The Omega Revolution • Jikook • Çeviri

On üç;

Sonunda üsse vardıklarında Jungkook kendini iyi hissetmiyordu. Neyse ki hükümetin askerleri, gece yarısı kamyonu hızla üsse götürebilmek için uğraşan Jackson'ın yerleştirdiği bombalarla meşgul olmuşlardı. Onlar geldiğinde, neyle karşı karşıya kalacağı farkında olan Seokjin çoktan hangarda onları bekliyordu. O ve birkaç omega hemşirenin dışında kimse yoktu.

Jeongguk kollarında omegayla kamyonda dışarı adım attığında "Onu hemen kızgınlık odalarına götürmeni tavsiye ediyorum." dedi Seokjin. "Başka birinin daha kızgınlığını tetiklemesini istemeyiz."

Taehyung bir elini Jeongguk'un beline koydu ve onu hangardan dışarıya yönlendirdi. Alfanın aklı öyle başında değildi ki kardeşinin Şifacıya dönüp göz ucuyla bile bakmadığını son anda farketmişti.

"Kavga mı ettiniz?" diye sordu Taehyung'a. Sırtındaki soğuk elin dikkatini bir şekilde Jimin'den başka bir yere çektiği için minnettardı. Jimin öylesine sıcaktı ki kıyafetlerin üstünden bile yakıyordu.

"Şimdi bunu tartışacak zaman değil." dedi Taehyung, tedbirli bakışlarla köşeyi döndü.

Kapıları aceleyle açan bir hemşire zaten onları kızgınlık odasında bekliyordu. Taehyung çabucak bunun Jimin'in ilk seferi olduğunu açıkladı. Omega içeri girmelerini işaret ederek kapıyı araladı. Taehyung buradan sonrasıyla kendisinin ilgileneceğini söyleyerek gülümsedi. Jeongguk'u sürükleyerek içeri soktu, alfa sarı duvarlara ve raflardaki oyuncaklara korkuyla bakıyordu.

"Tae-"

"Onu buraya yatır." dedi Taehyung yatağı göstererek. "Yuva kurmak biz omegalar için kızışma dönemlerimizde çok önemli. Bu bize güvende olduğumuz hissiyatını veriyor, o yüzden Jimin'in daima yuvada olduğundan emin ol."

Jeongguk ona söylenen şekilde Jimin'i battaniye yığınına yatırdı. Omega sızlanarak hemencecik kendi kendine kıvrıldı ve ellerini bacak arasına bastırdı. Alfa pantolonunun önüne baktı, birkaç dakika önce Jimin'in oturduğu yer tamamıyla ıslaktı. Yutkundu.

"Tae-"

"İkinci olarak," Taehyung onu umursamadan konuşmaya devam etti. "İlk kızışmanın etkisi altındayken genelde, çocuk oluruz ve... biraz sarılmak ya da koku mühürleme yeterli olur. Fakat Jimin bir yetişkin ve ilk kez kızışıyor, o yüzden..." Taehyung raflara yürüdü ve bir tane oyuncağı almadan önce derin bir nefes aldı. Penise benziyordu. Kökü daha kalın olan plastik bir penis. "Eminim ki Jimin'in neden böyle bir şeye ihtiyaç duyabileceğini açıklamama gerek yok, değil mi?"

Omega oyuncağı Jeongguk'un eline çarparak verdi ve alfayı refleksle yerinden sıçrattı.

"Üf, yüzünü şöyle yapma!" diye azarladı Taehyung onu. "Alfaların da kızgınlık odalarında böyle oyuncakların olduğunu biliyorum, hadi ama..."

Jeongguk yutkundu. Daha önce hiç bir kızgınlık odasında bulunamamıştı ve yıllardır da kızışmamıştı. Bu yüzden oyuncaklarla çok da haşır neşir olduğu söylenemezdi. Taehyung ona bakarak gözlerini devirdi.

"Üçüncü olarak da, kızışma zamanları insanın aklı başına ne zaman geri gelir belli olmaz, aslında Jimin'in pek kendinde olacağını sanmıyorum bu yüzden yemek yediğinden ve suyunu içtiğinden emin olmak zorundasın." dedi omega, parmaklarını şıklatarak hala elindeki sahte penisten gözlerini ayırmayan Jeongguk'un durmasına neden oldu. "Bu önemli Jungkook. Beni duydun mu?"

"Yeme ve içme." dedi Jeongguk, şakağından aşağı bir ter damlası aktı.

"Evet, ve son olarak, sevdiğin her şeyin hatrına, onu sakın ama sakın mühürleme, Jeongguk," dedi Taehyung ciddiyetle. "Sana ne kadar yalvarırsa yalvarsın, bu sadece kızışma etkisi. Eğer Jimin senden bu süre boyunca yardım istemezse onu becerme, ama biraz ısırabilirsin, anladın mı?" Jeongguk kafasını sallayarak omegayı onayladı. "Sadece kokunu mühürle, ya da öyle şeyler yap, uzun vadede daha etkililer."