(Sevgilim bugün canlı yayın açtı. Popişi güzel herif😍)
Sabah herkesten önce kalktım. Kahvaltı hazırlamayı düşünsem de saatin çok erken olduğunu ve daha kalkmaları için erken olduğunu düşündüm ve duş alıp balkona geçtim. Bir süre gerinip nefes aldıktan sonra kollarımı demirlere yaslayıp tatlı mahalleme baktım. Aklıma annem geldi. Acaba güzel bir kadın mıydı? Büyükannem her zaman anneme benzediğimi söylerdi. Peki ya Seohan'ın annesi. Onları buluşturmak doğru bir karar mıydı? Sahi. Hala sevgili olduğumuzu söylememiştim. Hemen odama sessiz adımlarla gittim ve telefonumu sessizce alıp balkona geri çıktım.
Ben: Minseo Hanım. Müsait olduğunuzda konuşabilir miyiz?
Diye mesaj attım ve telefonun erkanını kapatıp mahalleyi izlemeye devam ettim. Hemen telefonumun bildirim sesi yükselmişti. Erken mi kalkıyordu? Belki de işi vardı.
Leeminseo: Tabi. Arayabilirsin.
Dediğinde hemen sağ üstte bana gülümseyen telefon simgesine dokundum ve telefonu kulağıma götürüp beklemeye başladım.
-Alo. Ne oldu? Bir sorun mu var?
-Hayır hayır. Sabahınızı güzelleştirmek istedim...
-Yüce tanrım! Güzelliğin ile sabahımı güzelleştirdiğin için teşekkür ederim. Nasılsın? Görüşmeyeli uzun zaman oldu...
-Evet uzun zaman oldu. İyiyim. Ama güzelliğim ile değil. Güzel bir haberle sabahınıza dokunmak istedim.
-Güzel bir haber mi? Nedir?
-Minseo Hanım...oğlunuzu öptüm! Şu an sevgiliyiz. Hem de ona benim yanımda iş bile ayarladım.
-Ne? Yüce Tanrım! Ahh bu ne güzel bir haberdi! Ne zamandır? Aigooo...artık sen de kızım sayılırsın! Değil mi? HyeMi beni çok mutlu ettin.
-Evet. Sanırım artık kızınız sayılıyorum. Yaklaşık 3-4 gün oldu. Ve evlenmeyi de düşünüyoruz.
-Omo omo omo! Öldüm de cennete mi düştüm. Ah Tanrım... Dedi ve sesi kesildi. Sonra ağladığını fark ettim.
-Aigo! Annecim ağlamayın! Buluştuğunuzda ağlarsın bol bol.
-Annecim mi? Aman tanrım sanki dünyalar benim oldu! Haklısın "Kızım". Buluştuğumuzda ağlayacağım. Peki...ne zaman buluşacağız?
-Seohan'ın sizden daha haberi yok. Onu öpmeden önce sizi görmeyi çok istediğini ve babasına çok kızgın olduğunu söylemişti. Yani size karşı büyük bir hasret besliyor. Aynı zamanda siz de ona. Yani...bu anı kuru kuru yapamayız diye düşündüm. Sizin de yardımlarınızla ufak bir süpriz yapmak istedim.
-OMO! DOĞRU! Aigo...çok zekisin! O zamaaaannn...ne yapsak ki? Aklında bir fikir var mı?
-Bugün onunla minik bir piknik yapmak istiyorum. Size konum atarım. Ben onunla konuşup sizin konunuzu açacağım. Sonra siz gelirsiniz annecim. Eminim o da çok mutlu olacaktır.
-Tamam. Amanın! Kızım çok heyecan yaptım ama ben! Ne yapacağım? Ya her şeyi mahvedersem? Tanrım!
-Hayır hayır. Heyecanınızı anlıyorum. Ama hiç bir şeyi mahvetmeyeceksiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~MOON'S SON~
Fantasy🌙Gecenin kahramanları bilinmezler. Ve bilinmeyen kahramanlar en güçlü olanlardır...