Canlarım yukarıda ki müziği açarak okuyabilirsiniz, bölüme çok uydu ve sizlere duygularımı yansıtabileceğimi düşünüyorum.
Iyi okumalar.❤😊😘
................................İkimiz de yakın mesafeden şok olmuş bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Koray'ı geriye doğru ittiğimde mutfak kapısına baktım. Ezgi hanımın bize baktığını gördüm.
"Ah pardon çocuklar, " ded yanakları kırmızı şekilde ve kapıyı kapattı. Ben hala olayın şokundaydım, ya sevgi anneye bahsederse ne olacaktı. Ayaklarıma komut verip mutfaktan çıkarken koray hala birşeyler mırıldanıyordu. Salona geçtiğim de kerem amcalar çalîşma odasına geçmiş, sevgi anne ve ezgi hanım sohbet ediyor, Barış da onlara en yakın koltuğa kurulmuş, telefonuyla uğraşıyordu.
Gerçekten çok utanıyordum ve tedirgindim, bacaklarım titremeye başladığında, sevgi anne hemen söze girdi.
"Iyi misin canım" ve hemen sol tarafımda kalan koltuğa koray kuruldu, rahat bir tavırla.
Ezgi hanım da bana özür dileyen bakışlar atıyordu utanarak."E-evet iyiyim" dedim gülümseyerek. Barışa baktığımda hiç buralı olmuyordu.
"Sevgi, aşkolsun çok alındım sana." Dedi ezgi hanım sitem edercesine.
"Ne oldu canım?" Dedi, kaşlarını kaldırmış bir şekilde. Ben ne yapacağımı bilmiyordum, gerçekten. Ölüm tek çareydi sanırım. Ağlayacak kıvama gelmiştim, nefesim tükeniyordu.
"Koray nişanlanmış... Yıldızla" deyip beni gösterdiği anda, hiçbirşeyle ilgilenmeyen barış büyük bir, şokla kafasını kaldırıp ezgi hanıma baktı.
Koray'a baktım birşey yapması için, karşı duvara bakıyor, çarpık bir gülümsemeyle kafasını iki yana sallıyordu. Sevgi anne sahte bir kahkaha atıp ciddiyete büründü ve bana baktı tam bir kâtil havasıyla."Ezgicim anlatacaktım, ama ortada yanlış bir anlaşılma var. Barış ve yıldız nişanlı" ezgi hanım büyük bir şaşkınlıkla bana bakıp,
"Ne? Ama ben az önce onları çok yakın bir şeki-" işte o an yapmıştım yapacağımı. Kendimi kanepeden yere attım, kalbim ağzımda atarken. Sevgi annenin ağzından çığlık çıkraken, birinin hızla yanıma koştuğunu işittim. o kişi konuşmaya başlayına barış oldduğunu anladım.
"Yıldız, yıldız iyi misin?" diye bağırıyordu, endişeyle yüzümü tokatlarken. Yüzümde başka bir el hissetmemle, barış burnundan soluyarak elini sert bir şekilde itti, çünkü bu kişi koraydı. Sonra birinin ayaklandığını hissettim.
" Seni pislik, adi herif... bir daha eğer yıldıza dokunursan seni, seni gebertirim." ve bir vuruş, birinin yere düşmesine sebep oldu, aynı anda vuruşlar devam edince, korayın inleme sesleri geliyordu.
" O elini, eğer çekmezsen..." diye bağırdı koray.
" Ne, o beni de mi öldürürsün?" diye yanıtladı, barış alayla. Ne?! koray- koray katilmiydi? o anda korayın bütün evi yerinden oynatan bir şekilde bağırmasıyla düşüncelerim bölündü.
" Sen, adi bir piçsin" öyle bir hiddetle bağırmıştı ki, ezgi hanım ve sevgi hanımın çığlıkları ve haykırışları sessizliğe gömülmüştü. Gözlerimi araladım hiçbirşey umrumda değildi, ve o anda 2 kardeşin birbirlerini öldüresiye vurduklarını gördüm, ve bunların bütün suçlusu bendim. O anda kerem amcalar içeriye teşrif etti.
"Ne oluyor lan burda?" diye bağırdı hiddetle. Kimse ayıramadı onları şişeler hava da uçuşuyordu, bir hıçkırık çıktı dudaklarımdan, ağladığımı fark etmemiştim bile. ikisinin bakışları da aynı anda bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN RUHU
Teen FictionHepimiz gözyaşımızı silecek ,yüreğimize hatta ruhumuza dokunacak bir el istiyorduk... bizi seven birini arıyorduk,ışığı olmayan karanlık bir yolda. Kimisi gülerdi kaderine kimisi ağlardı... Bu hikayede yıldız ağlıyordu kendine, ruhunun kötülüklerine...