42. bölüm

252 14 0
                                    

Telefonuma arama geldiğinde gözyaşlarımı silip boğazımı temizledim ve cebimden çıkardım. Erkandaki isimle, canımın yandığını umursamadan gülümsedim ve cevapladım.

MS: Efendim?

BH: Kafede yoksun?

Moralim tekrar düşmüştü.

MS: Hmm.. sahil kenarındayım.

BH: Konum at, geliyorum..

MS: Tamam..

Aramayı sonlandırıp konum attım ve telefonu tekrar cebime koydum. Gözlerim dolsa da, gülümsemem normal miydi?

Bir süre sonra karşımda duran bedenle gözlerimi gözlerine çıkardım. Şanslıydım ki, hava karanlık olduğu için ağladığımı farketmemişti.

Geçip yan tarafıma oturdu.

BH: Neden işte değilsin?

Çünkü istifa ettim.

MS: İzin aldım.

BH: Bir sorun mu var?

Öz babam bana değil de, başkasına inandı. Bundan büyük sorun olabilir mi?

MS: Bir sorun yok. Sadece, temiz havaya ihtiyacım vardı. Sen neden gelmiştin?

Ona döndüğümde saçlarını karıştırdı.

BH: Şeyy... Öylesine..

Nefesimi verip önüme döndüm.

MS: Anladım..

BH: Üzgün görünüyorsun?

MS: Ha?

BH: Eskisi gibi değilsin, sabahki gibi değilsin..

MS: Yoo, sana öyle gelmiş..

BH: Emin misin?

Neden bu kadar ısrarcı?

MS: Eminim.

BH: Neden istifa ettiğini söylemiyorsun? Ya da ağladığını?


Kafe ÇalışanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin