Barış'ın akrabalarının bir kısmıyla tanıştıktan sonra, barışın beni yönlendirmesiyle masaya yönelip,Sandalye çekip oturdum. Yanımda barış karşımda Koray onun yanında da barışın kuzeni Semih yanında da annesi ve babası oturuyordu. 2 Teyzesi vardı zehra abla nekadar sıcak kanlıysa, Zeynep abla okadar soğuktu bana karşı.
Barış aile ve geleneklere çok değer verirdi. Annem ve babamla tanıştırdığımda babam bile barışı çok sevmişti ve ideal bir damat adayı olarak görmüştü. Annemi söylememe bile gerek yok ona bayılıyordu. Koray barışın yıllardır yurtdışında yaşayan kardeşiydi, belli ki çok şımartılmıştı burnu havada bir insandı ve şu salak sabahtan bana bakıyordu bu daç elimin ayağımın birbirine dolamasına sebep oluyordu.
Çok ciddi ve delici bakışları vardı."Sen kaç yaşındaydın "diye bir soru yöneltmişti Koray .
Bir anda heyecanlandırdı çünkü sabahtan tek kelime bile etmeyip beni izliyordu.
"Ş-şey 22 yaşındayım "
yaşım onu şaşırtmıştı galiba.barışla aramızda 6 yaş vardı çünkü. Konuşma ümidiyle bende ona soru yönelttim "peki sen kaç yaşındaydın"dediğimde gözleri koyulaşmıştı salak sanırım. Ne yani yaşını sordum küfür etmedim.
"Sa-na-ne!" dedi. Sanki gerizekalıymışım, gibi birde hecelemişti. "O 24 yaşında hayatım "dedi barış ona hemen gülümsedim çünkü bu tuhaf ailede tek sağlıklı ve aklı yerinde insan oydu. "O zaman ona Koray abi mi demeliyim? " dedim, sırf Koray gıcık olsun diye. Koray bir anda bana bakıp nefesini dışarı üfledi sinirle. Ne desem sinirleniyordu zaten bende onu takmamaya karar vermiştim." Abi dediğin kişinin abisiyle evlendiğinin farkındasındır umarım." alayla kaşlarını kaldırmış dışarıyı izliyordu.
"Neyse kapatalım konuyu bugün bizim en güzel günlerimizden biri "
dedi barış, haklımıydı bilmiyorum ama konuyu dağıtması iyi olmuştu.Gece çok güzel gecmisti, sadece korayın hiç konuşmaması ve sanki bizimle dalga geçme amacıyla bakan gözleri sinirlerimi hoplatmıştı . Barışın kardeşine bişey dememesini çok sevmesine bağlıyordum fakat bu kadarı da fazlaydı. Barış ayağa kalkıp elimi tuttu ve beni de ayağa kaldırdı"geç oldu biz kalkalım "dedi. Herkese iyi dileklerimi bildirip bakışlarımı Koray' a çevirdim ama iyi niyetimi tabiki haketmiyordu, bütün akşam kendimi salak gibi hissetmeme neden olmuştu sonuçta. Onun bakışları ise bizim ellerimize odaklanmıştı. Sonra nefretle abisine baktı bakışları bana döndüğünde masadan kalktı ,sandalyesi arkasından devrilmişti.Barışın ve bütün ailenin bakışları çıkışa doğru ilerleyen Korayın sırtındaydı. Ecem annem oğlunun yerine defalarca Özür dilemiş ama ben hiç önemli olmadığını söylemiştim. Aslında önemliydi ama neyse. Barışın kardeşi olmasa kıskandığını falan bile düşünecektim...
...............................Eve geldiğimde ışıkların açık olması dikkatimi çekmişti. Oturma odasına girdiğimde gözlerim doldu, çünkü annem ve babam burdaydı.o anda parmağımı ağzıma sokup, yüzüğü yutmayı düşündüm ama ondan daha salakça bişey yaptım
Annem ve babam bana sarılmak için ayağa kalktığında parmağımı uzatıp yüzüğüm güzelmi dedim, hiç yalan atmayı beceremezdim. Mükemmel kurtardın salak yıldız, bir sene annen ve babanı görme, sonra gördüğündede yüzüğüm güzelmi diye sor,ah resmen gerizekalıyım saate baktığımda 23.34' tü bu saatte yüzük krizı tuttu da beni gidip aldım mı demeliyim?Annem ve babam bakıştı, gözlerinden anlam veremediğim bir şey geçti annemin. Başka bişey demeden onlara sıkıca sarıldım,"heşgeldiniz canlarımm"dedim babamın yanaklarını sıkarken. Birbirimizi öpüp oturduk. Annem ve babama bir şekilde barışla "nişanlandığımızı" söylemeliydim. Sonunda söylemeye karar verdim
"baba biraz ani oldu benim de haberim yoktu..." dediğimde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN RUHU
Teen FictionHepimiz gözyaşımızı silecek ,yüreğimize hatta ruhumuza dokunacak bir el istiyorduk... bizi seven birini arıyorduk,ışığı olmayan karanlık bir yolda. Kimisi gülerdi kaderine kimisi ağlardı... Bu hikayede yıldız ağlıyordu kendine, ruhunun kötülüklerine...