🦋🦋🦋
İki genç saraydan kaçıp ağaçların arasındaki küçük göletin yanına gelmişti. Sky gökyüzünde uçan kuşları izlerken Prens de onu izliyordu.
"Chris sence insanlar uçabilir mi?" Prens bu soruya şaşırsada "Bilmiyorum, neden sordun?" Sky gökyüzüne bakmaya devam ederek " Baksana kuşlar ne kadar güzel özgürce uçuyorlar ama biz kanadı kırık kuşlar gibi herkesten saklanıyoruz" dedi.
Prensin yüzü düşerken "Bizde bir gün özgür olup uçucağız merak etme meleğim" demesiyle sevgilisi heycanla ona bakmıştı "Gerçekten özgür olucak mıyız?"
"Tabi ki sadece biraz daha sabretmemiz gerekiyor" ikiside gülümserken küçük olan biraz daha yaklaşıp sevgilisine sarıldı.
" Chris biliyor musun ben özgürlüğe neden uçamıyorum?" Prens elleri saçlarını bulurken "Bilmiyorum, neden?" diye sordu.
"Özgürlüğe uçamıyorum çünkü kırık kanatlarım sana bağlı" başını kaldırıp sevgilisinin şefkat dolu bakışlarıyla karşılaştı
"Beni özgürlüğe uçurur musun?" Prens gelen soruyla başını sevgilisinin boynuna yerleştirip kokusunu içine çekmiş "İkimizinde özgürce uçabilmesi için elimden geleni yapıcağım" cevabını vermiş.
Sky gülümseyerek " Söz mü?" diyerek yeni bir soru sormuş, Pren de aynı gülümsemeyle "Söz" demişti.
🦋
"İyi günler Kim Sky Seungmin burda mı kendisine bir paket var " diye soran kargocu jeongin'i şaşırmıştı çünkü hem daha önce kafeye kişisel bir kargö gelmemişti hemde hyungunun ikinci bir adı olduğunu bilmiyordu."Hemen çağırıyorum " diyerek mutfağa geçti kurabiye yapan hyungunu gördüğünde "Seungmin hyung sana bir kargo gelmiş " diye haber vermişti.
Kafeye kargo gelmesi onuda şaşırtırken hamurları Felix'e teslim edip elini yıkayarak mutfaktan çıkmıştı. Kargocudan paketi alıp gerekli yere imzasını atmıştı.
Elindeki pakette kitap tarzı bir şey vardı ama dikkatini çeken gönderici kısmında yazan isim olmuştu heycanı saatine yansırken Jeongin'in dikkati tamamen onun üstündeydi "Hyung iyi misin? " diye sorarken iyice yaklaşmıştı Seungmin'e.
Duyduğu soru onu kendine getirirken gülümsemesini yüzüne yerleştirerek "İyiyim merak etme" cevabını vermişti. Kasaya bakarak "Abim nereye gitti?" diye sordu.
"Felix hyung onu vanilya almaya gönderdi birazdan burda olur " dediğinde başını sallayarak "Tamam teşekkür ederim Jeongin " demişti.
Pakete bakmak için pek uygun bi vakit değildi kafe tıklım tıklımdı ve yeni ürünler çıkartmaları gerekiyordu tüm işi Felix'e yükleyemezdi bu yüzden paketi köşeye bırakıp işinin başına dönmeyi tercih etmişti.
***
Saat 7yi geçerken işleri yeni bitmişti ve dinlenmeye çekilecekti, Felix onlar için çay hazırlarken o da yanına atıştırmalık bir şeyler koyuyordu yoğun bir gündü ve yemek yemeğe pek fırsatları olmamıştı.Çatal çıkarırken tezgahın köşesin bıraktığı paketi görünce aklına ona bakmadığı gelmişti, günün yoğunluğu yüzünden tamamen aklından çıkmıştı o paket.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Knotted Wings
Fanfiction🦋CHANMİN🦋 Özgürlüğe uçamıyorum çünkü kırık kanatlarım sana bağlı.... Beni özgürlüğe uçurur musun? (MİNİ FİC)