3. Bölüm ✖ "SOĞUK"

645 52 44
                                    

Ablami değersiz bir insan gibi görüp olduyse öldü demesi kalbime bir ok gibi saplanmisti. Öyle bir yerdeydi ki o ne cikarilabilirdi ne de ucundan kesilebilirdi.

Canımın acisi hiç dinmeyecek gibi görünüyordu. Insani en çok da acitan ablamin piç bir herif yüzünden ölüme teslim olmasiydi.

Karokolun önüne geldigimde arabayi durdurdum ve bir süre öylece arabanin içinde durup giren cikanlara baktim. Derin bir nefes alarak kapıyı actim ve arabadan indim.

Karokolun merdivenlerini çıkarken elim ayağım bosalacakmis gibi oluyordu. Her an dusebilirdim. Bacaklarim jole kivamindaydi. Iceri girdigimde burnuna dolan şeyler arasında sigara, alkol ve suçluluk kokusu baş gösteriyordu.

Nereye gidecegimi, kime ne diyeceğimi bilmiyordum. Sanki bu dünyaya ait degilmisim gibi, bir uzayliymisim gibi hissediyordum.

Koridordan hizla elindeki evraklar ile meşgul olan erkek polisi durdurarak "Pardon. Ben suç duyurusu için buradayim. Acaba kimden..."

Sözümü tamamlamama izin vermeden "Bayan, Emre Komiserden yardım isteyebilirsiniz. Izninizle." Diyerek aynı hızla yanımdan uzaklasti. Nerede bu adamın odası?

Umutsuz bir durumda dönerken carptigim beden sayesinde irkildim. Deri ceketinin soğuk olmasi nedeniyle disaridan yeni geldiği belli oluyordu. Başımı kaldırıp yüzüne baktigimda biçimli sarı saçlar ve bal rengi bir çift göz ile karşı karşıya geldim.

Kirli sakallari onda erkeksi hava yaratirken bebek kadar pürüzsüz teni aradaki dengeyi sağlıyordu.

" Oz-ozur dilerim sadece Emre komiserin odasını ariyordum." Diyerek keklemeye basladim. Su an ki durumum alfabeyi yeni söken çocukları andiriyordu. Ne kadar çaresiz olduğum bir kez daha çıktı karsima. Sanki 'benden kurtulusun yok' der gibiydi.

" Önemli değil bayan. Emre benim.'' Dedigi an gozlerimde oluşan pariltiya engel olamadim. Az da olsa bir yol kat etmiştim.

" Ben suç duyurusunda bulunacaktim." Dedim oncekine göre nazaran biraz daha düzgün bir şekilde.

"Odamda konusalim. Buyurun." Diyerek Önden gitmem için elini uzattı.

Koridorda ilerlerden cantami daha da sikarak gerçekten isteyip istemedigimi sorguladim. Evet ablanın katılini içeri tikmak istiyorsun taragim terazide daha agir geldi.

Koridorun sonundaki odanin kapinin önüne geldigimizde kapıyı açarak beni içeri davet etti. Kabul ederek içeri girdim. Hayatımda hiç bir komiserin odasına girmemistim ama böyle olmadığına da emindim.

Odasina karamel ve açık kahve hâkimdi. Beyaz geniş deri koltuklar ve büyük canlı cicekler. Camdan yansıyan ışık demetleri harika denebilecek bir açıyla masasına dusuyordu. Işığın az ama öz yansıması odaya inanılmaz bir görüntü katiyordu. Siski gibi fakat sisten eser olmayan bir hava...

" Bastan anlatin bayan. Tam olarak ne hakkında bu suç duyurusu?" Diyerek balın harika tonundaki gozlerini mavi gözlerime sabitledi.

" Ilbige. Adım Ilbige."

" Devam edin Ilbige Hanim."

" Ablam. Bilge Yakamoz. Bundan yaklaşık 5 gün önce odasinda..." demeye kalmadan göz yaslarim kendini tutamadi.

" O olayı biliyorum. Haberlerde okumustum." Diyerek cekmecesinden bir mendil çıkararak bana uzattı.

Uzattığı mendili alırken eli elime temas edince hemen mendili aldim ve "Lafı uzatmaktan nefret ederim. O nedenle kisa kesiyorum." Diyerek mendilin bir yüzü ile yanaklarimdan bir suçlu edasi ile süzülen yaşları sildim.

Siyah GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin