altı

689 66 101
                                    

Anılarla hayatta kalanlara armağan edilmiştir.

"Sence de biraz az olmamış mı?"

Alp'in alaycı sesi, Giray'ın bakışlarını üzerine çekti. Alaylı tavrını destekleyen kocaman sırıtışına Giray gözlerini devirdi.

"Mesela iki tane daha bavul alsaydın, sonuçta göç ediyoruz." diyerek devam etti, Alp. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken gözlerini birkaç kere kırptı.

"Ha-ha!" Giray'ın huysuz sesine karşılık daha da sırıttı. "Yine mizah show!"

Alp, Giray'ın zorla taşımaya çalıştığı valizi işaret etti. "Üç günlük kampa dolap getirmişsin, amına koyayım. Hangi aklı başında insan bunu yapar?"

Giray durdu. "Ne var? Gerekli şeylerden getirmek suç mu?"

Alp, Giray'ın yanından geçerek yürümeye devam etti. Diğer yandan sesini yükselterek cevaplamaktan da geri durmadı. "İçinde ceset olduğuna yemin edebilirim."

"Şu an yok, konuşmaya devam edersen olabilir."

Alp, omzunun üzerinden ona bakarak nah çekti. Bu hareket Giray'ın sinsi sinsi sırıtmasına neden olsa da bir şey demedi. Bazen bakışlar en güzel cümlelerin tercümesi olabilirdi.

Yarım saatlik yürüyüşün, hatta dağa tırmanışın ardından düzlük bir alana çıktılar. Ağaçlarla sarılı etrafa göz gezdirseler de aşina oldukları alanda zaman kaybetmeden hızla çadırları kurmaya başladılar.

İki ayda bir yaptıkları bu aktivite gelenek hâline gelmişti neredeyse. Bu sebeple de çoğu şeye aşinaydılar.

Hızla kurulan çadırlarla beraber ateş için kuru çalılar ve yapraklar toplandı, ortaya konularak yığın oluşturuldu ve çevresine katlanılabilir sandalyeler yerleştirildi. Giray en ince dalı cebinden çıkarttığı çakmakla yakarak yığının içine attı. Çok geçmeden kocaman bir ateş ortalığı ısıtırken aydınlatma görevini de üstlendi.

Yaz akşamı olmasının avantajını üzerlerine ince bir hırka alarak yaşadılar. O sırada Giray bavulunu açarak içinden bir şişe viski, dört bira ve küçük bir konyak çıkartarak kucağına koydu.

Alp şok içinde ona baktı. "Tekel bayi açmaya geldik sanırım?"

Giray umursamadı ve bavuldan bir kiloluk kuruyemiş çıkartıp Alp'in kucağına doğru attı. Son dakika da yakalanmasına karışılık şaşkınlığı daha da arttı. Giray durmadı; iki paket cips, farklı çikolatalar ve birkaç çeşit de poşetlenmiş meze çıkarttı.

"Yuh amına koyayım," dedi Alp. "Buzdolabı getirseydin."

Giray gözlerini devirdi. "Sana kalsak aç kalırdık."

Alp'in bakışları çıkarttığı yiyeceklerde gezindi. "Bunlarla karin doyar mı?"

"Hem de nasıl!"

özgür' olmak istiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin