Keyifli okumalar. Satır başı yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum...~❤️"Ne, ne saçmalıyorsun ya sen?!" diye bağıran Rosé'ye baktım.
Ayağa kalktı ve viski bardağını duvara fırlattı, hemen fırladım ve Rosé'yi kollarından tutup yerine oturtturdum. Bir yandan da sakin ol diye fısıldıyordum.
"Öldürdüğün gerçeğini örtbas etmek için beni kullanma, seni çok pişman ederim."
Rosé işaret parmağını tehdit edercesine salladığında olanlara ayak uyduramadığımdan sinirle saçlarıma daldırdım ellerimi.
"Böyle bir şey yapmayacağımı burdaki herkes biliyor! Git istersen kuzenine(!) sor."
Rosé yüzünü sıvazladığında gözleri dolmuştu.
"Tanrı aşkına bana bunca yıl her şeyden habersiz yaşadığımı söyleme."
Chae-rin ise konuşmayı bırakın gözünü bile kırpamayacak halde duruyordu, hoş şu an odadaki herkes bu haldeydi.
Bunu neden saklamıştı peki? Cidden aklım almıyordu. Roséanne Park Chaeyoung ve Lee Chae-rin nasıl kardeşti ki?
"İnanmıyorum. Böyle bir şeye inanacağımı mı zannettin gerçekten? Senin dediğin gibi olsa kan çeker bir şey olur ben yine anlardım!"
Kime inanacağımı bilmiyordum, Jimin doğru söylüyor olabilirdi ya da Chae-rin'in kardeşinin ölümünün üstünden bu şekilde sıyrılacaktı.
"Madem sizin dediğiniz gibiydi, neden hapiste değilim ben şu an?" diye sorduğunda aklım karışmıştı.
Haklı olabilirdi.
"Bana inanmıyorsanız alın bunlara inanın."
Cebinden çıkardığı kağıt parçasını masaya fırlattığında bir süre kimse masanın üstündeki kağıdı almadı.
Dayanamayıp elime aldığımda bunun DNA testi olduğunu anladım. Gerçekten Jimin doğruyu söylüyordu.
"DNA testi, Jimin haklı," dediğimde Rose kabul etmez bir ifadeyle başını iki yana salladı.
"Ben daha fazla bu saçmalığa katlanamayacağım!" deyip ayağa kalktı. Gitmesine engel olan şey Jungkook'tu, Rosé'yi bileğinden tutmuş yerine geri oturtturmuştu.
"Saçmalık gibi mi gözüküyor? Görmüyor musun DNA ile gelmiş?"
Rosé olduğu yere sinerken Chae-rin sonunda girdiği transtan çıktı ve ilk iş olarak DNA testini inceledi.
"Bunu söylemeyi asla istemezdim ama Jimin haklı."
Chae-rin dolu gözleriyle Rosé'nin yanı başına oturdu ve kafasını Rosé'nin saçlarına gömdü. Rosé geri çekildiğinde Chae-rin'de derin bir nefes verip arkasına yaslandı.
"Cidden, Rosé benim kardeşim. Aynı... aynı onun gibi kokuyor."
Gözleri dolduğunda burnumun ucunun sızladığını hissettim, iki kız kardeşi birbirinden ayıran ve üstelik benim kendisinden etkilendiğim Park Jimin bunu yapabilecek kadar kötü biriydi işte.
Uzak durmalıydım. Olabildiğince...
"Neden?"
Rosé'nin sesi o kadar cılız ve iç yakıcı bir şekilde çıkmıştı ki gözlerimden yaşların süzülmesine engel olamadım.
"O ameliyat başarılı geçmişti, sadece Rosé hafızasının büyük bir kısmını kaybetmişti. Bende intikamımı aldım işte senden, daha fazla bu yükle yaşayamadığımdan söyledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black ↬ Jenmin
Fiksi Penggemar[kitap kapağı @lalipoesy'e aittir!] İnsanlar hiçbir şey olmamış gibi gülüyor, gerçeği saklayarak, gerçekten mutlularmış gibi... Aşk adının altında, yalanları sonsuza kadar sürecekmiş gibi... [jennie kim & park jimin] {ara shipler ve aşk üçgenleri bu...