Edebiyat için eşitsizlik şarttır.
1. bölüm
2005
Günlerden perşembe. Tarihte leke olacak günlerden biri.
Günlerden ölüm günü. Bugün bir kız çocuğu ölecek.
Hava çok kötü. O kadar kötü ki, sanki bulutlar biliyor neler yaşanacağını. Sanki fısıldamak istiyorlar Nicole'a sakın gitme diye. Sanki bütün dünya bir telaş içinde. Sanki bütün dünya söylemek istiyor, bağırmak, çığlıklar atmak istiyor.
Ama Nicole duymuyor, fark etmiyor.
Hava çok kötü. O kadar kötü ki, gökyüzü bağır bağır bağırıyor.
Kimse duymuyor.
Küçük Nicole yatağında hıçkırarak ağlıyordu. Annesi ile babası onu yalnız başına evde bırakmışlardı. Bu yüzden onlara çok öfkeliydi. Çünkü küçük kız yalnız kalmayı hiç sevmezdi. Yalnız kalınca canavarlar geliyordu. Fakat annesiyle babası, küçük kardeşi Deniz ateşlenince apar topar hastaneye gitmek zorunda kalmışlardı. Nicole kardeşi için katlanmak zorundaydı canavarlara.
Yağmur yağıyor, Nicole her geçen saniye daha fazla korkuyordu. Saat akşam 9'du, Nicole ağlıyordu. Sonra hayat ilk büyük darbesini vurdu kıza. Bu sanki büyük bir depremin öncüsüydü.
Kapı çaldı.
Küçük kız heyecanla yatağından çıktı, koridorda koşarken bir yandan da gözyaşlarını siliyordu. Annesi ağlamasını hiç sevmezdi.
Nicole öyle mutluydu ki ailesinin gelmesinden çok önemli bir gerçeği fark edemedi. Babası ona hep söylerdi. Kapıdakinin biz olduğumuzdan emin olmadan sakın açma. Ama Nicole bunu düşünemeyecek kadar mutluydu. Ailesi gelmişti, canavarlar gidecekti.
Nicole sonunda kapıyı açtı. Kapı çok yavaş açıldı ve açılırken rahatsız edici gıcırtılar çıkardı.
Kapıdaki Robin'di. Nicole'dan 3 yaş büyük, alt komşularının oğluydu.
Robin'in babası, apartmanın sahibiydi. Nicole'ların evini de ilk önce kiraya vermek istememişti. Ama Nicole'un babası ısrarcıydı. Evi kiraya vermişti ama yine de Robin'in babası Mehmet Amca onları pek sevmezdi. Bir haller var bu ailede der dururdu.
Tüm bunlara rağmen, Nicole Robin'i öyle çok severdi ki. Robin gülünce küçük kız da gülerdi. Ama sanki Robin bunu bilirmişçesine çok az gülerdi.
Robin hep biraz üzgündü.
"Robin?" diye sordu Nicole. Çok şaşırmıştı. Nicole'ların kapısını çalacak son kişi Robin'di. Küçük kızın şaşkınlıktan elleri titriyordu, gözleri sonuna kadar açıktı. Kalbi hiç bu kadar hızlı atmamıştı Nicole'un. Öyle ki bir an telaşa düştü. Robin kalbinin sesini duyabilir miydi?
Diğer yandan Robin ise biraz garipti. Korkmuş gözüküyordu. Belli ağlamıştı da. Yanağı kızarmıştı, vücudunun her yeri titriyordu.
Fakat Nicole heyecanından bunları da fark edemedi. Çünkü Robin gelmişti! Daha ne olsundu. Ailesini bile unutmuştu.
En büyük hatası belki de buydu.
"Leyla...Benimle..." dedi Robin. Ağzından bir türlü kelimeler çıkmıyordu Robin'in. Gözleri her yerdeydi ama Nicole'da değildi. İçinde utanç ve pişmanlığın sızıları vardı. Robin temiz çocuktu. Kimseye zararı olmazdı. Bugüne kadar hep böyle yaşamıştı. Bugüne kadar Robin günahsızdı. Ama şeytanın planları vardı ve o planları Tanrının kendisi bile bozamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
Teen FictionCehennem boş, bütün şeytanlar burada. -William Shakespeare ---- ''Bu gece ölmek istiyorum Robin. Tam şu an hatta. Kaçmak istiyorum. Bunun yükünü daha fazla taşıyamam, ölmek istiyorum. Ölmek, ölmek ve ölmek... Yapamam, yaşayamam. Bir insan nasıl kald...