11| "seninle tanıştığım ama içinde senin olmadığın bir sonbahar."

597 79 106
                                    

Bölüm ithafı: Tough_Guacamole

Bölüm şarkısı: Clannad OST - Snowfield (Piano Ver.)

Şarkıyla birlikte okuyun lütfen :)

🍀

Artık omuzları kontrol edilemez derecede sarsılıyordu, çaba sarf etmedi ayakta durmak için. Tecrübeliydi çünkü, ayakta durmayı ne kadar denerse denesin, bacaklarının gücünü kaybetmeyip de dimdik oradan ayrılabildiği tek bir gün bile olmamıştı.

"Özür dilerim..." fısıldadı. "Özür dilerim, özür dilerim. Binlerce kere özür dilerim..."

Hıçkırmaya devam ederken "Seni üzüyor olmalıyım... Onu bir başına, yalnız bırakacağım için o kadar üzülüyor ve suçlu hissediyorum ki... Böyle yazmışsın günlüğüne. Eğer şu an beni izliyorsan seni daha da üzüyorumdur. Seni üzdüğüm için özür dilerim..." dedi.

Kaybetti gücünü... Uzun bir süre konuşamadı. Mermer mezarın önüne diz çökmüş öylece ağlıyordu. Ağlamak demek içini dökmek demekti, rahatlamak demekti... O zaman neden ağlamasına rağmen kalbindeki ağırlık hafiflemiyordu?

Bilmiyordu.

Hıçkırıkları arasından konuşabilecek nefesi toplar toplamaz devam etti. "Hayattayken elimi bile sürmeme izin vermediğin günlüğünü aldığım, okuduğum için... Ben- Ben gerçekten üzgünüm. Burada olsaydın kapağını açmama bile asla izin vermezdin. Şimdi... Şimdi onu gözlerinin önünde okuyorum... Senden gizli iş yapmak istemiyorum."

Kan çanağına dönmüş gözlerinden akan yaşları umursamadan, silmek için elini uzatmadan, sadece omuzları daha fazla sarsılarak devam ettirdi lafını. "Ama beni anlamanı istiyorum, anlayacağını da biliyorum. Sen- Sen, bir serçe olup yanımdan uçtuktan sonra, senin elinin değmiş olduğu, senin yazmış olduğun yazıları okumak benim en büyük teselli kaynağım, avuntum biliyor musun? Defter bile buram buram sen kokuyor..."

Yere damlayan yağmur damlalarıyla karışan tuzlu su zerrecikleri... Onlar hiç durmadan, yavaşlamadan hatta daha büyük bir hızla yanaklarından aşağı süzülmeye devam etmesine rağmen Harry'nin yüzünde ufacık bir tebessüm belirdi. Umutsuz bir tebessüm... Kalbin parçalanmışken, mutlu olmadığını bilerek verilen sersem bir tebessüm.

"İyi bir haberim var. Muhtemelen bu haberi onlar vermek isteyecektir ama bu ikimizin arasında sır kalsın tamam mı?" Belli belirsiz kıkırdayarak devam etti. Sarhoş gibi hissediyordu kendini.

Acaba ateşi mi çıkmıştı yine? Kalbi parçalandı ona bakacak bir Ginny'nin yanında olmaması gerçeğiyle. "Ron ve Hermione iki ay sonra evleniyorlar. Ron'un sağdıcı benim. Sen burada olsaydın eminim Hermione'nin nikah şahidi de sen olurdun. Düğün pastasının içine çeşitli sürprizler koyup Hermione'yi sinirlendirmek ne kadar eğlenceli olurdu sen tahmin et."

Hermione ve Ron'un düğününde ikisini, Ginny ile beraber sinir edemeyeceği gerçeği tokat gibi yüzüne çarptı yeniden. Alnını mermer mezar taşına yasladı. Biraz daha gülümseyerek devam etti. "Ben mi? Bir felsefem vardır. İnsan hayatında bir kere aşık olur, o da şanslıysa... Ben senden sonra hiç kimseyle beraber olmadım. Olmayacağım da. Kimseyi senin kadar sevemem. Kimse senin kadar mükemmel olamaz benim gözümde. Oradan bana bağırdığını biliyorum, duyuyorum, hissediyorum. 'Git kendi hayatını yaşa da mutlu ol mankafa!' diye. Ama senden başka hiç kimse beni mutlu edemez, biriyle beraber olsam bile o kişin her tarafında seni ararım Ginny bunu ikimiz de biliyoruz... Sana, kendime ve bir başkasına bunu yapmaya hakkım yok."

pieces of the memories | hinnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin