Cheesecake (SerNis)

•11•

Bir önceki bölüm geç kaldım diye ceza mı verdiniz wiwnwguwhe

Amaan ne yapayım ben bölümümü atar giderim iwnshwe

•••

Mini tatilimizden dönmüştük. Gündüz her zamanki gibi kendi işlerimizle uğraşmış ve akşam bizimkilerle toplanmaya karar vermiştik.

Survivor ekibinin neredeyse yarısını toplamıştık. Sevgili olmamızı kutlayacaktık.

Daha doğrusu buluşmaya karar verdikten sonra buluşmanın adına bunu koymuştuk.

Mert, Evrim, Yunus Emre, Aycan, Cemal, Yasin ve Gizem gelecekti. Selma zaten burdaydı. Unutmadan bir de gecenin yıldızı olan Nisa ve ben vardık.

Hatta çalan kapıya bakılırsa gelmişlerdi bile.

Evrim: Ay ne uzun yol! Git git bitmedi. Sercan ya yakına taşının ya da çağırmayın artık bizi.

Nisa: Sen gelmezsin Evrim'ciğim.

Nisa ve Evrim arasındaki elektrik gece başladığı gibi kendini gösterince ben ufaktan kaçarak içecekleri hazırlamak için mutfağa gitmiştim.

Hem erkekliğin %90'ı kaçmak değil mi?

Nisa alkol alınca başına neler gelebileceğini az çok tahmin ettiğim için ona Selma'ya ve bana portakal suyu koydum. Diğerlerinin ise biraları vardı.

Mert: Meyve suları kimin?

Sercan: Nisa, Selma ben.

Evrim: Hayırdır Nisa hamile mi?

Nisa: Yok artık! Ne alakası var. Içki bana yaramıyor sadece.

Yuh ebesinin gözü ama. Evrim gerçekten bazen nerde ne söyleyeceğini şaşırıyordu.

Yasin: Yılanlığını yapıyorsun gene. Sokma iki dakika milleti. Hayırdır dedikodun mu bitti?

Mert: Bence Sercan hamile. Oğlum sen niye içmiyorsun?

Mert ortamı yumuşatmak için espiri yapmaya çalışıyordu.

Sercan: Kanka sanki kilo da aldım ha!

Yunus Emre: Abim ben ameliyatlıyken öyle olmuştu. Geçiyor sonra.

Cemal: Aayy!! Daraldım yemin ediyorum. Şurdan biri müzik falan açsın.

Cemal'in çağrısı üzerine Selma kalkıp televizyondan spotify listesine bağlanmıştı.

Çalan şarkıyla Cemal anında ayağa kalkmış ve ortada duran sehpayı yana çekmişti. Ortaya geçip dansa başladığında Evrim de hemen ona katılmıştı.

Cemal: Acılara yürüyor korkmuyorum! Arada bi kalbini yokluyoruumm!

Aycan da dayanamayarak onlara katılmıştı.

Mert içkisini yudumlarken ben de Nisa'yı kolundan yavaşça çekip balkonu gösterdim. Beraber balkona çıktık.

Sercan: Evrimi çok takma ya. O bayılır yersiz espiriler yapmaya.

Nisa: Aman neyse. Bi şekilde katlanacağız artık. Sonuçta senin arkadaşın.

Sercan: Anlayışlı sevgilim benim.

Kolumu Nisa'nın omzuna atıp beraber balkondan dışarı bakmaya başladık.

Nisa: Baksana her ışıkta farklı bir hayat var. Bazıları o ışığın içinde mutlu bazıları mutsuz...

Sercan: En mutlusu içinde bulunduğumuz ışığın içinde.

Nisa: Evrim mi?

İkimiz de gülmüştük. Evet kesinlikle Evrim'den bahsediyordum.