48. bölüm

236 14 0
                                    

Salona indiğimde gözleri bana döndü.

MS: Gidelim mi?

BH: Gidelim..

Evden çıkıp arabaya oturduk.

MS: Nereye gidiyoruz?

BH: Babaaneemin evine gitmek ister misin? Ziyaret etme vaktim geldi de..

MS: Olur..

BH: Harika..

Arabayı çalıştırdığında ona döndüm.

MS: Uzak mı?

BH: Neredeyse, bir saatlik yol..

MS: Tamam..

Bir süre yolu izledikten sonra gözlerim ağırlaşmaya başlamış ve kendimi zorlamadan gözlerimi kapatmıştım.

~~~~~~~~~~~~~

BH: Mi Suun..

MS: Hmm...

Omzumun dürtülmesiyle gözlerimi açtım.

BH: Geldik..

MS: Nereye?

BH: Babaanneme?

MS: Babaanne? Haa..

Üst dişleri görünecek şekilde gülümsediğinde utanarak arabadan inmiştim.

MS: Uyurken, bir az unutkan olurum da..

BH: Aynı zamanda da küfürbaz? Değil mi?

Güldüğünde iyice rezil olmuştum.

BH: Neyse, gidelim..

Elimi tuttu ve yürümeye başladık. Büyük bir kapının önünde durduğumuzda eliyle kapıya vurdu. Adım sesleri duyduktan saniyeler sonra kapı açılmıştı.

B.Ba: Baek Hyun? Hoşgeldin, torunum..

Sıcak bir gülümsemeyle sarıldıktan sonra ikisi de bana döndü.

B.Ba: Bu kız kim? Yoksa, gelinim mi? Gelinimle tanışmak için mi getirdin oğlum?

BH: Yo-

B.Ba: Güzel kız... İyi birine benziyor..

Yaklaşıp bana da sarıldı.

B.Ba: Kapıda kaldınız. Hadi içeri geçin, çocuklar..

Bir birimize bakmış ve önümüze dönüp içeri geçmiştik.



Kafe ÇalışanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin