...Elimdeki sınav notlarım ile eve doğru koşturdum. Bunları anneme göstermek için sabırsızlanıyorum. Okula uzun süredir gidiyorum fakat babam sayesinde ders çalış sınavları önemseyecek durumda değildim. Ama şimdi babam yoktu.
Evin önüne gelince kapıyı heyecanla çaldım. Annem somurtarak kapıyı açtı içeri girdim ve çantamı yere bırakarak sınav kağıtlarını uzatıp heyecanla konuştum "Anne bak ne kadar yüksek aldım. Bu en iyi aldığım not. O kadar mutluyum ki-"
"Bunlar iyi not falan değil!" Diyerek sözümü kesti ve kağıtları yere fırlattı. Yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş solarken annemin yüzüne şaşkınca bakıyordum "Ne?"dedim sesizce. Şaşırmıştım. Bunu demesini beklemiyordum.
"He Ran bunlar berbat daha iyilerini alman lazım nasıl gelip bunların bana iyi not olduğunu söylersin!" Dedi yüksek bir ses tonuyla.
Annem ilk deda bana bağırıyordu ve aldığım 89 notunun düşük olduğunu söylemişti. Oysaki onlar aldığım en yüksek nottu. Belkide haklıydı bunlar iyi not değildir.
"Git ders çalış ve şu lanet notlarını düzelt!" Dedi sinirle. Yere eğilip kağıtları üzgünce aldım. Çantamı da yerden alıp odama sesizce çıktım. Masama oturdum ve elimdeki sınav kağıtlarına gözlerimi diktim.
89
Daha iyisini yapmalıydım.
Daha iyisi olabilir...
•••
Lise.
Liseye geçiyordum ve hangi liseye girdiğime dair sonuçları oturmuş bilgisayar başında heyecanla bekliyordum. Bu sınav için çok çalışmıştım ve sınav çok iyi geçmişti düşük not almamın imkanı bile yok. İyi bir lise kazanmalı ve daha sonra iyi bir üniversite kazanıp annemi mutlu etmem lazımdı.
Bütün yıl boyunca onun için uğraştım. Sadece mutlu olsun diye. Yapamadım. Onu mutlu edemedin. Ne kadar iyi not getirirsem getireyim. Benden daha iyisini istedi ve beni azarlayıp durdu. Bende her seferinde daha iyisini yapmaya çalıştım.
Hatta bir çok bursluluk sınavına girip birinci oldum fakat bir türlü mutlu olmadı. Oysaki bütün sınav paralarını kendisi için kullanıyor olduğundan bahsetmiyorum bile.
Ama olsun. Ben yinede onun için en iyisini yapacaktım. Sınav sonuçları çıktığı zaman heyecanla bağırdım. "Anne anne! Kazandım o istediğin okulu kazandım!"
Annem elindeki içki bağırdağı ile solona girdi ve bana bıkmış bir bakış attı. "Eee yani." Dedi huysuzca. Yüzümdeki gülümseme her zaman ki gibi yavaşça solarken "bu okulu kazanmamı istemiştin." Dedim üzgünce. Bana göz devirdi ve "istediğim ama sen daha iyisinide kazanabilirdin!" Dedi ve gitti.
Yine beni üzgünce bıraktı ve gitti. Bu sefer mutlu olacağını sanmıştım. Bana gülümseyecek 'aferin benim kızıma' diyerek beni tebrik edecek sanmıştım. Ama o yine aynısını yapmıştı. Daha iyisini istedi ve gitti.
Daha iyi nasıl olurum bilmiyorum.
Belkide ben daha iyi olmak istemiyorum.
•••
Hayatım sadece ders çalışmakla geçip giderken 18 yaşıma çoktan basmıştım. Annemin her zaman daha iyisini istiyor olaması artık canımı sıktığı için pes etmiştim. Uzun süredir ders çalışmıyorum fakat her girdiğim sınavdan yüksek not alıyordum. Buna bir lafım yok fakat ben en iyi olmak istemiyordum.
Sıradan olmak bana yetiyor. Bir hayalim bile yok. Ne için çalışıyorum ben her zaman daha iyisini isteyen bencil annem için mi? Hayır! Artık onun için değil. Babam ve annem yüzünden beynim sürekli dolu oldu ve bu yüzden ne istediğimi fark edemedim. Hayallerimi bulamadım! Hiçlikte kayboldum! Yok oldum.
Peki ya üniversite hayatıma ne olacak.
Bir şey olacağı yok. Sıradan bir üniversiteye gidip işletme bölümü okuyup bir şirkete girer çalışırım. Hayatımın tamamını çalışmak için harcadığım günleri sadece bir şirkete girmek için kullanıyorum. Ne kadar harika. Belki bir hayalim var ben fark edemiyorum. Belki istediğim bir şey var bulamıyorum.
Beynim o kadar doluki böyle şeylere yer kalmamıştı. Her şey beynimin içinde karışmış bir birine dolanmıştı.
Bencil bir anne. Ne yapabilirim bilmiyorum. Onu mutlu etmeye çalışmak beni yordu. Kendisi bir kaç yıl önce bir işe girdi. Girdi ama ne işi bilmiyorum. Asla diploması olmayan annem eve günde dünyaların parasını getiriyordu. Ve onların hepsini kendi için harcıyor evde aç kalmamı bile umursamıyordu.
O böyle yaptıkça ben de ondan bir şey istemenin saçma olduğunu düşünüp bir işe girdim. Ve kendimi o aylık para ile gecindirdim.
Biz nasıl bu hale geldik anlamıyorum. Ben her şey güzel olacak annem ile harika bir hayata başlayacağım sanmıştım. Öyle olmamıştı. Annemi değiştiren ne bilmiyorum fakat bu halinden hiç memnun değilim.
İlk başta o kadar parayı nerden buluyor ve bir anne neden parasını sadece kendisi için kullanır anlamıyorum. Ben onun için o kadar uğraşmışken onun bu yaptığı benim bütün devrelerimi yakmıştı.
Uzun bir süre kendi kendime geçinmeye başladıktan sonra iş yüzünden eve geç gittiğim bir saat iki adamın beni tartaklamasından az kala kurtulmuştum ve on günden sonra dövüş kursuna yazılıp kendimi korumayı öğrenmiştim.
•••
Hayatım da daha da boktan bir an yaşayamazdım herhalde. Sonunda üniversite bitmişti ben bir şirkete girmiştim ve annem bir anda beni evlendirme kararı almıştı ve eve getirdiği tanımadığım bir adam ile tanıştırmaya çalışıyordu.
Neden bunu yapıyor çok belli değil mi sizcede! Benden kurtulmaya çalışıyor resmen. Tabii eve erkek getiremiyor ya benim yüzümden.
Annem yıllardır yaptığı iş sürtüklük olduğunu öğrendiğim zaman o kadar şaşırmıştım ki anlatamam. Evde babam onu tecavüz etmeye çalışırken annemin çığlıkları hala aklımdaydı fakat annem şimdi kendi isteği ile erkeklerin altına giriyordu.
Ne diye bilirim ki. Annem bizi benden kaç yaş büyük olduğunu bilmediğim adam ile yalnız bırakınca adam bir anda yanımda biti vermişti.
"Ne bu tavrın güzelim ya ne güzel eveleneceğiz ve çocuk yapacağız." Dedi ve göz kırptı. Iy resmen midem kalktı be öğk ne iğrenç ya. Ona göz devirdim ve kafamı başka yerle çevirdim. Bacağımda hissettiğim el ile sinirle adama döndüm ve elini ittirdim. "Dokunma orama burama" diye tısladım dişlerimin arasından.
Adamın yüzünde alaylı bir gülümse oluşmuştu ve bir anda beni belimden tutup kendine çekmeye çalıştığı an hızla ayağa kalktım "Ne yaptığını zannediyorsun!" Diye bağırdım. Adam ayağa kalktı ve elini yanağıma doğru kaldırdı "hadi ama güzeli-AH!" Adamın yanağıma sürten elini tutup büktüğüm an sözü kesilmiş ve bağırmıştı.
Adamın sesine gelen annem "Ne oluyor burda! Ah, He Ran ne yapıyorsun!?" Diye bağırdı. Bize hızlıca geldi ve adamı bırakmamı sağladı ve yanağıma sert bir tokat indirdi. Kafam yana savrulunca ses çıkarmadan arkama döndüm ve evden çıktım.
•••
Ayrı bir eve çıktım. Sonuçta benden kurtulmak istiyordu. Bende gittim. Artık eve istediği erkeği götürsün. Şirketten aldığım paraları biriktirip bu eve çıkmıştım fakat annem bu evin diğer evden daha güzel olduğunu söyleyip burun kırın yapmıştı. Fakat umrumda değildi.
En iyisini istiyorsa kendisi yapsın umrumda değil. Artık karşısında o eski He Ran yok.
Artık karşısında o küçük saf He Ran yoktu.
Ben büyüdüm ve 24 yaşıma bastım ve artık bir şeyleri artık idrak edebiliyordum.
Ama benim annem annelikten çoktan çıkmış anne rolü yapmaya çalışıyordu.
Babam gitmeden önce annemi kendine benzetti ve öyle gitti.En azından babam kadar dövmüyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lights🚦/ Taehyung {texting}
Fiksi PenggemarKᴇɴᴅɪᴍɪ Bɪʀ Dᴇᴘʀᴇᴍ Aʀᴅɪɴᴅᴀ Dᴀʀᴍᴀᴅᴀɢ̆ɪɴɪᴋ Oʟᴍᴜş Bɪʀ Oᴅᴀʏᴀ Bᴇɴᴢᴇᴛɪʏᴏʀᴅᴜᴍ, Bᴜ Dᴀɢ̆ɪɴɪᴋʟɪɢ̆ɪ Sᴇᴠᴇʀ Mɪʏᴅɪ Bɪʀ Gᴜ̈ɴ?