08| ama anılarına şahitlik eden yıldızlar unutmazdı onları.

488 81 64
                                    

Çok olmasa da şiddetlenmişti yağmur... Kendine yalan söyleyebileceği kadar...


Ama parça parçaydı bulutlar. Aralarından hala artık iyice belirginleşmiş yıldızların ışıkları sızıyordu.

Titreyen ellerindeki fotoğrafları yağmurdan zarar görmemeleri için cebine koydu. Toparlanmaya çalışarak -ama sadece çalışarak- derin bir nefes aldı.

Yeniden rastgele bir resim seçtiğinde boğazındaki yumrunun git gide daha da büyüdüğünü hissetti.

O günü hatırlıyordu...

Kendi kendine mırıldandı.

"Hatırlamak neden acı verir ki?.."

🍀

24 Nisan 2001

İç çekerken yurttaki yatağında ufak bir yığın oluşturmuş kıyafetlerini inceliyordu. Beğenmediklerini anında fırlatarak odanın diğer köşesine uçuruyordu.

"Şatafatlı giyinmene gerek yok bence."

Demişti Harry. İlişkilerinin birinci yılı için dışarı çıkacaklardı ve Ginny her zamankinden biraz daha özenli giyinmesi gerektiği konusunda kendisiyle bir mücadeleye girmişti.

Bu nedenle Harry'nin telefonda "Nasıl rahat edeceksen öyle giyin." demesi onu şaşırmıştı. Hatta sırf, Harry böyle dedi diye ona inat yastığı ve yorganını alıp pijamalarıyla gitmeyi bile düşünmüştü.

Düşüncelerini dağıtmak için başını iki yana salladı. Hafifçe mırıldandı "Pekala..."

Elbiseleri ve etekleri anında eleyerek odanın öbür köşesine fırlattı. Eline geçen ve annesinin ne zaman aldığını bilmediği neon pembesi elbiseye dehşet içinde baktı. "Bunu ne zaman aldı!?"

Eline geçen fondötenle yüzünü buruşturmaya engel olamadı. Ginny Weasley, makyaj yapmaktan nefret ederdi. Hatta o fondötenin orada ne gezdiğini bile bilmiyordu. Onun fondöteni yoktu ki!

Normalde nasıl giyiniyorsa öyle giyinmeye karar verdi: Rastgele! Eline hangi iki kıyafet geçtiyse giydi. Beyaz bir tişört, lacivert bir kot. Eh... O kadar da fena sayılmazdı. Kızıl saçlarını da tepesinden dağınık topuzla tutturunca işini bitirmişti.

Birkaç adım atıp Hermione'nin zorla odaya koyduğu -Bu çok işimize yarayacak Ginny!- boy aynasının karşısına geçti. Burnunu kırıştırarak aynadaki yansımasını baktı. Her zamanki gibi görünüyordu işte. Hatta biraz fazla normal göründüğü gerçeğini görmezden gelemedi. Sıkıntıyla yüzünü ovuşturdu. Hangi kız özel bir günde böyle giyinirdi ki?

Tam da vazgeçip özel bir güne yakışır daha şık bir şey giymek için yatağının üzerindeki ufak (!) kıyafet yığınına ilerliyordu ki duvarında asılı olan mor saati gözüne çarptı.

20.26

"Saat sekiz buçukta yurdun bahçesinde hazır ol."

pieces of the memories | hinnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin