40. bölüm

261 15 1
                                    

JM: Sonunda gülüyorsun?

Yüzümdeki gülüşü silmeyip ona döndüm.

MS: Hmm... Barıştık..

JM: Sonunda.. seni öyle görünce kötü oluyordum..

Kafeye girmesiyle göz göze geldik. Üst dişleri gözükecek şekilde gülümsedi ve boş bir masaya geçti. Yanına yaklaştığımda gülüşü daha da büyüdü.

BH: Uzun zaman sonra siparişimi almaya geldin...

MS: Haklısın.. ne istersin?

BH: Soğuk kahve içeceğim...

MS: O telefonunda yaptığın işleri merak ediyorum..

Masanın üzerindeki telefonuna bakış atıp bana döndü.

BH: Benim işim zaten telefonla.. bir firmada çalışıyorum ve satış ürünlerini telefonla internet sitelerine yüklemeden sorumluyum.. fırsat olduğunda gösteririm.

MS: Tamam...

Kahvesini  alıp geldiğimde teşekkür ederek aldı. Geri işimin başına dönüp çalışmaya başladım.

Bir süre sonra masadan kalkıp kasaya ilerledi. Arkasından ben de gittim.

MS: Gidiyor musun?

BH: Evet..

Parayı ödeyip bana baktı ve gülümsedi.

BH: Beni affettiğin için teşekkür ederim... Tekrar eskisi gibi olduğumuz için çok mutluyum...

Bir anda sarılmasına şaşırsam da ben de ona sarıldım. Geri çekildiğinde saçlarımı karıştırdı.

BH: Görüşürüz...

MS: Görüşürüz...

El sallayıp kafeden çıktığında gözden kaybolana kadar onu izledim. Sırıtarak arkamı döndüğümde, gördüğüm yüzle gülüşüm solmuş, korkmaya başlamıştım.

Babam uzaktan durmuş, kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Gözleriyle odasının yönünü işaret edip oraya doğru gitti.

Harika.. Gerçekten çok harika...

Kafe ÇalışanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin