bulutlara fısılda ²²

2.5K 132 36
                                    

Nisa|

"Barış ben indim kapıda mısın?"

"Evet güzelim." Telefonu kapatıp valizimi alıp çıkışa yürüdüm. Prag'a gitmiştim 3 haftalık. Okul işleri aile işleri derken 3 haftadır barıştan ayrıydım. İkimizde birbirimizi çok özlemiştik. Havalimanından çıktığımda arabasına yaslanmış barışı görünce gülümsedim hızla yanına gittim. Ona sımsıkı sarıldığımda o da hep yaptığı şeyi yapıp beni havaya kaldırmıştı. Belime o kadar sıkı sarılmıştı ki kemiklerim kırılacaktı sanki.

"Seni çok özledim."

"Bende."

Ayaklarım yere değdiğinde yüzümü inceliyordu. Sonra valizimi bagaja koyunca bende arabaya binmiştim. Beraber bizimkilerin yanına giderken Instagramı açmıştım. Kafeye girdiğimizde herkese sırayla sarılmıştım. Sezai, Yusuf, Tolga, Okan, Burcu. Okan ve Burcu sevgiliydi. Ve burcu çok tatlı bir kızdı. Beni görünce hemen gelip sarılmıştı. Beraber masaya oturduğumuzda barış kolunu arkama atmıştı. Bende omzuna yaslanıp sezaiyi dinliyordum.

Masadaki barış'ın telefonuna uzanıp aldığımda kilidi açıp hep oynadığım oyuna girmiştim. Barışta çenesini omzuma yaslayıp beni izlerken ben heyecanlanınca o da benim gibi sesler çıkarıyordu. Tolga ona seslendiğinde o da doğrulup onu dinlemeye başlamıştı. Ben hâlâ oyunumu oynuyordum. En sonunda gelen arama ile ekrana bakmıştım.

Kayıtlı olmayan bir numara arıyordu. Kaşlarımı çattığımda barışa bakmıştım. Harıl harıl Beşiktaş hakkında konuşuyordu. Onu yemek istiyordum. "Sevgilim telefonun çalıyor."

"Sen bak güzelim. Tolga lan ne diyorsun ya 3-0 yenildiniz en son. Ne ağlıyorsun hâlâ?"

"Numara kayıtlı değil ama barış."

"Bak sen iş içinse falan bana verirsin."

Tolga yüzünden çocuk telefonuna bakamıyordu. Kapıya doğru yürürken telefonu açıp kulağıma götürmüştüm.

"Alo?"

"Hi!"

-merhaba!-

Duyduğum kadın sesi ve ingilizce kelime ile şaşırmıştım. "Hi?"

"I was looking for Barış."

-Barış'ı arıyordum.-

"I am a girlfriend. Who are you?"

-Kız arkadaşıyım. Siz kimsiniz?-

"I'm Brenda. I came back from Germany. I wanted to call. I'll stop by him later. Goodbye."

-Ben Brenda. Almanya'dan döndüm. Aramak istedim. Ona daha sonra uğrayacağım. Güle güle.-

Telefon kapandığında sinirle telefona bakmaya başlamıştım. Kime uğruyorsun anlamadım demek istemiştim. Barış'ın evlenme teklifini reddeden bir kızın zekasından tam da bu hareketleri bekliyordum. Sinir ile sezaiye mesaj atıp kapıya çağırmıştım. "Barışı Brenda aradı!"

"Hop niso sakin!"

"Ne sakini? Çıldırıcam. Bak ben kıskanç biri olabilirim ama şuan bunu büyütme sebebim barış'ın bu kıza zamanında çok değer vermesi ve kızın attığı kazık. Bu ne demek? Ne olursa olsun bir kere görse bile üzülebilir. Ben bunu istemiyorum."

Whisper to the clouds. ||NisBar||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin