TÜKENEN ÇARELER VE ÜZÜLEN YÜREKLER

61 31 17
                                    

Yukarıdaki müziği açın ve satırlara bırakın kendinizi
İyi okumalar.

Biraz daha oyalanıp, dolmuş gözlerime baktım aynadan sonra saçımı başımı toplayıp tamamen kendime geldiğimde aşağı indim,Kapıdan içeriye doğru baktığımda  sohbete dalmıştı herkes. Barış'ı göremeyince arkama dönmüştüm ki mutfaktan çıkarken gördüm onu,

"Güzelim nereye kayboldun?" dedi şaşkın şaşkın

"Yukarıda bir işim vardı da..." kafamı eğdim  "Sen ne yapıyordun mutfakta" dedim gülümsemeye çalışarak.

"Birtaneciğimi arıyordum." dedi ve kendine çekti beni gülümseyerk,sımsıkı sarılışına karşılık verdim hemen, 

"Çok güzelsin," dedi kulağıma doğru fısıldayarak.

"Geçelim mi annenlerin yanına?" dedim, kafasını salladı büyük salona girdiğimizde, Kerem amcanın bakışları hınzırca ben ve barışın arasında gidip geldi, tövbe tövbe!

 Yerlerimize oturduğumuz da hala kafamı yerden kaldırmamıştım, ben şimdi nişanlanacağım ve evliliğe ilk adımımızı atmış olacağız... neden içimde artık o tatlı heyecanı hissetmiyordum? Ne oluyordu bana? Neden bu kadar çaresiz hissediyordum? Bütün cevaplarım yanıtsız kaldı tekrar bana ne olduğunu kendim bile tanımlayabilmiş değildim. Kafamı kaldırdım yerden, içimde daha önce tanık olmadığım bir savaşta en öndeyken.  En ağır darbeleri alıp yerle bir olmuş bir kuşun çaresizliği, ihanete uğramış o ağır kalp yanılması vardı şimdi gözlerimde. Birinin kolumu dürtmesiyle düşüncelerimi bir kenara fırlattım.

"Canım hadi, gel ikramları dağıtacağız." dedi bahar telaşlı bir şekilde gülümsedim ve ayağı kalktım, odaya girdiğimden beri bakmadığım elalara baktım çabucak, Barışla gülerek sohbet ediyordu, burdan bakılınca çok güzel bir abi kardeş tablosu vardı bu da Korayın herşeyi bitirdiği anlamına geliyordu.Benimde  bitmeliydi her ne varsa içimde. Belki unuturum, belki devam ederdim hayatıma, onadan önce yaşıyormuşum gibi...

Mutfakta tatlılar derken ikram tabaklarını hazırlamıştık Burçin'in yardımıyla o an içeriye giren kişi sinirlerimin tavan olmasına sebep oldu. Su gülümseyerek yanıma geldi.

"Merhaba" dedi kocaman gülümseyerek. Gözlerimi kısıp üzerinde gezdirdim onu saran siyah bir elbise giymişti, kendimi onunla kıyaslamak istemiyordum ama alımlı bir vücudu vardı ama yine de ondan güzel olduğumu düşünüyordum, kimi kandırıyorsam... önüme dönüp kafamı aşağı yukarı salldım hızlıca, Su hanımla muhattap olacak değildim elbette. 

"Nasılsın yıldızcım," dedi, bu defa da. Koray'ın bana yaptığı gibi sa-na-ne demek istiyordum, demek Koray da benden gıcık aldığı için böyle yapmıştı, sinir dalgası adeta bütün vücudumu sarıp sarmalamıştı tekrardan.

"Kaç yaşındasın sen?" dedi yine gerizekalı.

"22"dedim çabucak. 

"Bende 24 yaşındayım" dedi hemen ve devam etti sözlerine, "Küçükmüşsün ama ya " dedi yüzünü buruşturarak, bir kere ben küçük falan değildim, ve anneannem yaşıyor olsaydı ona göre evde kalmış, ve menopoza girmiş bir kadındım? Yine ağzımı açmadım. "Sen çocuk falan da doğuramazsın hem " dedi dalga geçerek, kaşlarımı havaya kaldırıp ona döndüm.

"Niye?" dedim ciddiyetle.

"Yaşın küçük, zayıf birşeysin." dedi tekrar ve tekrar gülerek.

"Ah yetti ama bu yaş muhabbeti" deyip yüzüne doğru çemkirdim adeta, o anda bir kahkaha sesi duydum kafamı çevirip ela gözlere karşılaştığım da bütün vücudumu sinir dalgası yayıldı,kapı eşiğinde durmuş bizi izliyordu ve kötü tarafı üçümüz başbaşa kalmıştık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GECE'NİN RUHUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin