Sabah gözlerimi araladığımda saatin daha sekiz olduğunu görüp tekrar uyumaya çalıştım fakat bir türlü uyuyamıyordum. yataktan doğrulup kollarımı esnettim. Üç aydan sonra ilk defa kendimi canlı ve enerjik hissediyordum. Sebebi neydi ?
Misafir odasında kalıyordum. Barış ne kadar onun odasında kalmam için ısrar etse de kibarca reddetmiştim. Yatağın karşısında bir banyo ve gardırop bulunuyordu. Elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra gardıroba yöneldim. İçerisinden krem kumaş pantılon ve siyah beyaz kareli bir gömlek alıp saçlarımı tepeden topladım. krem çantamı alıp odadan ayrılmam 09.30'u bulmuştu.
Önce dışarıda biraz dolanıp, Barış'la alışverişe çıkmayı düşünüyordum. Bu aralar onu çok boşlamıştım ama şimdi kardeşi sayesinde -ne kadar kendime itiraf etmek istemesemde- mutluydum. Kendime bir arkadaş bulmuştum.
Mutfağa girip birşeyler atıştırmak istiyordum fakat masaya yaslanmış bir adet koray görünce geri adım attım. Geri adım atmamla yere yapışmam bir oldu çünkü ben düz yolda bile ayağını burkmayı başarabilen bir salağım. k
Koray kafasını kaldırıp yerdeki bana baktı ve hemen yanıma gelip çömeldi. koluma dokunup dudaklarını araladı."Yıldız iyi misin?" dedi gülmemek için dudağını ısırırken.
"Kalkmam için yardım edersen aslında hiç fena olmaz Koray bey" dedim ,gözlerimi çok abartılı bir şekilde devirerek.
"Vir yerine bişey oldu mu?" dedi elleri kolumda yüzüme yaklaşırken.
"Günay-". kafamı kaldırıp gelen kişiye baktım. Barış şok olmuş bir şekilde merdivenlerin başında durmuş mutfak girişindeki bize bakıyordu , bizde ona. böyle kaç dakika bakıştık bilmiyorum ama herkes çok gergindi. şu halimizle Adnan beye yakalanmış, Behlül ve Bihter'den farkımız yoktu.
Kendime gelip geri çekildim ve ayağa kalktım. Barış kaşları çatık bir şekilde koray'a bakarken Koray ona aynı şekilde karşılık veriyordu. olayı soyutlaştırmak için bir açıklama yapmaya karar vererk boğazımı temizleyip ikilinin bakışlarını üzerime çektim.
"Barış, ben bugün birlikte dışarıda birşeyler yapmak amacıyla erkenden kalktım, aşağı indim ve onu aniden görünce korktum ardından yere düştüm Koray'da ben kalkamayınca bana yardım etmeye çalıştı ve..." Barış önce bana sonra koraya baktı, sonra bana dönüp kocaman gülümsedi.
"Korkmuş... sanki karabasanız anasını satayım." Söylediklerine gülümsedik. Ama o çok ciddiydi.
"ve?" dedi barış,
"Ve o anda sen geldin hazırsan çıkalım mı?" dedim gülümseyerek. Barışta çok neşeli bir şekilde gülüşüme karşılık verip kafasını salladı. Koraya baktığımda kaşlarını çatmış bana sinirle bakıyordu. Ama neden? bir hışımla kapıyı çarparak evden çıkmıştı.arkasından kaşlarımı kaldırarak baktım. Karabasan olmak çokta kötü olmasa gerek?
............................
Barışla kahvaltı yaptıktan sonra alışverişe çıkmıştım, eskisi gibi. Annem ve babam da eminim böyle yapmamı isterdi. Kerem amcanın söyledikleri yankılanıyordu sürekli beynimin içinde. Sayısız bakım ürünü ve kıyafetten sonra kitapçıya uğramıştım, ne yazıkki istediğim birkaç kitabı bulamamıştım. Akşam ailecek bir restorana gelmiş sipariş için onu bekliyorduk, Koray'ı... bana çok iyi gelmişti gece gözlü, bir iki lafıyla bile acılarımı benden ıraklaştırmayı başarmıştı. gece gibi dertlerimi emiyordu, gece gibi iyi geliyordu benliğime, ah ne saçmalıyorsun yıldız, kimse Barış gibi olamazdı. Aklını başına al diyorum sonra içimdeki sözler beni rahatsız etmeye başlıyordu.
"Selam" dediğinde bir ses kafamı kaldırıp karşıma oturan Koray'a baktım, gözlerine baktım.
"Hoş geldin oğlum" dedi Sevgi anne. Koray kafasını sallayıp annesine, bana döndü gülümsedim , ama o donuk bir şekilde gözlerime bakmayı sürdürdü. Yine başa dönmüştük. kafamı masaya vurup çığlık atasım vardı. Yemeklerimizi getirdiğinde garson, Barış ve Kerem amca iş hakkında konuşuyor, Sevgi anne de Barışı şevkatle izliyordu. bakışlarımı Koray'a çevirdiğimde telefonumu alıp bir şeyler tuşladı ve elime geri verdi, telefona baktığımda numarasını Korbasan olarak kaydettiğini görüp kaşlarımı çattım, kendi ismiyle karabasanın ismini shiplemisti adeta. Koraya baktığımda vereceğim tepkiyi önceden tahmin etmiş gibi,bilmiş bir edayla bakıyordu gözlerime. Gülmemek için zor tuttum kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN RUHU
Teen FictionHepimiz gözyaşımızı silecek ,yüreğimize hatta ruhumuza dokunacak bir el istiyorduk... bizi seven birini arıyorduk,ışığı olmayan karanlık bir yolda. Kimisi gülerdi kaderine kimisi ağlardı... Bu hikayede yıldız ağlıyordu kendine, ruhunun kötülüklerine...