Nisa|
Oyunun başlamasına yarım saatten fazla varken benchten kalkmıştım. Zaten kimseyle konuşmuyordum. Ormana doğru yürürken arkamdan gelen adım sesleri ile arkama bakmıştım.
"Selam nisa nasılsın?"
"İyiyim Sercan abi sen?"
Abi dediğimde yüzü düşse de toparlanmıştı.
"Ne abisi canım? Yaşlı mıyım ben?"
"Yok da abim gibisin işte."
"Ama abi dersen kötü hissederim Sercan de bence."
Arkadan çağrılması ile bende arkamı dönüp yürümüştüm. Bu neydi şimdi? Kendini beğenmiş olduğu belliydi. Ormana doğru yürüyüp bir nehir kıyısına gelince gördüğüm barış ile ağacın arkasına saklanmıştım. Bir şarkı mırıldanıyordu. Biraz yaklaşıp dinlemeye başladım.
"I don't care if it hurts
I wanna have control
I want a perfect body
I want a perfect soul."
Acıtsa da umrumda değil
Kontrolün elimde olmasını istiyorum
Kusursuz bir vücut istiyorum
Kusursuz bir ruh istiyorum.
"I want you to notice
When I'm not around
I wish I was special
You're so very special."
Ben etrafta olmadığımda, bunu farket istiyorum.
Keşke bende özel olsaydım
Sen çok özelsin.
Şarkının güzelliği ve sesi ile gülümseyip yanına oturmuştum bende. Beni gördüğünde irkilmiş ve şaşırmış olduğu belliydi.
"Bence sende özelsin."
Kaşlarını çatsa da sonra anlamış gibi küçük bir tebessüm etmişti. Bende gülümsediğimde gözlerime bakıp gülüşünü arttırmıştı.
"Gözlerin görünmüyor."
Bunu dediğinde bende gülmüştüm.
"Sende güneşe bakamadığında öyle oluyor."
Gülüp kafa sallamıştı. Başını eğdiğinde yüzünü inceleme fırsatı bulmuştum.
"Sinsi ne demek?"
Sorduğum soru ile gözlerini kırpıştırarak bana bakmıştı.
"Kötülük yapan ama yapınca da gizliden yapan demek."
Yüzüm düşmüştü. Ben böyle şeyler yapmazdım ki bana niye böyle demişlerdi?
"İyi misin nisa? Neden sordun ki?"
"Bana adada demişlerdi ben anlamanı bilmiyorum ki. Hem ben kimseye kötülükte yapmam. Sadece sessizim diye beni yargılıyorlar. Herkes herkesle samimi olmak zorunda mı?"
Tek nefeste söylediğim şey ile barış gülümsemişti.
"Sakin ol nefes al. Ayrıca haklısın. Merak etme yalnız değilsin. Bana da söylüyorlar. Umursamıyorum. Boşver. Samimiyetsizler işte."
Bir şey diyecek iken oyuna çağrılmıştık. Kalkıp yan yana yürüdüğümüzde dengemi kaybetmem yüzünden az kalsın yüz üstü düşecektim. Barış belimden tutup geriye çekmişti.
"Hop hop!"
Yüzüme endişe ile baktığında bende mavi gözlerine bakmıştım.
"İyi misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whisper to the clouds. ||NisBar||
FanfictionWhisper to the clouds. ||Bulutlara Fısılda.|| "İnsanlara pek güvenme. Bulutlara fısılda. onlar kimseye söylemezler. eğer dilediğin şey doğru bir şey ise yıldız kayar eğer yanlış bir şey ise bulutlar bunu bir zaman taşar sonra yağmur ile dökerler." '...
