EKLEMDEKİ YANGIN

BÖLÜM YİRMİ BİR

'' Emin misin ? '' diye sordu kız hastanede mahsur kalmış arkadaşına . Kardeş bildiği kıza. Hasta olan kız turuncu saçları birbirine ahenkle dolanacak bir biçimde kafasını salladı .

Kahverengi , feri inmiş gözleri doğrudan arkadaşının gözlerinin içine bakarken arkadaşı kıza kıyamayıp başını salladı . '' Ya Yazgı senin kalbini kırarsa Meva ? '' Meva acı içinde gülümsedi . Ölmek üzere olup , yaşayacağı sayılı günü bir bir hesap eden o kız için bu hiçbir şeydi . Öleceğini biliyor olmak , bu psikolojiyle yaşamak onun için yeteriyle kötüyken sevdiği adam tarafından kalbi kırılsa ne olurdu ki ?

'' Kim demiş kalbimin kırılacağı zamanı göreceğimi . '' İç geçirdi . Arkadaşı ona anlamayan gözlerle bakarken o ise kafasını pencereye çevirdi . Daha lise 2 de hayatının baharında almıştı onu bu illet hastalık .

Hastalığının adı Meme Kanseri'ydi . Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücre gruplarından birinin değişime uğraması ve kontrolsüz olarak çoğalması nedeniyle oluşan tümör sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Kanserli doku, önce yakın çevresine sonra, memeye yakın lenf bezlerine yayılıyor.

Meme kanserinde de hastalığın hangi evrede olduğunun saptanması uygulanacak tedavinin planlanmasında önemli rol oynuyor . Hastalığın evresinin belirlenmesiyle oluşturulan tedavi planı başlanıyordu.

IV evreye gelmiş olan kanser hücresi çoktan diğer hayati organlarına sıçramıştı . Kemik, karaciğer, akciğer, beyine sıçrama olasılığı olan bu hastalık onun beyninde de görülmüştü . Beynine sıçrayan bu hastalık onu yavaşça elden ayaktan düşürmüştü .Meme kanserinde de hastalığın hangi evrede olduğunun saptanması, uygulanacak tedavinin planlanmasında önemli bir rol oynamaktaydı .

Meva'ya Meme kanseri teşhisi konulduğunda kanser henüz ikinci evredeydi. Ne başlangıca yakın ne de uzaktı . Her şey için daha çok erkendi . Ya da herkes öyle zannediyordu .

Meva lise iki de iken yakalandığı bu illet hastalık asla Yazgı'ya duyduğu aşkı köreltmemişti . Aksine da da sıkı sıkıya aşkına tutunma gücü vermişti. Bu süreçte en yakın arkadaşı Feyza , Meva'ya her türlü desteği çıkmış acısını ve mutluluğunu ikiye bölüşmüştü.

Meme kanserini 1 kere yenmiş olan Meva tam mutluluğa eriştiğini düşünürken 2 hafta geçmeden bir gece yarısı yeniden nükseden bu illet hastalığın ağına tekrar yakalanmıştı .

Umut gemilerini ateşe vermiş aşkını ise kalbine gömmüştü . Ondan bihaber olan Yazgı'ya delicesine aşık olan Meva ona ancak kısa süreli bir mutluluk verebileceğinin farkındaydı . Bu yüzden susmuştu işte . Sevdiği adamın göz göre göre başka bir kıza olan aşkını seyretmiş içten içe kahrolmuştu .

Ama hiçbir zaman yaşama sevincini kaybetmemişti Meva Güler . Soy adı gibi hep gülmüştü . Her ne kadar ailesi Meva'yı tüm tehlikelerden sakınsa da beklenmedik bir anda içine yavaş yavaş işleyen bu meme kanseri kuşkusuz onun sonu olacaktı . Öyle de olmuştu .

Ailesinin tek çocuğu olan Meva herkesin göz bebeğiydi . Uzun uğraşlar sonucu dünyaya gelmişti . Anne ve babasının çocukları olmuyordu . Sayısız tüp bebek denemesinden sonra hiç beklenmedik bir anda annesi Ahu hanımın rahmine düşmüştü Meva .

Göz bebekleriydi . Tek çocukları , tek varisleriydi . El bebek gül bebek büyütülmüş adeta bir prenses gibi büyümüştü . Zeki ve güzel bir kız idi .Kötü sözü ve kötü bir alışkanlığı olmayan Meva , kraliyet ailesinin görgü kurallarına sahipti .

Naif ,zeki iri kahverengi gözlü, biçimli minik burnu ve turuncu ipeksi saçları ustalık eseri gibiydi.

Feyza , Meva'nın aklındaki tilkilerden habersizdi . Arkadaşına koşulsuz bir sevgi besleyen Feyza ölüm pahasına da olsa Meva'nın isteklerini yerine getirirdi . Meva ' nın aklındaki bu tahmin edilemez fikir başta Feyza'yı endişelendirse de oldukça dikkatini çekmişti . Belki de Meva hayata bu sayede tutunabilir diye geçirdi içinden . Belki de..

Kendinize iyi bakın hoşça kalın .