0.8

83 16 5
                                    

🦋🦋🦋

Seungmin kafedeki işleri bittiği için bir bardak papatya çayı alıp bir masaya oturmuştu.

Jeongin ve abisi müşterilerle ilgilenirken Felix de mutfaktaki son işlerini hallediyordu. O bugün kurabiye ve poğaçalarla ilgilendiği için işi çabuk bitmişti ve dinlenmeye çekilmişti. Doktoru kahveyi yasakladığı için ve Felix'in zorlamasıyla bu sıralar sık sık papatya çayı tüketiyordu.

Çayından bir yudum daha alıp sokakta ilerleyen insanları izlemeye devam etti. Çay başlarda hiç hoşuna gitmesede zamanla bağımlılık yapmış ve hoşuna gitmeye başlamıştı.

Eli ister istemez boynunda duran kolyeye gitti. 2 gün önce aldığı bu kolyeyi o andan beri boynundan hiç çıkartmamıştı.

"Kolyen çok güzelmiş " gelen sesle başını çevirip yanında duran kişiye bakmıştı. Şaşkınlıkla "Chan " demişti sarışın gülümsyerek boş sandalyeyi gösterip "Oturabilir miyim?" diye sordu.

Seungmin şaşkınlığını üstünden atıp "Tabi oturabilirsin " deşmişti. Gelen cevapla hiç beklemeden karşısına oturan sarışın hâlâ elinin üstünde olduğu kolyeye bakmıştı.

"Kolyen tam seni anımsatıyor sen mi seçtin? " diye cevabını bildiği bir soruyu sordu. Seungmin elini kolyeden çekerken "Hayır çok eski bir tanıdığımın hediyesi" cevabını verirken gülümsemeyi ihmal etmemişti.

"Sen niye geldin?" diye sordu, Chan'in düşen yüzünü görünce "Yani genelde akşam üzeri gelirdiniz ve saat daha 3 yani sizin için çok erken" diyerek toparladı.

"Doğru siz gelmiyince merak ettim o yüzden ben geldim" deyince Seungmin küçük bir aydınlanma yaşayıp "Aa bugün spor günüydü ben onu tamamen unutmuşum" demişti. Chan onun tatlı tepkisine kıkırdayıp "Sorun değil ben rahatsızlandığını düşünüp kısa bir süreliğine uğradım sadece hem bir çay molası banada iyi gelir diye düşündüm" dedi.

"Teşekkür ederim çok iyiyim ben, hem madem o kadar geldin çayın benden olsun ne içersin? " diye sordu. Chan hiç düşünmeden "Papatya " cevabını vermişti.

Seungmin onu çayını getirmek için kalkarken Chan gülümseyerek onu izliyordu. Tezgahta çayı hazırlarken Chan'ın gözleri hep üzerindeydi.

Minho yan masanın siparişini verip yanından geçerken tek eliyle Chan'in kafasını tutup çevirdi "Bir şey demiyoz diye bokunu çıkartma o gözlerine hakim ol " dedi. Küçük tehtidinden sonra sessizce uzaklaşırken Chan de kendini toparlayıp Seungmin'i beklemişti.

Seungmin çayı önüne bırakıp yerine oturdu kendi çayı biraz soğumuştu ama bir yudum alıp Chan'e baktı. İlk yudumu alınca yüzünü ekşitince kıkırdadı. Chan ona bakıp "sen içerken daha hoş duruyordu" dedi.

"Bende aynıydım ama alıştıkça daha hoş oluyor tadı bağımlılık yapıyor " dedi. Kısa sohbetlerini Chan'in çalan telefonu kesmişti.

Changbin küfürler yağdırarak onu çağırırken o sakince cevap verip telefonu yüzüne kapattı. Gülümseyerek "Çok yoğunlarmış ben artık kalksam iyi olur çay için teşekkür ederim " demiş ve ayağa kalkmıştı.

Seungmin de ayağa kalkıp "Afiyet olsun asıl ben teşekkür ederim benim için zahmet edip buralara kadar geldin" demişti. Chan'in söylemek istediği çok şey vardı ama susmayı tercih ederek gülümsedi "Görüşürüz Seungmin" dedi gitmek istemesede "Görüşürüz Chan " diye karşılık verdi gitmesini istemesede.

Kafeden çıkıp Changbin'i arayıp o küfürleri iade edecekken arkasından gelen sesle olduğu yerde kaldı.

"Konuşmamız gerekiyor Chris"

***

Bankta yan yana oturan iki adam sessizce Han nehrini izliyordu. Sarışın stresten terleyen ellerini pantolonuna sürüp "Nasıl anladın?" diye sordu.

Soruyu duyan siyah saçlı "Anlamamak hata olurdu fazlasıyla belli ediyorsun." cevabını vermişti. Sıkıntıyla nefesini verip "Bunu daha sonra gelip senle kendim konuşmak istiyordum ama çok çabuk fark ettin." dedi.

"Gözümden kaçmaz benim hem Hyunjin'e jeonginle bir buluşma ayarladığım gibi her şeyi döktü" dedi. Chan daha çok stres yaparken içinden Hyunjin için bildiği en güzel küfürleri etmişti.

"Ben küçüklüğümden beri sky'ı arayıp duruyorum ve onu bulmuşken bırakmam imkansız lütfen benden bunu isteme" diye yalvarmışrı resmen. Minho kıkırdayarak "Ne o pembe dizilerde ki zengin babalar gibi sizi ayıracağımı falan mı düşünüyorsun" demişti.

Chan ne cevap vereceğini bilemediği için sessiz kalırken içten içten korkuyordu. Minho ciddiyetini koruyup "Merak etme amacım seni ondan uzak tutmak falan değil" demesi onu fazlasıyla rahatlatırken kafasını ona çevirip sözüne devam etmesini bekledi.

"Hyunjin söyledi daha çok küçüy yaşlarda her şeyi hatırlamış ve o zamandan beri kardeşimi arıyormuşsun senin için zor olmalı" kendisini onun yerine koyuyordu ve bunun düşüncesi bile canını çok yakıyordu.

"Zordu ama hem ailem hem de arkadaşlarım sayesinde bir şekilde ayakta durmayı başardım. Artık bu zorlukların pek önemide yok sonuçta kelebeğimi buldum" yüzündeki minik tebessüm ve aklındaki kişi içini huzurla kaplamıştı.

"Seungmin de doğduğu günden beri çok zor zamanlar geçirdi. Önceki hayatını yeni yeni hatırlamaya başlıyor ve senin aksine yüzünü hatırlamıyor. Bana neler yaşadığınızı az çok anlattı ve bu anlattığı şeyler beni tedirgin etti kardeşimin güvende olacağından emin olmak istiyorum"

Kardeşi için endişelenmesi kadar normal bi durum yoktu ama kaçırdığı bir yer vardı ki o da Chan'in sevdiği çocuk için canını dahi vermeye hazır olduğuydu.

"Endişelenmekte çok haklısın ama merak etme sky senin kardeşinse benimde yaşama sebebim ona bir daha zarar gelmemesi için be gerekiyorsa yapacağım" kendinden emin olan sesi Minhoya güven vermişti.

Gülümseyerek "Dediğinin arkasında dursan iyi olur yoksa kaslı olmana falan bakmam ağzına sıçarım" demişti. Chan gülümseyip "Merak etme sen" demişti.

"Nasıl anladın ya ben hâlâ ordayım" diye soruyu yenileyince Minho kıkırdayarak "Seungmin seni kafede görünce rahatsızlanınca şüphelenmiştim, sonra hastanede geri gelmen, sporda ki yakınlığın, ona olan bakışların ve en önemlisi Seungmin'in seni görünce şekilden şekile girmesi hepsini birleştirince ve hyunjin sağolsun çok zor olmadı " cevabını vermişti.

"Onu yakaladığım yerde öldüreceğim" demesi Minhoyu daha çok güldürdü. Kısa bir sessizlikten sonra Minho ayağa kalkıp "Ben şimdi kafeye geri dönüyorum sende Hyunjin'in üstüne çok gitme" dedi.

Gitmeden önce son kez Chan'e bakıp "Ve bunu en kısa zaman da kardeşime anlatıp onu bu kafa karışıklığından kurtar " demişti.

🦋🦋🦋

🦋🦋🦋

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Knotted WingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin