3

229 34 111
                                    

24.07.2020

Dersim bitmiş kafeteryada Melihten gelecek mesajı bekliyordum. Pelo'nun söylediği gibi date falan değildi zaten. Dün geceki karmaşada babamın hediye ettiği gül motifli kolyem düşmüş, Melih de bana veya Alperen abiye vermek üzere cebine atmış. Daha sonra unutunca onun Alperen abiye, Alperen abinin Naz'a, Naz'ın da bana vermesini teklif etmiş. Bu konuşma yapılırken orda bulunan Pelo da 'Verda'nın final haftası biz görüşemeyiz sen geçerken okula bırakıver Melih enişte ayy Melih abi' demiş.

Velhasıl Melih geçerken uğrayıp bana kolyemi verecekti sadece. Telefonumdan gelen mesaj sesiyle elimdeki karton bardağı masaya hızlı bıraktığım için hafif dökülen kahveyi umursamadan telefonumu aldım. Liseli ergenler gibi heyecanla telefonun parmağımı algılamasını bekledim. Açılan ekranla beraber gülümsemem yüzümde soldu.

Gönderen: Altuğ

Verda yalvarırım konuşalım artık. Kafayı yiyeceğim sensizlikten. Bir dinle beni lütfen.

Profilindeki ikimizin fotoğrafına baktım. Yüzsüz herif değiştirmemişti bile. Engelledikten sonra tam numarasını silerken ekranıma yabancı bir numaranın araması düştü. O sinirle telefonu açıp hırsla konuştum

"Ne var yine ya? İstenmeyen tüylerimden epilasyonla kurtulmak falan istemiyorum hanımefendi. İstiyorum ben tüylerimi bir bağ var bizim aramızda"

Karşı taraftan kısık erkeksi bir gülüş sesi geldi kulağıma ve sonra gerçekler başımdan aşağı kaynar su gibi döküldü... Melih... Benim kara yağız delikanlım... Rezil olmalara doyamadığım...

Kısa kahkahasının sesi kesildi. Onun hiç gülmemiş sert çıkan sesini duydum bu sefer.

"Melih ben, çıkıştaki kafenin orda bekliyorum. Müsaitsen gelip alsana sen kolyeni iki dakika içeri girmeyim şimdi."

Zaten öğrenciler ve görevliler dışında kimseyi almıyorlar nasıl girecek ki diye düşündüm. Polis rozeti gibi asker rozeti falan da mı vardı acaba. Nefesini sesli bir şekilde verdiğini duyduğumda titreyen sesimle cevap verdim.

"Olur. Geliyorum hemen ben"

"Tamam, bekliyorum" dedikten sonra telefonu kapattı.

Seri bir şekilde masadaki eşyalarımı toparlayıp elime karton bardağımı alarak masadan kalktım. Kafamı kaldırmamla kafeteryanın bir ucunda bana bakarak arkadaşlarına bir şey söyleyen Altuğla göz göze geldim. Gözlerimi başka tarafa çevirip çöp kutusuna karton bardağı attıktan sonra çıkışa yürüdüm.

Melihte çok garip bir şey vardı. Beni ona çeken bir şey, bağlayan bir bağ... Sanki alnımda onun ismi yazılıydı.

Aklıma Pelo'nun "Bak baby girlüm (sesini incelterek) 'buraya kadar bunca işin gücün arasında zahmet edip gelmişsin bir kahve ismarlamadan seni asssla bırakamam Anadolu kızıyım ben çok ayıp olur sana başka türlü' diyorsun ve o aslanı miyavlatmadan da dönmüyorsun. Okeee?" diyişi geldi.

Kahve içmeye davet edecek cesaretim var mıydı pek emin değildim açıkçası. Yanlış anlaşılmasın normal şartlarda gayet öz güveni yüksek bir bireydim ama etrafımda Melih olduğunda işler biraz daha farklı oluyordu. Hayatımda hiç içmediğim kadar içip barın ortasına kusabiliyor ya da telefonunu sürekli arayıp taciz eden epilasyon firmalarına kızarak açabiliyordum. Kahve içmeye gitsek nasıl bir rezaletin içine sürüklenirdim acaba...

Onun üzerimdeki etkisine alışmak zor olacaktı. Gerçi hayatımda bu etkiye alışmam gerekecek kadar kalacak mıydı onu da bilmiyordum.

Güvenlik abiye gülümseyerek selam verdikten sonra ağır kapıyı iterek çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜL GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin