Nisa|
Birleşme için hazırlanırken beyaz elbisemi giyip aynanın karşısına geçmiştim.
Beğenmiştim kendimi. Saçım falanda çok güzel olmuştu. Uzun zaman sonra böyle hazırlanmak hepimizi yükseltmişti. Elbisenin eteklerini düzeltip dışarı çıktığımda sporlarım olduğu için rahatça zıplayabiliyordum. Aycan ve aşkımı gördüğümde kaşlarımı çatmıştım çünkü gizlenerek bir yere bakıyorlardı.
"Bak ben dedim siyah giyer diye. Uyumlu oldunuz bak."
Yanlarından geçtiğimde onlarda peşimden gelmişlerdi. Kimden bahsettiklerini anlamıştım. Barışı gördüğümde gülümsemiştim. Beyaz tişört üstüne gömlek birde siyah bir ceket almıştı. Gözlüğünü çıkartıp aynaya baktıktan sonra erkeklerin yanına gitmişti. Hadi ama çok yakışıklı olmuştu. Fazla fazla yakışıklı olmuştu.
Elifte gelince 4 kız yürümeye başlamıştık.
"Elif çok güzel olmuşsun."
"Sağol nisacım sende çok güzelsin."
Erkeklerin yanına geldiğimiz de hepsi alkışlamıştı.
"Kızlar bu ne güzellik."
Sercan abinin söylediği ile gözlerimi devirmek istesem bile yapmamıştım.
"Oturun artık hanımlar."
Mert abinin dedikleri ile hepimiz oturmak için hamle yapmıştık. Barış kolumdan tutup yanına oturtunca sırıtmıştım. O da bir şey olmamış gibi kolunu omzuma atıp sohbete dahil olmuştu.
"Ya oğlum burda Beşiktaş küme düşer falan dersen olaylar karışır."
Bunu dedikten sonra gülmeye devam etmişti. Bizde kızlarla konuşuyorduk arada aycanın gözleri omzumdaki barışın koluna kaysa da kendini tutuyordu. Tabii o bana barıştan uzak dur mesajı veren biriydi. Yemek için ayaklandığımız da hepimiz oturmuş yemeğimizi yiyorduk. Gönüllüler de gelmiş karışık oturmuştuk. Barışın tabağından aldığım sarma ile gözlerim büyürken o da bana bakıyordu.
"Ben sarma sevmem biliyor musun?"
"Ciddi misin?"
"Gerçekten ama şuan yediğim bu sarma ile bir aşığı oldum."
"Kızım sarma sevilmez mi ya? Çok şey kaçırmışsın. Hayatının anlarını-"
Ağzına tıktığım çatal ile susmuş çiğnemeye başlamıştı.
"Bıraksam sarma hakkında kitap yazacaksın."
Eliyle ağzını kapatıp gülmeye başladığında bende gülüyordum ta ki aycanın dediğine kadar.
"Barış mantı sen çok seversin."
Barışta kafasını kaldırıp tebessüm ettikten sonra yemeğini yemeye devam etmişti. Normal bir sohbetti barışın verdiği tepki mesafeliydi ama ben neden sinirlenmiştim? Belki de Aycanın bildiği ayrıntıyı benim bilmemem beni sinir etmişti ya da abartıyordum.
Yemeğimizi yedikten sonra şarkı yarışması için bizim için hazırlanan benchlere oturmuştuk. Ben üste barış alta oturunca kafasını ellerimin arasına alıp arada sallıyordum. Çıkan Sercan abi ile sessizce oflamıştım. Çünkü ilk iki cümlesinde bile bana bakarak söylemeye başlamıştı. Daha ne kadar taciz edecekti acaba illa kavga mı çıkarmam gerekiyordu? Kafamı eğip barışın kafasına vurduğumda kıkırdamıştı. Kafamı kaldırdığımda ellerim hâlâ barışın saçlarındaydı.
"Nisa?"
Aycanın fısıldaması ile ona dönmüştüm.
"Efendim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whisper to the clouds. ||NisBar||
FanfictionWhisper to the clouds. ||Bulutlara Fısılda.|| "İnsanlara pek güvenme. Bulutlara fısılda. onlar kimseye söylemezler. eğer dilediğin şey doğru bir şey ise yıldız kayar eğer yanlış bir şey ise bulutlar bunu bir zaman taşar sonra yağmur ile dökerler." '...