~5~

65 9 2
                                    

Merhaba arkadaşlarr, nasıl bu kadar hızlı bölüm paylaştığımı bir arkadaşımız özelden sormuş. Kitabın yarısı bitti sayılır. Bölümler hazır. Ben de paylaşıyorum arada. Neyse yorum yapıp oy verirseniz çoook sevinirim. İyi okumalar.
~~~~

Üç gün olmuştu Ferdo'da kalalı. Kafayı yemek üzereydim. Gerçek olabilir miydi bütün bunlar? İki gündür ağzıma tek lokma bir şey sürmüyordum. Ferdonun yatağında öylece yatıyordum. Uyuyordum sadece.

Karnıma ağrılar girerken, kafamın içinde kendimi teselli etmeye çalıştım.

Rüya bu! Başka açıklaması olamaz.

Annemi babamı o kadar çok özlemiştim ki... Annem beni bu halde görse kahrolurdu herhalde. Şimdi kim bilir ne haldeydiler. İyi olduğumu bilseler bile bana yeterdi.

Düşünceler durmadan kafamın içinde bir oraya bir buraya gidiyordu.

Nasıl gelmiştim buraya? Ya kafayı sıyırmışsam?

Cenin pozisyonunda duruyordum. Bacaklarımı kendime biraz  daha  çektim.

Rüya bu Hera! Hadi kızım uyanabilirsin.

Kendimi öyle bir sıktım ki. Yok! olmuyordu. Uyanamıyordum. Ne yapacaktım ben? Sığınacak kimsem yoktu. Ferdo nereye kadar bana dayanacaktı ki? Benim yüzümden koltukta uyuyordu kaç gecedir.

Benim canım babam... olsaydı yanımda saçlarımı okşar: 'benim minik zeytinim kim üzdü seni böyle?' Derdi. Kaldırırdı beni bu yataktan moralim yerine gelene kadar yanımda durur beni güldürmeye çalışırdı.

Sulanan gözlerimi daha fazla tutmayıp salıverdim. Yaşlar dökülmeye başladıkça nefesim kesiliyordu. Bağıra bağıra ağlamak istiyordum.

Bilinmezliğin tam ortasındayım. En ufak bir şey olsa ailesine koşan ben, seslerini bile duyamamıştım.

Bilmediğin bir yerde, ne yapacağını bilmeden; kimsesiz olmak...

Yorganı kafama atmıştım nefesim iyice kesiliyordu.

Kapı açılma sesi ile Ferdonun geldiğini anladım. Fakat kımıldamadım. Halim yoktu.

"Hera..." sesli öyle yumuşak gelmişti ki. Halime üzülüyordu.

Yorganı kafamdan köşeye attı. Bir kaç saniye bir şey yapmadan durdu. Ardından biraz çekinerek sırtımı ovaladı. Teselli verir gibi.

"Bu böyle olmaz. Asillere gidip anlatman gerek." Elimle göz yaşlarımı silip yatakta oturur pozisyona geçtim.

"Yardım ederler mi?" Yanımda oturan Ferdo kafasını yere eğip biraz bekledi.

"Sanırım... Bilmiyorum. Büyücülere gitmeyi başarırsan ederler." Gerçekten birileri beni eve yollayabilir miydi?
Düşüncesi bile biraz kendime getirirken hızla yataktan ayağa kalktım.

"Ne duruyoruz o zaman? Gidelim." Üzerimdeki Ferdonun kıyafetlerini çıkarmaya yeltenince, Ferdo kolumu tuttu.

"Hayır dur. Senin tek yapman gerek." Ferdoya anlamsızca baktım.

"Neden?" Ferdo tekrar başını yere eğip konuşmaya başladı.

"Yakınlığımızı öğrenilirse öldürülebilirim." Haklıydı. Peki ne yapacaktım?

MaveralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin