🦋🦋🦋
Karanlık mahzende ses çıkmazken prens gizlice içeri girmiş ve etrafı kolaçan ederek istediği kısma gelmişti.
Sky köşeye sinmiş kollarını bacaklarına sarmış ve başını oraya gömüştü.
Duyduğu sesle başını kaldırdığında şaşkınlıkla fısıldadı "Burda olmaman gerek Chris" hızla yerinden kalkıp parmaklıklara yaklaşmıştı.
Prens parmaklıkların arasından sevdiğinin elini tutup " Seni burda bırakamam kaçmanın bir yolunu bulmalıyız" Sky'ın gözleri dolarken dudaklarını araladı "Kaçmanın bir yolu yok benim kanatlarım kırık seni engelliyorum git burdan ve özgürleş"
Prens duyduklarıyla kaşlarını çatıp " Benim özgürlüğüm sensin seni asla bırakmam" Sky'ın göz yaşları çizdiği yolu takip ederken duyduğu adım sesleriyle ellerini çekip " Git çabuk başın belaya giricek" demişti.
Pren ellerini tekrar tutup " Umrumda değil senin dışında hiçbir şey umrumda değil" Sky'ın ısrarlarına rağmen yerinden kımıldamamıştı.
Muhafızlar gelip onu zorla çıkarıp odasına kilitleyene kadar orda durup sevgilisinin üstü başı kir içinde olmasına rağmen parıldayan güzelliğini izlemiş Sky ise ağlayarak gitmesini söylemişti
🦋
Minho endişeyle soğuk terler atan kardeşini izliyordu. Kardeşi birden kucağında bayılınca ne yapacağını şaşırmış daha sonra ordakiler sayesinde soluğu hastanede almışlardı.
Herkes çok endişelendiği için iyi olduğundan emin olana kadar orda beklemiş daha sonra Minho'nun zoruyla evlerine gitmişti. Seungmin ise hala uyanmamış anlaşılmaz bir şeyler sayıklayarak soğuk terler akıtıyordu.
Seungmin'in soluğu aniden kesildiğinde gözlerini açıp tavana bakmaya başlamıştı öten makinalarla Minho bir yandan kardeşine seslenirken bir yandan hemşire çağırma düğmesine basıyordu.
Kardeşinin yüzünü ellerinin arasına alarak "Seung nefes al, bak korkutuyorsun beni nefes al " göz yaşlarıyla beraber konuşurken kardeşi hiç bir tepki vermeden sadece bakıyordu.
Hâlâ gelmeyen hemşirelere lanet ederek koridora çıkıp "DOKTOR" diye bağırdıktan sonra aynı hızla kardeşinin yanına koşup sesini ona duyurmaya çalıştı ama hiçbir işe yaramıyordu.
Doktor ve hemşireler odaya girdiğinde Minho'yu dışarı çıkarıp daha sonra hasta ile ilgilenmeye başlamışlardı. Minho duvarın dibine çöküp ağlarken koridora giren genç onu gördüğünde koşarak yanına gelip dibine çökmüştü.
"Ne oldu? " sesi titriyordu. Minho kafasını kaldırıp hıçkırıkları arasında "Bilmiyorum, birden fenalaştı" dedi. O kadar çok korkuyordu ki Chan'in neden geri döndüğünü sorgulayamıyordu bile.
Chan elini koluna atıp dolu gözlerine rağmen Minho'yu teselli etmeye çalışırken içindeki korku onu yiyip bitiriyordu. Onu bulmuşken tekrar kaybetme düşüncesi aklından çıkmıyordu.
Dakikalar sonra içerdekiler çıkınca ikili ayaklanıp doktorun önünde yerini almıştı. Doktor samimi bir tebessümle "Küçük bir nöbet atlattı sakinleştirici verdik birazdan kendisine gelir" diyerek onları rahatlatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Knotted Wings
Fanfiction🦋CHANMİN🦋 Özgürlüğe uçamıyorum çünkü kırık kanatlarım sana bağlı.... Beni özgürlüğe uçurur musun? (MİNİ FİC)