•16•

652 51 35
                                    

Ben biraz daha olayları karıştırdım affedin benii

Oy vermenin bedava ve kısa bir işlem olduğunu konusunu ezberledik artık eiseosjshd

•••

Ayak tenisi için Aycan ve Mert'i çağırmıştım. Aycan kazanmak için Mert'se sadece eğlenmek içindi.

Acun Abi yine İrem Abi ve Esat Abi'yi çağırmıştı. Zaten onlar ayrılmaz takımdı.

Nisa ve Evrim bizi izlemek için geleceklerdi ve biz de tam onun için Nisa ile evden çıkıyorduk.

Sercan: Canım sen gelmesen de evde dinlensen mi acaba?

Nisa: Ne o, kaybedeceğini anladın da karizma çizilmesin diye beni ekarte etmeye mi çalışıyorsun?

Sercan: Sen öyle san. Aycan'la aynı takımda olup yenilmemize imkan yok. Ben seni düşünmüştüm ama tabiki sen bilirsin.

Nisa gülerek evden çıktı ve arabaya geçtik. Acun Abi'nin ayarladığı sahaya gittik.

Mert: Acun Abi siz bu sahada daha önce oynadınız ama. Biz ilk kez oynayacağız. Bize haksızlık değil mi bu?

Mert geldiği gibi itirazlara başlamıştı. Pek şaşırmadım Mert işte.

Acun: Mert ne yapalım burayla anlaştık. Sürekli buradayız biz. Bi sonraki yeri siz seçersiniz. Nasıl olsa biz kazanacağız.

Nisa: Herkese merhaba!

Acun: Oo Nisa ve Sercan çifti gelmiş. Hoş gelmiş.

Sercan: Bence kazanma konusunda o kadar emin olma Abi. Daha son olarak kimin geleceğini görmedin.

Acun: Vay Sercan özgüveniyle gelmiş. Ama sonuç kim olursa olsun değişmeyecek. Biz her zaman kazanmaya oynarız.

Sercan: Valla biz Survivor'da açtık. O kadar kazandık. Bi de şimdi düşün.

Nisa Evrim'in yanına tribüne geçerken biz de üzerimizi değiştirmek için soyunma odasına geçmiştik.

Aycan zaten kıyafetlerini giyip geldiği için sadece ayakkabılarını değiştirmişti.

Oyuna başlamadan Nisa'nın yanına uğradım.

Sercan: Aslında şansa pek ihtiyacım yok ama yine de bi şans öpücüğü alayım dedim.

Nisa gülümseyip yanağımı öptü ve yerine geçti.

Nisa: Fırsat varken değerlendireyim dedim demiyorsun da.

Sercan: Ne yani, kötü mü oldu?

Nisa: Yoo! Hadi git ve yen onları. Sana güvenim sonsuz.

Sercan: Yendim say.

Koşarak oyun alanına gittim. Oyunun ilk setine başlamıştık.

Nisa: Haadii Sercaaan!!

Evrim: Hadii Meert!

2 yıl sonra Nisa'nın bu şekilde bağırdığını ve en önemlisi benim adımı bağırdığını duymak beni gülümsetmişti.

Ve tabiki ilk seti biz kazanmıştık. Set bittiği gibi molada takımca bizimkilerin yanına gitmiştik.

Evrim: İrem Abi çok fena oynuyor ona dikkat edin.

Nisa: Siz gayet iyisiniz ama arada anlaşamıyorsunuz top durduk yere dışarı çıkıyor. Hamleyi başkasından beklemeyin.

Nisa'nın ciddi ciddi bize taktik vermesi gözüme aşırı tatlı geliyordu. Dayanamayıp yanağını sıktığımda o da güldü.

Nisa: Dikkatimi dağıtma. Taktik veriyorum şurada.

Sercan: Sen benimkini dağıtıyorsun ama.

Nisa: Ben ne yaptım ya? Oturdum burda uslu uslu.

Sercan: Yavrum sen gelmesen bile aklımda olman dağıtıyor dikkatimi.

Aycan: Aşkınızı yaşamanız bittiyse gidelim mi artık?

Mert: Tam bir küçük kardeşsin şu anda. Bi kıskanmadığın kalmıştı.

Aycan: Ya küçük kardeş olmak da zor, ne yapayım?

Aycan tripli bi şekilde oyun alanına inince kaşlarımı çatarak onu izledim. Nisa ile sevgili olunca onu bayağı boşlamıştım. Sanırım bana kızgındı.

Maçtan sonra onunla konuşmayı aklıma koyarak ben de yanına gittim. İkinci sete başladık ve çok uzun sürmeden oyunu da kazandık. Ee önceden söylemiştik ama.

Acun Abi bizi tebrik ettikten sonra soyunma odasına geçtik. Biz üstümüzü değiştirdikten sonra Aycan da tek başına değiştirecekti.

Biz soyunma odasını boşalttıktan sonra Aycan girdi ve ona onu beklediğimi söyledim ve kapıda beklemeye başladım.

Birkaç dakika sonra Aycan beni içeri çağırmıştı.

Sercan: Aycan seninle konuşmamız lazım. Çünkü bir derdin var fark ediyorum. Konu eskisi kadar vakit geçirememizse özür dilerim.

Aycan: Yok yani konu o değil. Seco boşver ya. Ben halletcem o meseleyi.

Sercan: Aycan biz yakın arkadaşız. Bana her şeyi anlatabilirsin.

Aycan: Peki, madem bu kadar ısrar ediyon. Sercan ben birini seviyom. Harbiden çok seviyom ama söyleyemem ona. Böyle de çok acı çekiyom.

Sercan: Aycan sen çok iyi ve tatlı bi kızsın. Eminim sen açılsan seni hemen reddedemez.

Aycan: Ben beceremem ki öyle şeyleri.

Sercan: Eğer gerçekten seviyorsan becerirsin. Hem gidip seni seviyorum demen gerekmiyor ki. Davranışlarına da belli edebilirsin.

Aycan: Öyle mi? Yapabilir miyim gerçekten?

Sercan: Neden yapamayasın ki?

Aycan bana doğru yaklaşınca başta sarılacak zannetsem de beni öpeceğini anladığımda kendimi geri çektim.

Sercan: Aycan ne yapıyosun?

Aycan: Dediğini yapıyom işte. Davranışlarımla belli ediyom.

Aycan geri çekilmeme rağmen bi anda yaklaşıp beni öpünce gözlerim yerinden çıkacak kadar kocaman olmuştu. Resmen şok olmuştum. Şoktan çıkıp olayı kavradığım gibi Aycan'ı ittirdim.

Nisa: Yuh ama ya! Gerçekten mi?

Sercan: Nisa?

Nisa: Ben uzun zamandır gelmedin diye sana bakmaya geleyim ve sen... Diyecek lafım yok gerçekten.

Sercan: Nisa dur yanlış anladın.

Nisa: Bari benim olmadığım yerde yapsaydınız.

Nisa arkasını dönüp koşarak çıktığında ona yetişmek için yerimden kalktım. Kalktığım gibi Aycan gitmemem için kolumdan beni tuttu.

Aycan'a baktığımda sessiz sessiz ağlıyordu. Arkadaşım olduğu için bir an içim parçalansa da az önce yaşananları düşündükçe sinirleniyordum. Ya nasıl olabilir böyle bi şey!

Aycan: Seco gitme...

Cheesecake (SerNis)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin