GÜL GÜZELİ

2

21.07.2020

"Bön bön bakacağına temizlemek için bir şeyler getir"

Bana söylediğini düşünüp kafamı bir hışımla kaldırdığımda tezgahının arkasında iğrenerek kusmuğuma bakan baristaya söylediğini farkettim. Öyle bir bakıyordu ki... Dediğimi hemen yapmazsan bu harikulade bayanın hiç de iğrenilecek bir şey olmayan kusmuğunda boğarım seni der gibiydi... Yani en azından bence öyleydi... Ayrıca benim kusmuğuma kurban olsundu bu barista

Gözlerim locada sırıtarak bizi dikizleyen Pelo'yu bulduğunda yanımıza doğru adımlayan Naz'ı kolunu tutup engelledi. Kulağına eğilip bir şeyler fısıldadıktan sonra bana göz kırptı.

Bu sırada Melih saçlarımdaki ellerininin birini çıplak sırtıma birini belime koyup beni doğrulttu. Evet... Ellini belime koydu... Benim belime... Acaba alkolün etkisiyle uyduruyor olabilir miyim diye belime baktım... Vallahi uydurmuyordum ya... Onun eli... Benim belimde... Yüce rabbimin mucizelerine inanmak gerektiğini bir kez daha anladığım dakikalardan sonra ömrümce duyduğum en şahane sesi duyma şerefine bir kez daha nail oldum

"İyi misin?" dedi yağız delikanlım

Yemin ederim cevap vermek istedim. Tüm gece boyunca bana yönelttiği tek cümlesi buydu ve ben onunla iletişimim biraz daha uzun sürsün diye Aslı karısının beni bir sınavda geçmesini bile kabul edebilirdim ama öyle rezalet bir durumdaydım ki beni bu halde daha fazla görmesine izin vermemek adına kafamı sallayıp en yakın kadınlar tuvaletine koşmaya başladım.

İçeriye girdiğim an aynadaki aksimle karşı karşıya geldim. Betim benzim atmıştı, kırmızı rujumdan geriye sadece hafif bir pembelik kalmıştı ve saçlarım... O özel şampuanlarla yıkayıp tonla paraya bakımlar yaptırdığım saçlarım... Darmadağınlardı...

Yüzümü yıkamak için eğildiğimde kapı gürültüyle açıldı ve içeriye eski dost yeni düşmanlarım Pelin ve Naz girdi. Adım gibi biliyordum şimdi yalakalık yapacaklarını

"Ay parçam" diyen Naz'ı

"Aşkıtoperipellam" diye devam ettirdi Pelin

"Gül güzelimm" diyerek yumuşamam için en iyi kozunu kullandı Naz. Verda gül çiçeği demekti ve rahmetli babam beni hep gül güzelim diye severdi.

"Aşkların en serserisi" diyen Pelin'in yüzüne baktım aynadan tatlı tatlı gülümsedi.

Beni yumuşatmak için söyledikleri ilifatlara daha çok artan sinir katsayımla yüzüme su çarpıp arkama, onlardan yana döndüm.

Gözlerimi kısıp en kötü bakışlarımla azarlarıma başladım

"Sen bir daha abine Verdadayım diyip fıldır fıldır gezmeyi unut. Sen de telefonundaki duvar kağıdında sızdıysam veya kendimi kaybedecek kadar içmiş haldeysem bu numarayı arayıp beni almasını söyleyin yazısındaki numaramı sil"

"Verda-" diyen Naz'ın sözünü hızla kestim.

"Sus Naz valla dinlemek istemiyorum hadi bu ayyaş içti farketmedi sen niye gelmiyorsun ben barın ortasında kusarken ya! Elin adamı gelmiş saçımı ve arkamı topluyor " dememle birlikte Naz tek nefeste savunmaya geçti kendini

"Ben gelecektim valla bu deli manyak durdurdu beni"

Elleriyle köşede sütyenin askısını düzelten Pelo'yu gösterdiğinde bakışlarım bakışları ikimiz arasında mekik dokuyan zilliye döndü bu sefer

"Ne var be... Tüm gece boyunca Kemal Sunal'ın kızarmış tavuklara baktığı gibi baktın adama belki bu vesileyle iki kelime konuşursunuz diye düşündüm"