Hoş geldin❄
1. вσ̈ℓϋм 🦋Zar zor taşıdığı elindeki kitap dolu kutuyu eskimiş ahşap görünümlü masanın üzerine bıraktı. Etrafa saçılan tozların burnuna ilişmesiyle yüzünü ekşitti ve burnunun ucunu işaret parmağıyla kaşıdı. Bu masa kim bilir kaç yıldır kullanılmıyordu. Tıpkı evdeki diğer eşyalar gibi. Eşyalar öyle tozluydu ki, tozdan adeta ciğerleri dolmuş gibi hissediyordu. Küçük bir hapşuruğun ardından elinin tersiyle burnunu sildiğinde etrafına bakındı. Tam olarak şu an burada olmak, anne ve babasının anılarıyla hapsolunmuş bu evde kalacak olmak çok ama çok garipti. Hızlı adımlarla evi havalandırmak için pencereye doğru ilerlediğinde bu kocaman evde kaybolan küçük bir toz yumağı gibi hissetmişti. Yalnız yaşayacak bir kadına göre fazla büyük ve zor bir evdi. O arka bahçe evin içinden de beter haldeydi. Kurumuş otlar, yeterince uzamış çimler, birbirine dolanmış çalılar ve sadece yağmurdan yağmura sulandığını tahmin ettiği büyük çınar ağacı. Ağaç yine de iyi durumdaydı, bahçeye yazın için çok iyi bir gölgelik görevi görüyordu.
Bu evi bir yuva haline getirebilecek miydi merak ediyordu, o bahçe hep öyle şu anki gibi unutulmuş bir çınar ağacından ibaret mi kalacaktı mesela? O bahçede evinin içi gibi hayat verebilecek miydi? Tüm bunları zaman gösterecekti. İşi çok zordu. Bu evi bir ev haline getirmek belkide haftalar alırdı ama hallederdi, o her zaman halletmişti.
Tozlanmaması için büyük eşyaların üzerine serilen beyaz çarşafları kaldırmaya başladığında içi buruktu fakat aynı zamanda garip bir heyecanı taşıyordu. İlk defa tek başına yaşayacaktı bu hayatta. Sonunda hedeflerine ulaşmak için gereken özgüveni ve cesareti bulmuştu.
Teyzesinin nişanlanması ve gelen evlilik teklifiyle beraber daha fazla o evde kalamayacağını anlamıştı. Orada kalarak hayallerine ulaşmak için sadece muhtemel sonu erteliyordu. Konfor alanından çıkmak için birlikte yaşadığı teyzesinin evlenmesi iyi bir sebepti. Geriyeyse sadece babasından miras kalan yaşanmışlıklar ve terkedilişle dolu bu eski ev kalmıştı.
Yeni kararlar almıştı. Yıllardır çalıştığı, koleksiyon yaptığı, gözünün nuru tablolarını tıpkı hayalindeki gibi bir sergi ile tanıtacaktı herkese. Akel mimarlık fakültesi mezunuydu fakat daha okumaya başladığı ilk gün anlamıştı onun kendisine göre bir meslek olmadığını. Her zaman hayali resimleri ile yürümekti ve öylede yapmıştı. Açtığı bir instagram sayfasında satıcı profili oluşturup eserlerini oraya eklemiş, kendisini idame ettirecek kadarda satış yapmıştı. Şu anda 5 binden fazla takipçisi vardı ve amacı oradan gelecek parayla sesini duyurabileceği büyük bir sergi açmaktı. Her zaman istediği gibi. Bunu başaracaktı.
Örtüler kalktığında, 24 yıl önce bir zamanlar annesi ve babasının bu koltuklarda oturduğunu, karşıda duran radyoyu dinlediğini, ayakta zor duran masada yemek yediklerini, güne her uyandıklarında bu perdeleri umutla araladıklarını canlandırdı gözünde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙆𝘼𝙍𝘼𝙉𝙇𝙄𝙆 𝙆𝙐𝙔𝙐𝙈 +18 | Kelebeğin Esareti
Fiction généraleBu hikaye saplantı içerir! Ona cenneti vadeden adamın cehenneminde hapsolmuştu. Aşık olmanın getirisi ancak bu kadar vicdan ağrıtabilirdi. Bu adam karanlık kuyuydu ve tutsak olduğu kadında içinde hapsolan bir kelebek... Ona çıkış yolu bırakmayacakt...