kalmamıştı,kendimi savunmak için o da birkaç yumruk atmıştı. "Jaehyun,Jaehyun sakinleş. Başımız derde girecek yalvarırım." Areum ne kadar onu gere çekip,sakinleştirmeye çalışsada Jaehyun çoktan hırsına yenik düşmüştü.

"Sen benim sevgilime gerçekten yavşıyorsun. Buradaki tek piç sensin!" Jaehyun sinirle solurken Mingyu'nun yakalarından kavrayıp yüzüne yaklaştırdı.

"Ben ne zaman yürüdüm senin sevgiline? Nasıl arkadaşsın sen! Bana bak,Areum'u bir daha karıştırma. Eğer karıştırırsan kemiklerini eline veririm." Kafasını yere vurarak sertçe ittiğinde Areum endişeli bir şekilde Jaehyun'un yüzünü kavradı. "İyi misin?

Jaehyun yüzündeki minik ellerin sıcaklığından dolayı ne kadar gözlerini yumup kendini onun avucuna bastırmak istesede konuşamadı. Sadece Areum'un endişeli gözlerine bakarak sakinleşmeye çalıştı. "Gel gidelim."

Elini tutarak onu kalabalığın içinden çıkardı.

Hehehe nasıldı canlarım? 💜

𝘽𝙤𝙤𝙢 ❦ 𝙅𝙪𝙣𝙜 𝙅𝙖𝙚𝙝𝙮𝙪𝙣  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin