iki

1.3K 112 28
                                    

Ruhlarında acıya yer vermişlere ithaf edilmiştir, acı yıkımınız değil; gücünüz olsun.

Alp, sıçrayarak gözlerini açarken elinim tersi ile gözyaşlarını sildi. Uyurken bile bu denli canını yakan adamın hiçbir zaman yanında olamaması; kalbindeki acınıb daha da derin olmasına neden oluyordu.

Devrildiği yerden kalkmaya çalıştı olmadı. Tüm gücü uzandığı yere akmış, tek bir damlası dâhi kalmamıştı. Öylesine güçsüz ve bitkindi ki bu sadece bedensel değildi. Ruhen çökmüş hissetmek her şeyden daha da beterdi.

"Alp..."

Duyduğu sesle hangi ara kapattığını bilmediği gözlerini araladı. Lâkin çok sürmedi. Gözleri bir perde misali gözlerine inerken dudaklarının arasından bir inilti döküldü. Günlerdir yemek yemediği için güçsüz düşmüştü hâliyle vitaminsiz kalmıştı ve vücudunda oluşan ağrılar henüz daha başlangıçtı.

"Alp, oğlum." dedi annesi, kapının ardından.

Artık o da çökmüştü. Hatta tükenmişti. Oğluna sarılmak isterken bir kapı her şeyin engeliydi.

Alp'in gözleri bir kez daha karanlığa kapanırken sussuz ve aç kalan bedeni daha fazla dayanamıyordu.

○○

Büyük bir gürültü koptu.

Alp korkuyla irkilsede hareket edemedi. Göz kapakları hareket etti fakat açılmadı; sanki üstlerinde bir ağırlık vardı ve açılmasına izin vermiyordu.

Annesinin aradığı ambulans görevleri, kırdıkları kapının üzerine basarak yerde ölü gibi yatan adama yaklaştılar. Önce nabzına daha sonra ise gözbebeğine bakarak yaşam fonksiyonlarını kontrol ettiler. Çok geçmeden sırt üstü yatırıp yanlarındaki sedyeye koydular, genç adamın bedenini.

Alp ise her şeyi duyuyor ve hissediyordu. Sadece hareket edecek ne hâli ne de mecali kalmıştı. Kolunu dâhi kaldıracak gücü yoktu.

Çok geçmeden tekrar gözleri kapandı ve karanlığa teslim oldu. Olmak zorunda kaldı.

○○

Genç kadın, yatakta öylece yatan oğluna bakarken durmaksızın salladığı bacağını durdurdu. Gözlerini kapatıp başını geriye attı ve bacağını sallamaya devam etti. Bilinçsiz bir şekilde öylece devam etti.

Kafasında dolanan cümleler her saniye daha da ağır geliyordu.

Alp'in gözleri kırpıştı. Ağzını açıp kapattı ve kuruyan dudakları birer iğne etkisi ile canını yaktı. Kendine mâni olamadan acıyla inledi lâkin bu acı dudaklarından değildi, vücudunun her yerinden geliyordu.

Oğlunun sesini duyan kadın, gözlerini açtı ve hızla yanına gitti. "Alp?"

Alp'in dili dudaklarının üzerinde gezindi. "A-anne?"

"Ah yavrum," derken elini saçlarına daldırdı annesi. "Beni çok korkuttun."

Alp'in bakışları düştü. Bir şey demedi, diyemedi. Öylece dururken annesi de kendisini geri çekti ve boğazını temizledi.

"Ben doktoru çağırayım." dedi genç kadın, kapıya doğru yürürken.

Alp sadece başını salladı ve annesinin yavaşça odadan çıkışını izledi. İçinde bir boşluk vardı. Onu her geçen gün daha da içine çeken, daha da yok olması için ona telkinlerde bulunan koca bir boşluk. Başını geriye atarak derin bir nefes alıp verdi. Böyle düşünemezdi.

özgür' olmak istiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin