16.07.2020
Kaan sandalyeden kalkıp hemen arkasındaki dolabı açtı ve vişne var mı diye yokladı poşetleri. Gözü vişne dolu poşete ilişince bir kap alıp tezgâha koydu. Musluğu da açıp vişnelerden yiyeceği kadarını kaseye koydu ve geri kalanını da o kaba.
Çekirdekleri için bir tane daha kase alıp odasına gitti. Yatağına kuruldu ve vişnelerin tadına dahi bakmadan uyuya kaldı.{~}
Sabah, gördüğü kâbus ile hemen uykusundan uyandı. Eli yanlışlıkla vişne kabına çarptı ve bütün vişneler devrildi. Bazıları o şiddetle ezildi ve tüm yerler kan misali vişne lekesi ile doldu.
Kaan korku ile yatağından kalkıp odasında elleri başında söylenerek dört dönmeye başladı.
"O kâbus gerçek değildi Kaan sakin ol. Sadece bir rüyaydı. O kıza şımarık deme hatasını yapmadı kimse. Ya da buna inanmak istiyorum. Kendine zarar vermiş olamazsın Oya. Bunu yapmış olamazsın." dedikten sonra odada hızlıca telefonunu aradı. Mutfakta olduğunu hatırlayınca oraya doğru koştu. Hemen eline alıp Oya'yı mesaj yağmuruna tuttu.
Kaan; Oya?
İyi şeyler görmedim rüyamda
iyisin değil mi? N'olur iyiyim
de.İyiyim demene o kadar
ihtiyacım var ki.Kendimi asla affetmem.
Mesajlarına hiçbir şekilde cevap gelmeyince artık işin sonunda Oya'nın ona sinirleneceğini bilse de aramak istedi.
Uzunca çalan 3 aramanın sonunda telefonun ucunda bir kız sesi belirdi ve usulca Kaan'ın ismini söyledi. Ama sesi biraz titreyerek geliyordu.
"Oya sen iyi misin?"
"İyiyim, sen?" diyerek burnunu çekti genç kız.
"İyi olduğuna bu titreyen sesin ve çektiğin burnunla mı inandıracaksın Oya?"
Kız derin bir nefes alarak güldü ve "Ben çok iyiyim." diye fısıldadı telefonun diğer ucundakine.
"Bana her şeyi anlatabileceğini biliyorsun. Seni zorlamayacağım dedim ama sen bildiğin ağlıyorsun Oya. Neyin var?"
"Kaan, hani mutluluk paylaşarak çoğalır derler ya peki bu üzüntü de paylaşarak çoğalırsa? Senin üzülmeni isteyecek son kişiyim.".
"İlla ki bir gün üzüleceğiz. Üzülme sebebim senin üzülme sebebin olsun. Hadi anlat, dinliyorum."
"Kaan ben şımarık ve kötü bir kız değilim." diye ağlamaya başladı. Ağlamasını daha ne kadar tutabilirdi ki?
"Kim diyor bunu sana? Tabii ki değilsin. Sen iyi ve güzel bir kızsın. Bunu sadece kabul edemiyorlar. Çünkü sadece iyi ve güzel değilsin. Tüm iyi şeylerin başında "çok" var seni anlatırken. Takma onları."
"Sana da şımarık denildi diye ağlamam çocukça geliyor mu?"
"Gelmiyor. Hem çocuk ruhlu ol ne olacak? Çocuklar kadar temizi var mı? Baksana sen neden ağlıyorsun? Çocuklar mı ağlattı? Hayır. Oya, biz büyüdük ve kirlendi dünya. Çocukça olsan mutlu ol, çünkü çocuklar çok saf ve temiz olur ama eğer çocuk ruhlu değilsen daha çok mutlu ol. Büyüyüp o masumluğunu kaybetmediğin için çok şanslısın. Kendine her gün teşekkür et olur mu?
"Çok sağ ol Kaan. İyi ki varsın."
"Oya, biraz ürkerek soruyorum ama ben bir rüya gördüm ve arkasından gelişen bir takım şeyler oldu. Neyse, oralarını hatırlamak dahi istemiyorum. Sen kendine bir zarar vermedin değil mi?
"Öyle bir şeyi asla yapmam."
"Oh şükür, nasıl korktuğumu tahmin bile edemezsin."
"Şey, ben özür dilerim. İlk sesimi bu şekilde duymanı istemezdim."
"Ne özrü? Asıl ben teşekkür ederim benimle mesajlaşmak bile istemezken bu telefonu açıp sesini duymama izin verdiğin için."
"Kendine iyi bak."
Bu kendine iyi bak diğerleri gibi değildi. Telefon konuşmasının başında ağlamaktan sesi titreyen kız bu sefer mutluydu. Kanıta gerek yok ama ufak bir örnekle kalp atışındaki heyecan ve içindeki mutluluk nefes alış-verişine yansımıştı bile.
❧
Ben bu bölümü gece
02:34'de yazdım. Bana iyi geceler
size de günün hangi zaman diliminde olduğunuz fark etmeksizin iyi dileklerimi sunuyorum.Bölümü atmadan önce okumak istedim ama pek beğenemedim. Umarım siz beğenirsiniz.
İyi kalın♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vişneli Düşler
Genç Kurgu{texting} Suç işlemedim ama suçluydum. Vişne'm "Beni sevme." dedi. Sevmek suçtu onun için. Oysaki dedikleri gibi şımarık bir kız değildi. O benim "Güzel Kızım."