5 | be happy?

313 52 12
                                    

"Bir bilgisayar görmeyeli uzun zaman oldu." Yoongi'nin kucağına aldığı orta boy gri laptopun ışıklı klavyesinde bakışlarını gezdiriyorken Yoongi bilgisayarının şifresini girerek oturum açtı. Açılan ekranla birlikte Yoongi'nin sevdiği dizi karakterlerinin bulunduğu bir duvar kağıdıyla karşılaştı. Etrafta yalnızca minik tuş sesleri duyulurken Yoongi birkaç işlem yaparak interneti açtı, ve sosyal medya hesaplarından birine girdi.

"İnternette her türlü insanla karşılaşabilirsin." Yoongi'nin klavyede gezinen ellerine odaklıyken bir yandan da onu dinliyordu. "Tehlikeli bir yer olmasına rağmen, iyi insanlarla da karşılaşılabiliyor." Kendi fotoğrafının olduğu bir hesaba girdiğinde devam etti. "Bu benim sevdiğim şeylerin fotoğraflarını paylaştığım hesabım." Sayfada aşağı yukarı gezinirken, çektiği tüm fotoğraflar göz önüne seriliyordu. "Bütün bunları sen mi çektin?" diye sorduğunda Yoongi'den bir baş sallaması kazandı. Ekrandaki resimler muhteşemdi. Gece gökyüzünde oluşan yıldızları dahi çekebilecek kadar kaliteliydi kamerası. Kendi fotoğrafları da bulunuyordu aralarda, ve gerçekten fotoğrafların birbiriyle olan uyumu muhteşem görünüyordu.

Sağ üstten bir buton gösterdi ona. "Buradan da sık sık mesajlar alıyorum." gülerek Jimin'e yaklaştı. Etrafta kimsenin olmamasına rağmen kısık sesle birlikte. "Terbiyesizlerle dolu," derken bir yandan da kıkır kıkır gülüyordu. Jimin kaşlarını kaldırırken yanında oturan bedene döndü. "Rahatsız olmuyor musun?" Bu onun için bir şaşkınlıktan ibaretti zira her türden insanın bir şekilde ona ulaşabiliyor oluşu onun için fazlasıyla endişe uyandırıcıydı. "Elbette oluyorum. Cevap vermemeye özen gösteriyorum." Mesajlar bölümüne girdiğinde bir sürü birikmiş mesaj gördü. Sol kısmında okunmadığını belirten yeşil bir im vardı. "Birinden başlayalım hadi, karşımıza nasıl biri çıkacak bakalım." Ekrandaki isime tıkladı, ve mesajların gözler önüne serilmesine izin verdi.

Jimin büyük bir ilgi ve merakla bekliyorken mesaj kutucuğu açılıverdi.

Gönderen; Ktaeh
-Selam, nasılsın?
Tanışalım mı?

Jimin mesajı okurken bir yandan da Yoongi'nin tepkilerini ölçüyordu "Mesajı üç gün önce atmış." dediğinde Yoongi kafasını salladı. "Ne yazalım?"

Gönderen; Ktaeh
-Aman Tanrım, mesajımı görmüşsün!
-N'için yanıtlamıyorsun beni..

Yoongi gülmeye başladığında iki eliyle birlikte ekranı gösterdi. "Sabırsız birisini görüyorsun."

Jimin de hafif tebessüm etti. "Mesajını şimdi gördüm yazabilirsin." Jimin'in fikri aklına yattığında parmaklarını tıkır tıkır klavyede gezdirmeye başladı.

Gönderen; Mygshi
-Sakin ol dostum, mesajını şimdi gördüm.
-Elbette tanışabiliriz.

Çevrimiçi bir şekilde bekleyen şahıs, onu merakla bekleyen ikiliye anında cevap yazdı.

Gönderen; Ktaeh
-Tamam!
-Ben Taehyung. Ya sen? Sevgilin var
mı? Kaç yaşındasın?
-Cinsel yönelimin nedir?~

Jimin hızlıca gelen mesajlarla gülmeye başladığında Yoongi'nin bakışları ekrandan ona kaymıştı. İlk defa böylesine gülerken görmüştü onu. Güzel dişleri vardı, ona fazlaca yakışan hafif bir yamukluğa sahip olan dişleri inci gibi parlıyordu. Gülüşünü saklamayı hak etmeyecek kadar güzeldi. "Sanırım bu bizim için iyi bir örnek olmayacak Jimin, ne dersin?" Yoongi de sırıttı ve Jimin'in kıkırdamalarına katıldı. Söylediği şeye hak verdi başını sallarken. Aynı zamanda da gülüyordu. "Cinsel yönelimi? Yani ne demek istiyor?" Aklına birkaç seçenek geliyordu lâkin, bundan emin olamayacak kadar az bir bilgiye sahipti.

Gönderen; Ktaeh
-Cevap versene! :(
-Bak güzel çocuk buradan bir gün birini düşürebilme ihtimalime fazla inanıyorum.

"İlk önce şu sabırsıza cevap verelim." dedi Jimin'in sorusunu askıya alarak.

sosyofobi, yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin