Sabah güneş ışıklarını çoktan odama sızmıştı. Eylül'ün mırıltılarını duyunca gözlerimi usulca araladım bir kaç kez kırpıştırarak kendime geldim. Eylül'ü dinlemeye başladığımda yine rüyasında oyun arkadaşlarıyla tartışıyordu anlaşılan :) Eylül'ü uyandırmamaya dikkat ederek odamın içindeki küçük banyoya girip rütin işlerimi halledip, odaya tekrar döndüm dolabımdan beyaz bi elbise ile yine aynı beyaz çiçek desenli şalımı aldıp üzerime geçirdim ,beyaz çantama da gerekli eşyalarımı koyup aşağı indim. Mutfaktan yine nefis kokular geliyordu. "Ooooo Elife Sultan erkencisin ve yine döktürmüşsün " diyerek mutfağa daldım. Anneme yaklaşıp yanağına sulu bi öpücük konudurup bende dolaptan kahvaltılıkları çıkarmaya başladım. Annemle sohbet ederek kahvaltıyı hazırlamıştık geriye sadece ev ahalisinin uyanmasını beklemek kalmıştı. Merdivenlerden sesler gelemeye başalyınca o tarafa baktığımızda gelenin Eylül olduğunu anladık. İlk annemin yanağını öpüp sonrada benim yanağımdan öpmüştü. "Minik fare hadi ev halkını uyanmadırda gelsinler " dediğimde gözlerinde parıldayan gözlerle koşarak merdivenlerden çıkıp gözden kayıp oldu 15 dakika sonunda ev halkı uyanmış herkes günaydın dedikten sonra kahvaltımızı yapmaya başladık. Kahvaltımızı edip Belfü'yle evden çıkıp arabaya bindik, sohbet edip müzik dinleyerek yolculuğumuzu 20 dakika sonra bitmiş Belfü ile yollarımız ayrılmıştı. Arabadan inerken Belfü çıkışta Piaaza'ya gidelim diye sormuş bende bayadır gitmediğimiz için "olur gideriz" omu onaylayıp odama doğru giderken kızlarla selamlaşıp, önlüğümün olduğu askılıktan önlüğümü alıp üzerime geçirip gebe takiplerime başladım. Anlaşılan bugünde yoğun bi gebe takipleri beni bekliyordu şimdiden artarda 5 takip yapmış yenice oturmuştum. Öğlen arası zamanı gelince kızlarla yemekhaneye gidip hem yemeğimizi yemiş kızlarla sohbet etmiştik. Öğlen aramız bittiğinde tekrar işlerimizin başına geçtik akşama kadar devam ettik. Saate baktığımda 17.00 gösteriyordu ve bugünkü taplerimde son bulmuştu. Hemen önlüğümü çıkarıp yerine asıp ,çantamı aldığım gibi Belfü'nün odasına önüne gelip kapıyı tıklatıp içeri girdim. Onunda işleri bitmişti demek ki üzerini değiştirmiş şalı ile uğraşıyordu. Kızlara veda edip hastaneden çıkmıştık arabaya binip ezbere bildiğimiz yollardan geçerken aklımıza Ayla gelmişti arayıp müsait olup olmadığını sorduğumuzda müsait olduğunu söyleyince onuda almıştık. Biz üçümüzün arasında aslında çok yaş farkı yoktu sadece bir kaç ay ben onlardan büyüktüm. Ama her zamanda birbirimizin yanında olurduk kopamazdık birimizden. Birimizin derdi sıkıntısı olduğunda saatlerce konuşur çözüm arardık bulmadanda pes etmezdik. hepimizde istediği meslekleri olabilmek için çok uğraşmış ,emek etmiştik.Ben ebe olmuştum, her doğan bebek benim için mucizeydi onları ailelerine kavuşturmak, mutluluklarına ortak olmak çok güzel bir duyguydu anlatılmaz yaşanır dedikleri bu olsa gerekti.Ayla her zaman polis olmak isterdi olduda çok şükür ve aramızda en uzunumuz oydu tanımayan birisi için dıştan çok sert gibi duruyordu ama hiçte öyle değildi kalbi merhamet dolu kimseye kıyamazdı. Belfü ise en küçüğümüz en tatlımız ve tam bir Trabzon sevdalısıydı liseden beri az başımızın etini yemedi Trabzon'da Trabzon diye çok şükür ki üniversiteyi Trabzon'da okumuştu. Mezuniyetine gittiğimizde bizde etkilenmeden edememiştik Trabzon'dan ormanı ,dağı ,akarsuyu ve insanı kısacası herşeyiyle bizi büyülemişti. Çok geçmeden Piazza'ya gelmiştik ben arabayı park edip kızlarla avm'ye girmiştik , ilk hedefimiz tabiki Popeyes olmuştu:) şiparişler hazırlanana kadar kızlarla masaya geçip beklemeye başladık o arada Belfü hemen "Ayla izinde nereye gidiyoruz "diye Ayla'yı soru yağmuruna tutmuştu. Ayla "bilmiyorum sizin aklınızda bir yerler vardır diye hiç düşünmemiştim aslında" Belfü ile Ayla'ya bakarak "Mardin'e gidelim mi hem yakın hem üçümüzünde merak ettiği yerleri var" deyiverdim başıma gelecekleri bilmeden. Hepimiz olumlu cevap verince , siparişin hazır olduğunu alabileceğimizi söylenince üçümüzde kalkıp yemeklerimizi alıp yemeye başlamıştık anlaşılan onlarda acıkmıştı baya. Yemekten sonra kızlarla önce bi wc ye gidip ellerimizi yıkadık daha sonrada mağazaları gezdik. Saate baktığımda 19 e geliyordu. Bizimkiler daha fazla meraklandırmadan evin yolunu tutmuştuk Ayla'yı eve bırakacaktık ki halamgilde bize geçmiş buda demek oluyor ki yine beraberdik. Arabayı park edip eve doğru adımlamaya başladık kapıya yaklaşmamıza az kalmıştı ki içerden birden minik fare "halalarım geldiiiiiiiiiii"diyerek bize koştu bu haline hepimiz kıkırdamıştık, üçümüz onun boyuna gelecek şekilde kollarımızı açıp yere eğilmiştik ortamıza gelip sarılmıştı. İçeri girdiğimizde herkese hoşgeldiniz dedikten sonra oturup bizde sohbete dahil olmuştuk. Yine bir günün sonuna gelmiş herkes odasına evine dağılmıştı. Kızlarla anlaşmıştık yarın öğlen yola çıkacaktık haftasonu olduğu için ve pazartesi salı günü içinde hepimiz izin kullamış idik. Bende odama çıkıp ufak bi bavul yapmıştım kendime şalımı çıkarıp saçlarımı özgür bırakarak kedicikli pijamalarımı giyip derin uykunun kollarına bıraktım kendimi...
Acaba diğer bölümde Mardin'de neler olacak? Karşılacaklar mı?
Allah'a emanet olun...🌝💐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mihri'm{Güneş'im}
EspiritualKahraman Maraş'lı bir kızın Mardin'e ebe olarak atanması sonra koşulların değişmesiyle Mardin'de Baykal aşiretine gelin olursa neler olacak , neler değişecek hayatında hadi hep beraber okuyup öğrenelim... 🤗🤗🤗 "-Ağlama." -ağlamayım öyle mi canım y...