Medyayla birlikte;
Jennie,
Tekrar başlat.
Jimin'in yüklemiş olduğu dans videolarını tekrar başlat diye diye bir hâl olmuştum. Elimdeki bütün kaynakları önüme dizmiş, izlenme kasıyordum.
Amerika'ya gittiğinden beri aramız bir hayli kötüydü ancak ayrılmamızı ya da ara vermemizi gerektirecek bir konu yoktu. Jimin'i dinlemeliydim, güvenmiyorum iması yapmak yerine.
Beni aldatacağını asla düşünmüyordum ancak kıskançlığın vermiş olduğu yetiyle ağzımdan çıkıvermişti onu kıran cümleler ve işin kötü tarafı da kırılan kalbini onarmak gibi bir zahmette bulunmamıştım.
"Telefonumu ve diz üstü bilgisayarımı alabilir miyim artık?"
Ayaklarını sürte sürte yanıma gelen Rosé'ye dik dik baktım. Alamazdı. Göründüğü üzere eniştesine izlenme kasıyordum.
"Olmaz!"
Beni dinlemeyip önümden kendine ait olan aletleri aldı ve kapıyı kapatıp çıkmadan önce bana dil çıkarttı.
Tekrar başlat.
Butona tam basacaktım ki telefonuma bildirim geldi. Ardından da yığınla mesaj. Telefonum bu derece bildirim yağmuruna daha önce hiç tutulmadığından önce habere tıkladım.
Skandal!
Sıradan bir skandal haberiydi işte. Bakmama gerek bile yoktu. Yine ünlü bir çiftin kameralara yakalanmasından bahsediliyordur.
WhatsApp'a girdiğimde, kalbime bir ağırlık çöktü. En çokta Jimin'in mesajı, skandal haberine inanmamam gerektiği ile ilgili bir şeydi. Bu da demek oluyordu ki bu skandal başlıklı haber benim sevgilimle ilgiliydi.
Huzursuzluk bütün bedenimi ele geçirirken habere bastım.
"Kariyerini geliştirmek için gittiği Amerika'da çapkınlığını geliştirmiş olan Park Jimin, tattosmoke USA adlı tehlikeli bir mekanda dans eğitmeniyle öpüşürken görüntülendi. Bu haber için Jackson Wang'a teşekkürlerimizi sunuyoruz."
İnanamayıp haberi tekrar tekrar okudum. Ardından bir kez daha, bir kez daha...gözlerim anında dolarken güçsüzlüğüme küfrettim.
Ne sanıyordum ki? İki gülümsedi, iki güzel söz söyledi diye beni seveceğini falan mı? Erkeklerin hepsi böyleydi işte. Güvenilmez, işleri güçleri karı kız olan gereksiz varlıklardı.
Kimseye o yapmaz diyemiyordum artık. Öyle ki, insanlar her geçen gün kötü anlamda değişiyorlardı.
Gözlerimi elimin tersiyle sildim hırsla. Ciğeri beş para etmez birisi için ağlamak bana yakışmazdı. Hoş, onun için parmaklarımı yorup mesaj atacaktım ancak bu benim için zorunluluktu. Ağzının payını verip engelleyecektim.
Tekrar başlat. Bu güzel butonu hayatım içinde uygulamak istiyordum.
Park Jimin;
-İnanma. Sakın. Hiçbir şey görüldüğü gibi değil...
-Aslında benden bir mesaj almayı bile haketmiyorsun sen ama en azından seninle geçirdiğim vakitler uğruna birkaç bir şey yazabilirim diye düşündüm.
-Senden vermeni istediğim ve tutmanı istediğim bir söz vardı ve beni bırakmayacağınla ilgiliydi.
-Aldatacağınla ilgili değildi.
Park Jimin;
-Jennie... ben seni aldatmadım.
Park Jimin;
-Yemin ederim ki seni aldatmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black ↬ Jenmin
Fanfiction[kitap kapağı @lalipoesy'e aittir!] İnsanlar hiçbir şey olmamış gibi gülüyor, gerçeği saklayarak, gerçekten mutlularmış gibi... Aşk adının altında, yalanları sonsuza kadar sürecekmiş gibi... [jennie kim & park jimin] {ara shipler ve aşk üçgenleri bu...
