9. Bölüm: Gerçek Güç Elinde İmkanı Varken Onu Kullanmamaktır

16 6 0
                                    

 Selam:))
İyi okumalar💜💜💜

Sabah saat 5' te alarmın sesiyle uyandım. Gözlerimi açamamıştım. Uzun zamandır bu saatte uyanmamıştım. Elimi yüzümü yıkadım. Siyah kot pantolonumu ve okul formamı giydim. Siyah kot ceketimi giyip aşağı indim. Babam ve annem uyanmış aşağıda beni bekliyorlardı.

Babam: -“Kahvaltını et kızım okula gideceğiz.”
Başak: -“Baba bebek gibi beraber mi gideceğiz okula?”
Babam: -“Evet kızım bir süre böyle.”
Başak: -“Tamam.”
Kahvaltımı ederken gruba girdim:
-“Beni merak etmeyin. Okula babamla geleceğiz.”
Berk: -“İyi.”
 
Size arkadaşlarımın iç ve dış özeliklerinden bahsetmedim. Kısaca bahsedeyim:
Berk=
Özellikleri: Zeki, başarılı, düşünceli, inatçı ve komik.
Dış görünüşü: Esmer tenli, açık kahverengi gözlü, uzun boylu ve kıvırcık saçlı.

Murat=
Özellikleri: Düşünceli, komik, fedakar, arkadaş canlısı.
Dış görünüşü: Buğday tenli, saçı kumral ve ela gözlü. Boyu Berk'e göre kısa.

Cansu=
Özellikleri: Duygusal, titiz, iyi kalpli,
çalışkan ve arkadaş canlısı.
Dış görünüşü: Siyah saçları beyaz teni  koyu kahve rengi gözleri ve 1.65 boyunda. Çok zayıftır kendileri.

Ve ben Başak=
Özellikleri: Zeki, duygusal, düşünceli. Kitap aşığı ve moru seven birisi. Berk çok inatçı olduğunu söyler.
Dış görünüşü: Saç rengi koyu kumral göz rengi yeşil, boyu 1.60  ve kilo 50

    Kahvaltımı ettim. Dişimi fırçalayıp yüzüme bir kaç bir şey sürdükten sonra babamla birlikte taksiye bindik. Okula vardık. Taksiden indik. Babam cebime harçlığımı koyduktan sonra benimle birlikte okula girdi.
Başak: -“Baba gerek yok senin girmene.” dedim. Babam sözüme aldırış etmedi ve sınıfa kadar benimle geldi. 16 yaşında kızım. Nisanın 29'unda 17'ime gireceğim, bana 7 yaşındaki çocuk muamelesi yapıyorlar.
Başak: -“Hadi baba görüşürüz.”
Babam: -“İyi dersler kızım çıkışta gelicem sınıfından hiç bir yere ayrılma.”
Başımı sallayıp sırama geçtim bizimkiler gelmişti.
Berk: -“Günaydın.”
Başak: -“Günaydın.”
Berk: -“Sinirli görününüyorsun.”
Başak: -“Ya hiç sorma 17 yaşında kızım bana gösterilen muameleye bak.”
Murat: -“Boşver takma kafanı.”
Cansu: -“Aynen, takma.”
Başak: -“Tamam.”
Bizim sınıftakiler beni soru yağmuruna tutmaya başlamıştı.
İlk önce ön sırada oturan esmer tenli Ateş başladı:
Ateş: -“Noldu Başak, sen devamsızlık yapmazdın. 2 gün gelmedin. Hastamısın?
Başak: -“Bilmem hastamıyım?”
Berk: -“Evet evet, hastalandı.”
Ateş: -“Sana mı sorduk.”
Berk: -“Başağa sormuş olman bana sormuş olman demektir şimdi dön önüne."
Ateş: -“Tamam. Soranda kabahat zaten." diyip, tip tip bakıp önüne döndü.
Berk: -“Sabır” diye iç çekti.
Cansu: -“Bu sınıfta dedikodu yapıcak yer arıyor.”
Murat: -“Senin kaçırılma olayların dönüyor etrafta.”
Başak: -“Nerden duydular ki?”
Berk: -“Biz o gün çok telaşlıydık telefonunu aradık ulaşamadık falan.”
Başak: -“Hmm.”

Bizim sınıf çok ilginç benim gözlerimi büyütmemden (renginden dolayı) korkan  “Melis” adlı bir sınıf arkadaşımız var. Şimdide kafasını çevirip duruyor bana bakmamak için.

Başak: -“Oynayayım mı şununla?"
Cansu: -“Ya Başak boşver, yazık korkuyor.”
Berk: -“Korkulacak ne var anlamadım 3 senedir. Bence gözlerin çok güzel Başak.”
Başak: -"Teşekkür ederim ama işte korkanlar var.”
Murat: -“Hatırlıyor musun 9. sınıfta Melis senin gözlerinden korktu diye ağlamıştın”
Başak: -“Hatırlamazmıyım.”
Melise seslendim. Yan sıramda oturuyordu.
Başak: -“Melis bak bir şey diyeceğim. Gözlerimi saçımla kapattım.”
Melis: -“Tamam.” diyip bana baktı.
Ve ben birden saçımı çekip gözlerimi kocaman açtım
Başak: -“Melis bak bu iki adet yeşil bir göz. Korkma artık şunlardan. Ben korkunç birimiyim?” diyince Melis titreyerek:
-”Gözlerin korkunç.” dedi ve önüne döndü.
Cansu: -“Yapma Başak korkuyorum diyor dimi?”
Başak: -“Bence çok saçma. Beni sevmeyebilir anladımda korkması aşırı saçma.”
Berk: -“Takma kafanı manyak belli.”

       Ders başlamıştı. İlk dersimiz edebiyattı. Hoca sınıfa girer girmez bana baktı ve:
Sevgi öğretmen: -“Başakcığım biraz konuşalım mı?” dedi.
Başımı salladım ve bizimkilere "Noldu ya?" gibisinden bakıp, sınıfın kapısının önüne dışarı çıktım. Sevgi öğretmen sınıf öğretmenimiz olduğu için kaçırılma mevzusunu öğrenmiştir.

Sevgi öğretmen: -“Olanları annenden duydum ve çok üzüldüm Başak. Öncelikle her ne kadar kötü bir durum yaşasan bile hedeflerinden vazgeçmemelisin.”
Başak: -“Hedeflerimden vazgeçmedim hocam ilginiz için teşekkür ederim.”
Sevgi öğretmen: -“Bir sorun olursa mutlaka söyle.”
Başımı salladım ve sınıfa girdik.

     Ders bitmişti. Teneffüste Ateş yanımıza geldi.
Ateş: -“Konuşalım mı?"
Başak: -“Buyur.”
Ateş: -“Özel.”
Berk:-“Bizden özeli yok Başağın.”
Ateş: -"Başakcığım bir gelir misin?"
Murat: -“Başakcığım ha?"
Başak: -“Ben bir gideyim geliceğim iki dakikaya."
Ateşle dışarı çıktık.
Başak: -“Noldu ne istiyorsun kısa kes.”
Ateş: -“Bir şey soracağım. Siz Berkle sevgilimisiniz?"
Başak: -“Bir erkekle bir kadın illa beraberlerse sevgili olmak zorunda mı?
Ateş: -“Tabiki hayır.”
Başak: -“Onlar benim dostlarım.”
Ateş: -“Pekala, Başak ben senden hoşlanıyorum.”
Şoke olmuştum.
Başak: -“Ben senden hoşlanmıyorum.”
Ateş: -“Sevdiğin biri mi var?”
Başak: -“Sevdiğim biri falan yok ben senin bildiğin kızlar gibi değilim her teklifi kabul etmiyorum.”
Ateş: -“Zaman ver o zaman.”
Yüksek sesle:
Başak: -“Zaman vermiyorum.” diyip gidecektim ki kolumdan tutu ve beni bırakmadı.
Başak: -“Bırak beni.”
Ateş: -“Konuşacaklarım bitmedi.”
Başak: -“Benim senle konuşacak bir şeyim yok bırak beni.” diye bağırdım ve etrafımızdaki herkes bize baktı. Bir anda Berk geldi Ateşin kolundan tutup yere attı.
Berk: -“Bırak demedi mi?”
Ateş Berk'e bir yumruk attı ve olay dahada büyüdü. Ben ise çığlık çığlığa bağırıyordum. Bağrışlarımla öğretmenler ve Murat ile Cansu gelmişti.
Perişan haldeydim. Çok ama çok saçma bir durum yüzünden kavga etmişti Berk. Benim tanıdığım düşünceli Berk.
Berki ve Ateşi müdürün yanına çağırdılar. Sonra beni çağırdılar ve müdürün odasına gittim.

Müdür: -“Noldu kızım bir de sen anlat.”
Başak: -“Ateş benle özel konuşmak istedi. Biraz konuştuktan sonra gitmek istedim o benim kolumu tuttu ve gitmeme engel oldu. Bu yüzdende Berk kolundan tutup yere attı. Ateşte yumruk attı ve kavga ettiler.”
Müdür: -”Tamam kızım. bak oğlum ( Ateşe bakarak) kızları bir daha zorladığını görmeyeyim. Sende Berk hiç yakıştırmadım sana bir daha olmasın. Bu seferlik af ediyorum.” dedi ve çıktık.

Başak: -"Berk sen ne yaptığının farkındamısın?"
Berk: -"Bütün suçlu ben mi oldum şimdi?”
Başak: -“Gerçek güç elinde imkanı varken bunu kullanmamak demektir Berk. Kavga etmek yerine insanca konuşabilirdin.”
Berk: -“Öfkeme yenildim.”
Başak: -“Öfkeni kontrol etmeyi öğrenmedin mi sen?"
Berk: -“Tamam Başak!” diye bağırdı.
Başak: -“Şimdide bana bağırıyorsun farkındamısın? Öfkeni kontrol et!" dedikten sonra sınıfa girdik.
Murat: -“Ateş küpüler hiç bulaşma bence Cansu.”
Cansu: -”Bencede.”
Başak: ”Cansu şu arkadaşına söyle  öfkesini tutsun. Bana bağırarak ve Ateşle kavga ederek beni üzdüğünü olayların dahada büyüdüğünü anlat ona.”
Berk: -“Cansu şu arkadaşına söyle her önüne gelenle konuşmasın.”
Başak: -“Onu hiç ilgilendirmez asıl ona söyle  gerçek güç elinde imkanı varken onu kullanmamak demektir, onu öğret ona."
Ve hoca gelmişti. Ders başlamıştı.
Gün boyu kimse hiç bir şey demedi.
Gün bitti.
Babam okuldan beni aldı ve eve gidip yemeğimi yiyip yatağıma yatıp uykuya daldım.

UMARIM BÖLÜMÜ SEVMİŞSİNİZDİR.

OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

SEVGİYLE KALIN.

💜💜💜


KÜÇÜK KÜÇÜK KIVILCIMLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin