Ben her gece televizyonu açıp SerNis bakışması aramayı özledim ya. Survivor bitince büyük bi boşluk oldu sanki hayatımda.
Bölüm hakkında bir şey söyleyemeyeceğim. Sadece oy ve yorumlarınızın beni yazmak için motive ettiğini söyleyebilirim.
💜💜
•••
Sabah yine gülümseyerek uyandım. Kahvaltımı yaptım. Evimdeki aletlerle sabah sporunu yaptıktan sonra duş aldım.
Telefonuma sarılarak önce sürekli gittiğimiz kafeyi aradım ve bana bir piknik sepeti yapmalarını söyledim. Sahibi ile artık kanka olmuştuk zaten.
Ardından da Nisa Hanım'ı aradım.
Sercan: Günaydın Prag'lı. Istanbul'da ilk sabahın nasıl gidiyor?
Nisa: Günaydın. Şimdiye kadar gayet iyi. Sonrası sana bağlı.
Sercan: Sonrası daha güzel olacak emin ol. Gideceğimiz yere sen gelemezsin o yüzden ben seni alayım Cemal'den. Ordasın dimi?
Nisa: Evet evet ordayım. Ben hazırım zaten. Istediğin zaman gelebilirsin.
Telefonu kapattıktan sonra bir an önce yola çıktım. Önce kafeye uğradım ve piknik sepetini aldım. Ordan da Cemal'in evini bildiğim için kolaylıkla oraya gittim. Nisa'ya gelmesi için mesaj attığımda Cemal'in beni çağırdığını söylediği için yukarı çıkmak zorunda kaldım.
Cemal: Hoşgeldin Seco. Gel demesem yüzünü göreceğimiz yok.
Sercan: Ya biliyosun işler güçler.
Cemal: Öyle öyle tabi ben de kızımızı alacak çocuğu bir görmek istedim.
Nisa şokla Cemal'e bakmıştı. Bu hâline güldüm.
Nisa: Cemo!
Cemal: Ne var kız! Neler neler oluyor görmüyor musun? Geçen Müge Anlı'da izledim kız evden çıkmış arkadaşımla buluşacağım diye kendinden 40 yaş büyük adama kaçmış. Dedesi yaşında be!
Nisa: Müge Anlı kim be?
Sercan: Ülkemizin nadide insanlarından biri.
Cemal: Ay polis gibi bir şey, ya da dedektif. Aman bilmiyorum. Televizyonda programı var. Insanlar gelip anlatıyor böyle.
Nisa: Polise gitsinler niye televizyona çıkıyorlar?
Sercan: Biz de ülkece bunu düşünüyoruz.
Cemal: Niyesi var mı? Polis bulamıyor çünkü. Müge Anlı buluyor.
Nisa: O nasıl iş ya? Anladıysam...
Cemal'le ikimiz birlik olup gülmüştük. Bu Nisa'yı daha da kızdırmıştı.
Cemal kahve yapmayı teklif etmişti ve beraber oturup kahve içmiştik. Sonra da Nisa ile evden çıkmıştık.
Nisa'yı Kadıköy'deki deniz kenarı bir alana getirmiştim. Burası rahat rahat piknik yapabileceğimiz bir alandı.
Orada bulunan masalardan birine oturduk. Ben sepeti masaya koyarken Nisa'ya baktığımda gülerek denizi izliyordu.
Sepetin içinden önce cheesecake çıkartıp masanın en güzel yerine koydum. Malum kendileri kıymetlimiz.
Nisa: Cheesecake ha?
Sercan: Favorim. Bayılıyorum kendisine.
Nisa bana bakıp güldükten sonra başını tekrar denize çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cheesecake (SerNis)
FanficCheesecake ile başlayan bir aşk hikayesi... İlk kitabımdan gelenlere merhaba diyorum ve gelmeyenlere ilk kitabımı okumalarını öneriyorum. Hepiniz hoşgeldiniz. ♡